Ömer Lütfi KANBUROĞLU

Ömer Lütfi KANBUROĞLU

Sonunda 'komünizm' geldi

Ankara Valisi Nevzat Tandoğan’ın 1944'te sanık olarak yargılanan Osman Yüksel Serdengeçti'yi "Komünizm gerekirse onu da biz getiririz" diyerek azarladığı rivayet olunur.

İşin ironik yanı aşırı milliyetçi ve dindar Osman Yüksel Serdengeçti’nin 'komünistlikten' sorguya çekilmesidir ama bu ne ilk ne de son olacak, absürtlükler artarak devam edecek, aradan yarım asır da geçse bu ülkeye demokrasi hiçbir zaman gelmeyecektir…

Demokrasi gelmedi ama 'komünizm' sonunda geldi!

Nihayet ülkeye komünizm de geldi, üstelik Nevzat Tandoğan’ın dediği gibi, komünizmi de biz getirdik!

Hak ve özgürlükler açısından dünyanın en komünist ülkesiyiz.

Fakat sadece hak ve özgürlükler açısından; fikir hürriyeti, basın özgürlüğü, hukukun üstünlüğü, bağımsız yargı, serbest piyasa, çalışanların ücretleri konusunda tam anlamıyla komünistiz ama ücretsiz konut, ısınma, elektrik, su ve bunun gibi insanların temel ihtiyaçları söz konusu olunca birden kapitalist düzene geçiveriyoruz.

Bir tanıdığım üniversiteyi Rusya’da okudu ve orada yurtta kaldı. Dikkatini çeken en önemli şey neydi biliyor musunuz?

Mutfakta "hiç kimse ocağı kapatmıyor, ocak sürekli yanıyor" diyordu. Her şey bedava olunca insanlarda “tasarruf” diye bir kültür gelişmemiş. Nasıl olsa bedava diye düşünüyor; o tarihlerde biz de "Rusya battı, insanlar 250 dolar maaş alıyor, nasıl geçiniyorlar?" diye üzülüyorduk. Şimdi biz 250 dolar maaş alıp bununla kira, elektrik, su, doğalgaz, ulaşım vs. ücreti ödüyoruz, oysa onlar ödemiyorlardı.

Acaba hangimiz battı, onlar mı biz mi?

Sorsan uçuyoruz, ama nereye?

Sovyetler Birliğinde bir tane Pravda vardı, bizde yüz tane Pravda var.

Sovyet döneminde sevilen bir siyasi fıkra vardı:

Büyük İskender, Cengizhan ve Napolyon Kızıl Meydan’da askerî töreni izlerken tartışıyorlarmış.

Büyük İskender "Böyle, tanklarım olsaydı dünyayı ele geçirirdim" demiş.

Cengizhan "Böyle füzelerim olsaydı, dünya benim olurdu" diye karşı çıkmış.

Napolyon ise şöyle demiş: "Pravda gibi bir gazetem olsaydı, Waterloo Muharebesi’ni kaybettiğimi kimse öğrenemezdi"...

EKONOMİ BATIRAN MARKETLER...

Enflasyon ve hayat pahalılığı farklı kavramlarmış; Pravdalar'a göre enflasyonun sebebi dış güçler, hayat pahalılığının sebebi ise yine kendilerinin sahip olduğu marketlermiş…

Hadi bunu yedik diyelim, peki konut fiyatları ve kiralardaki astronomik artışın sebebi ne?

Ameleler Birliği mi?

Yahu "İpini koparan gelip Türkiye’de ev satın alabilir" diye izin verir, yasa çıkarırsan, konut fiyatlarının uçmasından daha doğal ne olabilir?

Yeter ki bina yapan müteahhitler batmasın, evleri ellerinde kalmasın ama Türkiye batabilir sorun yok dersen, sonra "Türkiye niye battı?" diye düşünmek biraz abes değil mi?

Bu konuda vakit geçirilmeden derhal tedbir alınması ve yurt dışından gelenlere konut satışının YASAKLANMASI gerekiyor. Daha geçen hafta Kanada bu konuda yasa çıkardı ve yabancılara konut satışını 2 seneliğine yasakladı. Bu konu Kanada gibi güçlü bir ekonomiyi bile sarsabiliyor, Türkiye’yi ne hale getirdiğini hepimiz gözlerimizle gördük; eğer bu maksatlı ve bilinçli bir "vatan hainliğinin" tezahürü değilse, geriye tek bir açıklama kalıyor, o da cehalet!

İşin demografik ve ulusal güvenlik açısından oluşturduğu tehlikenin boyutlarını geçtik, sırf bu yüzden Türk milleti kendi vatanında sığınmacı haline geldi…

KASITLI MI YAPILIYOR?

Ekonomi bir bilimdir, belli kuralları vardır.

İşyeri kurma amacı ile bankadan kredi çekip, o para ile altınıza son model bir otomobil satın alarak, büyük iş adamı pozlarında hava atıp, millete karşılıksız çek keserek piyasayı dolandırırsanız, iflas edip battığınız gün "karşıdaki bakkal beni kıskanıyor, onun için battım, benim kabahatim yok" dememeniz gerekir.

Yapılanların yanlış olduğunu söylüyor, anlatıyorsun. Sonra senin söylediklerin teker teker gerçekleşiyor, millet yandım Allah diye inim inim inliyor ama yine seni suçluyor.

Yapılacak tek bir şey var, ne istiyorsanız Allah sizin başınıza onun yüz bin katını versin...

YÜZ BİN KERE AMİN!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.
28 Yorum