Malum yavaş yavaş seçim atmosferini solumaya başladık. Okuyuculardan Çankırı siyaseti üzerine tahminlerimin ne olduğu yönünde sorular geliyor. Haklı olarak kim kimdir, kapasitesi, birikimi, deneyimi nedir öğrenmek istiyorlar. Bu konularda fikir beyan etmek öyle sorumsuzca ve kolayca yapılacak işler değil.

 

Öncelikle şunu vurgulamak isterim: Kimse üzerine alınmasın ve kızmasın ama Çankırı’nın siyaseti de, bürokrasisi de alt sosyal statü tarafından temsil ediliyor. Dedikodu, basit ayak oyunları, cingözlük, göz boyama, yalan vaadler ne ararsan var. Kolay değil 21. Yüzyılın kasabası Çankırı’da yaşamak.

 

Siyasilerden biri köy muhtarına uyarıda bulunuyor. "Şu adam var ya, benimle uğraşırsa hizmet alamazsınız" diyor. Maalesef hizmet talebini, eleştiriyi ''başka tarafından anlıyor''!. Anlayış ve kapasite meselesi… Kişisel olarak kimseyle sorunum yok. Sorunum hizmet etmeyen, yalancı, dalavereci, iş yapmayan, nosyonu ve fonksiyonu olmayan kasaba politikacılarına uyarıda bulunmak. Bunu yaptığıma da inanıyorum.

 

Alt yapı ile ilgili gündem yaratmam, seçim dönemi de olsa ses getirdi. Yüksek Planlama Kurulu'ndan Çankırı’daki Köydes yatırımları için para çıkarılması sağlandı. Yazmasak, gündemde tutmasak kimsenin kılı kıpırdamazdı. Gene de emeği geçenlere/geçene Çankırı kırsal kesim halkı adına teşekkür ediyorum. Devamı gelir mi dersiniz? Hiç sanmıyorum. Seçim atmosferi içinde gelen/gelecek olan paranın yandaşlara, dindaşlara peşkeş çekileceği endişesini taşımakta olduğumu da belirtmekten geçemeyeceğim.

 

Partilerin aday adayları bir bir ortaya dökülmeye başladı. Tüm parti aday adayları ve adaylarına demokratik mücadelelerinde başarı diliyorum.

 

Ancak!

 

Alt yapısı, bilgisi, becerisi yanında namuslu ve dürüst olunması gerektiğini de vurgulamak isterim. İlçeler de dahil, seçmen dışardan gelen adaylara sıcak bakmıyor bu biline. Nedeni ise açık. Çankırı ile hiç ilgisi ve katkısı bulunmayan zatı şahaneler adaylığa soyunuyorlar. Peki soyunanlar kim? Yukarda belirttim alt sosyal statü insanları.

 

Sıradan memur, aday oluyor. Kazanma şansı var mı? Yok. Peki niye aday oluyor? Nasıl olsa kazanamayacak biliyor ama iktidar partisinden aday olup kazanamadığında daha yüksek bir makama gelebilmek için zemin hazırlıyor.

 

Aynı şeyler STK yöneticileri, serbest çalışanlar  içinde geçerli. Öyle ki iki koyunu güdemeyenlar hasbel kader Çankırı adını temsil eden çatı altına girmişler. Kendilerince Çankırı’ya büyük hizmet yapıyorlar!

 

Öyle mi dersiniz?

 

Gülmeyin, adam aday adayı olacak, malum kazanma şansı yok. Sonra da partiye gidecek "sizin için çalıştım" diyerek mağdurları oynayacak, yani pastadan parça isteyecek. Her şey bu kadar açık ve ortada. Tabi bunu Çankırı halkı yutmuyor. Ama siyaset "Şapkamı göndersem seçilir" diyenlerin siyaseti. Kalas da olsa seçilecek, silme tahta da olsa seçilecek.

 

Henüz aday adayları tam netleşmedi. MHP Çankırı Belediye Başkan adayı dışında ortalıkta aday adayları kol geziyor.

 

Çankırı için önemli olan nedir?

 

Adayın adam gibi aday olması gerekir. Dürüstlük meziyet değil, olması gerekendir. Dürüst olunduğunda sorunların çoğu kendiliğinden çözülür. Deneyim, bilgi birikimi, ekip, ufuk, hoşgörü özelliklerin bir arada olmasa bile çoğunun olması, olmazsa olmazdır.

 

Şimdiye kadar olmadı ise bundan sonra olmayacak demek değildir. Nitekim aday adayları arasında idealist ve dürüst olanlar göze çarpıyor. Bir iki kişi de olsa Çankırı için kazanç olduğunu düşünüyorum. Şimdilik bu kadarla yetinelim.