Siyasette Gülen ve MGK kararı depremi
Mehmet Baransu'nun TARAF'taki haberi gündeme bomba gibi düştü...
Baransu’nun yayımladığı belge bir anda gündeme otururken, AK Partililer 2004’te Gülen cemaatini bitirme yönünde MGK’da alınan tavsiye kararının yok hükmünde olduğunu savundu
Yaptığı haberler ve savcılığa verdiği belgelerle Balyoz davasının açılmasına kaynak oluşturan Taraf gazetesinden Mehmet Baransu’nun 25 Ağustos 2004 tarihli Milli Güvenlik Kurulu (MGK) kararı ile Fethullah Gülen’in yurtiçi ve yurtdışı faaliyetlerine karşı bir eylem planı hazırlanması yönünde hükümete tavsiyede bulunulduğu, kararın altında o zaman Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı olan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasının bulunduğuna ilişkin haberi siyaseti dalgalandırdı.
Taraf gazetesinde dün Mehmet Baransu imzasıyla yer alan haberde, 25 Ağustos 2004 tarihli MGK toplantısında alınan tavsiye kararına yer verildi. Karar metninde, “Kurulun bu toplantısında; MGK toplantısının gündem maddelerinden biri olan ‘Türkiye’deki Nurculuk faaliyetleri ve Fethullah Gülen’ konusu gündeme gelmiş, yurtiçi ve yurtdışı faaliyetlerine karşı bir eylem planı hazırlanması uygun görülmüş ve bu konudaki tavsiye kararının hükümete bildirilmesine karar verilmiştir” ifadesi yer aldı. Kararda, dönemin şu MGK üyelerinin imzaları yer aldı:
ARINÇ'TAN İLK AÇIKLAMA
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman, Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek, Hava Kuvvetleri Komutanı İbrahim Fırtına, Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur. Metinde adına paraf açılmasına rağmen Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin’in imzası yer almadı. Şahin’in parafının yanına (Bulunmadı) notunun düşülmesi dikkati çekti.
15 ayrı karar
Taraf gazetesindeki haberde, şu ifadelere yer verildi:
“Toplantıda, Gülen Grubu’nun faaliyetlerinin tasfiye edilmesine ilişkin 15 ayrı karar alınıyor. Karar, iki sayfa hâlinde getirilip, bir üst yazıyla ilgili kişilere veriliyor. 25 Ağustos 2004’te de tüm kurul üyeleri tarafından imzalanıp, dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’e sunuluyor.
Takibi Başbakanlık yapacak
481 Sayılı MGK kararı olarak kayda geçen kararda, ‘Bir eylem planı oluşturulmasının’ kararlaştırıldığının altı çizilirken, resmî kurumların atacağı adımlar da tek tek sıralanıyor. Gülen cemaatine karşı uygulanacak tedbirler için ise; Başbakanlık Uygulamayı Takip ve Koordinasyon Kurulu (BUTKK) koordinesinde, İçişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve MİT Müsteşarlığı görevlendiriliyor.
2004’te tavsiye kararı olarak alman MGK kararlarındaki bazı maddeler şöyle:
‘Devletin yurtdışında görevli memurları aracılığı ile Fethullah Gülen grubu yakından takip edilmeli gerekiyorsa Abdullah Gül (Dışişleri Bakanlığı) tarafından ilave tedbirler geliştirilmelidir.’
‘Fethullah Gülen grubuna ait özel okulların faaliyetleri, İçişleri Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından incelenmeli ve takibe alınmalıdır.’
MGK kararında Gülen cemaatine ait kurumlar için, ‘Ağır yaptırımlar getiren yasal düzenlemeler yapılmalıdır’ deniyor. MGK kararında yasaların etkin hâle getirilmesi vurgulanarak şöyle deniyor:
‘Fethullah Gülen grubunun ‘öğrenci evleri’ kapsamında sempatizan ve yandaş edinme gayretleri İçişleri Bakanlığı nezdinde dikkatle takip edilmelidir. Yasal olmayan yollar kullanılarak din eğitimi veren ve bir nevi dini alet ederek yandaş toplama sistemi olan öğrenci evleri uygulamalarına engel olunmalıdır.’
‘Yapılan bağışlar ile usulsüz para hareketleri ve kara para uygulamalarının Maliye Bakanlığı-MASAK (Mali Suçlar Araştırma Kurulu) aracılığı ile takip edilmesi sağlanmalıdır.’
Belgede dikkati çeken önemli detaylardan biri de, Milli Görüş’e yardım edilmesi ile ilgili genelgenin geri çekilmesinin istenmesi. Abdullah Gül’ün, Dışişleri Bakanı sıfatıyla gönderdiği iki genelgenin de geri çekilmesi kararlaştırılıyor. Kararda, Gül’ün büyükelçiliklere, Gülen okullarına ve Milli Görüş’e yardım edilmesi için gönderdiği 3846 ve 3847 sayılı genelgelerin geri çekilmesi isteniyor.”
Akdoğan: Yok hükmünde
Taraf gazetesinin haberi, siyaset dünyasından farklı tepkilere neden oldu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Siyasi Başdanışmanı ve Ak Parti milletvekili Yalçın Akdoğan, twitter üzerinden tepki gösterdi. Akdoğan, twitter hesabında, “2004’teki MGK kararı hükümet tarafından yok hükmünde kabul edilmiş, hiç bir Bakanlar Kurulu kararı alınmamış, hiçbir işlem yapılmamıştır” diye yazdı.
‘Emniyet cemaate bağlandı’
Ak Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar, twitter hesabında, “Doğru. Cemaati bitirme kararı 2004’de alındı; sonra emniyet cemaate bağlandı, dershane ve okul sayısı patladı, Ak Parti’ye kapatma davası açıldı. Fitneye destek verenleri görünce sorunun fitneciyle sınırlı olmadığı anlaşılıyor” diye yazdı.
‘Daha bavulu açmadım’
Haberi kaleme alan Baransu ise twitter’da, "Daha evdeki bavulu açmadım. Bu klasörde olan belgeydi" diye ilginç bir mesaj paylaştı.
Kaynağı ‘Kırmızı Kitap’
Ankara’yı dalgalandıran haberin ardından gözler kararda imzası bulunan ve halen hükümette görev yapan isimlere çevrildi. Kulislerde ise MGK toplantılarında Türkiye’ye yönelik tehdit önceliklerini belirleyen, kamuoyunda “Kırmızı Kitap” olarak bilinen Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’ndeki hususların takibinin yapıldığı, o dönemde irtica ve terörün öncelikli tehdit sayıldığını, irtica ve terörle mücadele eylem planları hazırlandığı, bu planların da MGK’da imza altına alındığı değerlendirmesi yapıldı. 2004’teki kararın altyapısının da Kırmızı Kitap olduğu ifade edildi. AK Parti, ilerleyen yıllarda Kırmızı Kitap’ta değişikliğe gitmiş ve irticanın öncelikli tehdit sayılmasına yönelik düzenlemelerde değişiklik yapmıştı.
O isimler şimdi nerede?
* Ahmet Necdet Sezer: Anayasa Mahkemesi Başkanı’yken 16 Mayıs 2000 tarihinde 10. Cumhurbaşkanı olarak seçildi. 28 Ağustos 2007 tarihinde Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı olarak seçilmesiyle görevi sona erdi.
* Hilmi Özkök: Hüseyin Kıvrıkoğlu’nun ardından 28 Ağustos 2002’de Genelkurmay Başkanı olarak seçildi. 28 Ağustos 2006 tarihinde görevini Yaşar Büyükanıt’a devrederek emekli olan Özkök, İzmir’de yaşıyor.
* Abdüllatif Şener: Ak Parti’de yaşadığı görüş ayrılıkları nedeniyle 2007 seçimlerinde aday olmadı. 25 Mayıs 2009 Türkiye Partisi’ni kuran Şener, 12 Haziran 2011 seçimlerinde Sivas’tan bağımsız milletvekili adayı oldu seçilemedi. Türkiye Partisi de 27 Ağustos 2012’de kapandı.
* Mehmet Ali Şahin: 23. Dönemde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı görevine seçildi. Halen Ak Parti’nin Siyasi ve Hukuki İşler’den sorumlu Genel Başkan Yardımcısı.
* Vecdi Gönül: 61 Hükümet dönemine kadar Milli Savunma Bakanlığı görevini sürdürdü. 24. dönemde de Ak Parti milletvekili olarak Meclis’te bulunuyor.
* Abdülkadir Aksu: Halen Ak Parti MKYK Üyesi ve İstanbul Milletvekili
* Aytaç Yalman: 2004 yılında emekli oldu.
* Özden Örnek: Balyoz darbe planı davasında darbeye eksik teşebbüs gerekçesiyle 20 yıl hapis cezası aldı.
* İbrahim Fırtına: Balyoz darbe planı davasında darbeye eksik teşebbüs gerekçesiyle 20 yıl hapis cezası aldı.
* Şener Eruygur: Ergenekon davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
Gülen: Şamarı biz yiyoruz
Fethullah Gülen, Başbakan Erdoğan’ın “Bize başka türlü şamar atmak istiyorlar” sözlerine yanıt verdi. Gülen, Herkul.org’da yayınlanan son sohbetinde “Birinin o ölçüde sevgiye, takdire, tayine, desteklenmeye hakkı yoksa şayet, siz o mevzuda aşırı gittiğinizden dolayı, Allah, ‘Onların hakkı o kadar değildi!’ diye sizi tokatlayabilir. Ben yediğim tokatları bundan biliyorum. Şimdiye kadar hiç kimseye yapmadığımız şeyleri yaptık; ‘Gayr-ı meşru bir muhabbetin neticesi, merhametsiz azap çekmektir’, Allah tarafından tokat yiyorum, Allah affetsin. Kader, ‘Öyle değil bu mesele; alın siz ağzınızın payını!’ dedi ve bize tokat üstüne tokat indirdi. Şamarı bir başkası değil, biz yiyoruz.”
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.