Yılmaz konuştu Atina ayağa kalktı

“Yunanistan’a orman misillemesi yaptık” demesi Atina’yı karıştırdı.

Mesut Yılmaz’ın “Yunanistan’a orman misillemesi yaptık” demesi Atina’yı karıştırdı. Yunan basını “Eski Başbakan, 1995-97’deki orman yangınlarını Türk casuslarının çıkardığını itiraf etti” derken, siyasiler “Türkiye açıklama yapsın. Zararımız karşılansın” çağrısı yaptı.

Eski Başbakan Mesut Yılmaz’ın geçen hafta Birgün gazetesiyle röportajında yaptığı açıklamalar Yunanistan’da büyük ses getirdi. Yılmaz söz konusu röportajında Susurluk raporu hakkında “Susurluk raporu yeterli değildir. Yargı gereğini yapmadı. Ciddi soruşturma olmalıydı. Bana intikal etmeyen bilgiler olduğunu düşünüyorum. Bu rapor bir ipucudur. Mucizevi değildir. Savcılığa yolladım. Devlet sırrı dışındaki tüm bilgiler raporda var. Devlet sırrı olanlar Azerbaycan’da darbe girişimi, Yunanistan’a orman misillemesi gibi konular. Faili meçhuller için engel yok” ifadelerini kullanmıştı.

‘İlişkilerde ağır gölge’

Yunan gazeteleri Yılmaz’ın bu sözlerini manşete taşıyarak büyük tepki gösterdi. Protothema gazetesi “Türk casuslar Yunan ormanlarını yakmış” derken, Ethnos gazetesi de “Mesut Yılmaz açıklamalarıyla yangın çıkardı” başlığını kullandı.

Ülkenin en büyük merkez sağ partisi olan Yeni Demokrasi’nin dış ilişkiler sorumlusu Panos Panagiotopoulos “Sayın Yılmaz’ın Türk derin devletinin Yunan ormanlarını yaktığına ilişkin açıklamaları Türk-Yunan ilişkileri üzerine ağır bir gölge düşürmüştür. Erdoğan hükümetinin bu karanlık olayla ilgili her türlü bilgiyi Yunanistan’a vermesi ayrıca Yunanistan’ın yaşadığı büyük kayıpların tam olarak karşılanması gerekir. Bu açık sözler, böylesine kirli operasyonların Türk gizli servisleri tarafından planlanıp uygulamaya konduğunu da ortaya sermiştir. Bu olayın siyasi yönü, bugünün Türkiye’sinin girmeye çabaladığı AB kurumlarında tartışılmalıdır” tepkisini gösterdi.

Hükümette dört üyeyle yer alan Türk karşıtı aşırı sağcı Ortodoks Halk Partisi LAOS’un lideri Yorgo Karacaferis ise yaptığı açıklamada “Türkiye’nin eski başbakanının dudaklarından bu suçun itirafı dökülmüştür” ifadesini kullandı.

‘Tazminat isteyelim’

Demokratik Sol Parti lideri Dora Bakoyannis ise “Sayın Yılmaz’ın açıklamaları, Türkiye’nin en korkunç uygulamalarını ortaya çıkarmıştır. Hükümet bu konunun peşini bırakmamalı ve bu konu mutlaka soruşturulmalıdır. Dışişleri Bakanı bu durumu tüm AB kurumlarında ve uluslararası arenada dile getirmelidir. Türkiye’den tazminat ve yangınlardan hasar gören bölgelerin rehabilitasyonu talep edilmelidir” dedi.

‘Yangını çıkaran Kerkük’te öldü’

Yunan basını, Emin Çölaşan’ın da bu iddiaya daha önce yer verdiğini hatırlattı. Çölaşan, “Şu Benim Gazetecilik” adlı kitabı ve Hürriyet’te 11 Haziran 2006’da yayınlanan yazısında, “Sabah Ketene” isimli Türkmen kökenli bir kişiden bahsetmiş ve bu kişinin Kerkük’te öldürüldüğünü yazmıştı:

“PKK terörünün en yoğun olduğu dönemde turistik yörelerimizde birbiri ardına bombalar patlamıştı. O yıllarda yöredeki ormanlarımızı da cayır cayır yakıyorlardı. Bunları bir ülkenin yaptırdığı belli olmuştu. Anlatıyordu: Malzemeleri ayrıca gönderip o ülkeye geçtik. Onların turistik yörelerinde birkaç bomba patlattık, oraları da derhal boşaldı. Onların başkentinde, metronun önünde bir patlama oldu ve halk paniğe kapıldı. Sonra dikkat ettiyseniz, o ülkede de çok büyük orman yangınları çıktı. Güzelim ormanlarına yazık oldu. Ama bizi sabote eden yakındaki ülke pabucun pahalı olduğunu ve ne ekerse onu biçeceğini gördü.”

kaynak: gazetevatan.com

YILMAZ ÇARK ETTİ

Mesut Yılmaz, eşi Berna Yılmaz ile birlikte İstanbul’dan Los Angeles’e hareketinden önce Atatürk Havalimanı’nda bir gazetede yayımlanan ve kendisine atfedilen devlet sırrı, örtülü ödenek, Susurluk raporu, Yunanistan’da çıkarıldığı iddia edilen orman yangınlarına ilişkin sözlerinin hatırlatılması üzerine konuyla ilgili olarak Anadolu Ajansı'na yazılı bir açıklama yaptığını belirtti.

Yılmaz'ın yazılı açıklaması şöyle:

"Konu tamamen bir yanlış anlamadan kaynaklanmaktadır. Sayın Enver Aysever ile yaptığım bir telefon görüşmesinde devlet sırrı kavramının hangi hallerde geçerli olduğu sorusu üzerine bunun münhasıran dış politika konularıyla ilgili olduğu, örneğin 90’li yıllarda Ege sahillerimizde meydana gelen orman yangınlarının Yunan gizli servisiyle ilişkili olduğuna ilişkin değerlendirmelerin, bu bilgiler kanıtlanmadıkça yayınlanmasının dış politikamız açısından sakıncalı olacağı ifade edilmiştir. Anlaşılacağı gibi olay Yunanistan’daki değil Türkiye’deki orman yangınlarıyla ilgilidir.

Bu kapsamda örtülü ödenek konusu hiç söz konusu olmamıştır. Esasen haberin başlığıyla içeriği karşılaştırıldığında da bu açıkça görülmektedir.

Yanlış değerlendirmelere mahal vermemek için bu hususu kamuoyunun bilgisine sunarım."

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.

Dünya Haberleri