Yeniçağ gazetesi yazarları Murat Ağırel ile Batuhan Çolak'ın Twitter ve hesabın bulunduğu mail hesapları, yaptıkları Libya paylaşımı sonrasında bilinmez bir şekilde ele geçirildi. Gazeteci Batuhan Çolak yaşananları "Sadece SMS onaylı açılabilen hesaplara Turkcell ve Vodafone operatörlerinden giriş onayı gelmeden giriş yapılmıştır." dedi.
BATUHAN ÇOLAK YAŞADIKLARINI ANLATTI
Yeniçağ gazetesi yazarı Batuhan Çolak sözlerini şöyle sürdürdü:
"Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Libya'da birkaç şehit var' açıklamasından sonra elimdeki bilgileri kamuoyu ile paylaşmak istedim. Sonrasında kanıtlarıyla birlikte şu mesajları twitter hesabımdan yayınladım: Erdoğan 'Libya'da Birkaç tane şehidimiz var' diyerek günler sonra şehit haberlerini doğruladı. Gelin Libya'da neler oluyor biraz anlatalım.
Bilindiği üzere Libya'nın büyük bir bölümü Hafter güçlerinin kontrolünde. Türkiye de ani bir manevra ile asker gönderme kararı aldı. Libya'ya çok kıymetli subaylarımız da gönderildi. Bunlardan biri Albay Okan Altınay'dı. Görev yaptığı gemi de Hafter güçleri tarafından hedef alındı. Bombalı saldırıda şehit düştü. Cenazesi Türkiye'ye getirildi, sessiz sedasız, törensiz toprağa verildi.Albay Okan Altınay'ın Libya'da şehit düştüğü nedense kamuoyuna açıklanmıyordu. Devre arkadaşları ve ailesi tepkiliydi.
Kara Harp Okulu 1993 devresi arkadaşlarını unutmadı. Gidebilen koştu, gidemeyen çelenk gönderdi. Törensiz defin onları derinden yaraladı. Arkadaşlarının bu şekilde toprağa verilmesini içlerine sindiremediler. Oysa bir kaç gün önce gemimizin vurulduğuna ilişkin gelen haber Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'a sorulmuş 'gemimiz isabet almadı' denilerek yalanlanmıştı. Albayımız da orada şehit düşmüştü."
"Şehit Albay Okan Altınay, 'Atatürkçü' diye ordudan ayrılmak zorunda kalmış, sonrasında da 'ihtiyaç var' denilerek tekrar orduya alınmıştı. En zor görevlere gönüllü gider, en sorunlu bölgelerde görevini en iyi şekilde yerine getirirdi. Albayımız Türkiye'deyken de sınırda görev yapmıştı. İşte bu kahraman Türk subayı 'bir kaç tane şehit' denilerek kamuoyuna açıklanmıyor. Kahraman şehidimiz Albay Okan Altınay'a yapılmayan şehitlik töreni en kısa zamanda en üst düzey katılımla yapılmalıdır. En azından ruhunu rahatlatalım. Hiçbir siyaset, şehitlerimizden öte değildir."
Mesajlar kısa sürede milyonlarca kişiye ulaştı ve kamuoyunun bilgilenmesi sağlandı. Aynı şekilde yine Yeniçağ yazarı Murat Ağırel de şehitlerimizin fotoğraflarını paylaşarak, törensiz bir şekilde defnedilmelerine tepki gösterdi. Ağırel'in paylaşımı da kısa sürede milyon kişiye erişti ve büyük yankı buldu.
TELEFONLAR SUSMADI
Gazeteci-yazar Murat Ağırel de yaşadıklarını şöyle aktardı:
"Yapılan bu paylaşımlardan sonra, 'mesajın kaldırılması için' çok sayıda tehdit mesajı, rica telefonu ve mesaj aldım. Şehit albayın istihbarat bünyesinde çalıştığı ifade ediliyor, kurumdaki teamüllere göre bazı şehitlerin törensiz ve sessiz defnedilebileceği ifade ediliyordu. Ancak olayı kamuoyuna ilk açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan oldu. Kendisinin paylaşımından sonra konunun detaylarını aktarmamız bir vatandaşlık göreviydi. Çünkü, şehidimizin silah arkadaşlar 1993 yılı Kara Harp Okulu mezunları yaşananlara çok tepkiliydiler. Paylaşımlarda Libya'da şehit olan personellerimizin memleketlerinde törensiz bir şekilde defnedilmeleri eleştirmiş ve devre arkadaşlarının bu şekilde son yolculuğuna uğurlanmasından rahatsız olmuşlardı.
E-OPERASON BAŞLIYOR
Gmail ve twitter hesaplarımın yanımda telefon olmadan başka bir bilgisayar ve IP'den açılması teknik olarak mümkün değil. Ama bir şekilde hesaplarımıza girilmiş ve ele geçirilmiştir.
Hesaplara girildikten sonra bugüne kadar Google servisleri ile ilgili yaptıkları tüm hareketler arşivlenmiş ve indirilmiştir. Twitter'da Libya şehitleri ile ilgili yapmış oldukları paylaşımlar silinmiştir. Turkcell ve Vodafone şebekelerinden gelen SMS'ler telefonlarına gelmeden başka merkezlere nasıl gitmiştir? Bu bir kişinin yapabileceği sıradan bir hırsızlık olayı değildir. Türkiye'nin güvenliğini sağlamakla yükümlü olan kurumlarımızın, gazetecilerin sosyal medya hesaplarıyla uğraşmaları kabul edilemez. Yapılan operasyon, kamuoyunun bilgi alma hakkına yapılan büyük bir saldırıdır.
KAMUOYUNUN BİLGİ ALMA HAKKI SAKLANIYOR
Şehitlerimizin devre arkadaşları ve ailelerinin bile tepki gösterdikleri törensiz definler şehitlerimizin ruhlarına saygısızlık değil midir? Bunları dile getirmek onların aziz hatıralarını yaşatmak ve ailelerini rahatlatabilmek için önemli değil midir? Hangi siyaset şehitlerimizin kanı, hatırası, varlığından üstündür? Hesaplarımıza yapılan bu akıl almaz, demokrasi dışı müdahale Balyoz, Ergenekon sürecinde FETÖ'nün yaptığı yöntemleri andırmaktadır. Yaşananları izah edebilecek kelime, izah edebilecek bir cümle kurmakta zorlanıyorum."