Trabzonun Çaykara ilçesindeki Uzungöl’de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan plan mahkemeye taşındı.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 2019 yılında, 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı hazırlandı.
Askıya çıkan plan, 80'e yakın noktada parsel anlaşmazlığı nedeniyle şehircilik ilkelerine ve imar mevzuatına aykırı olduğu gerekçesiyle yargıya taşındı.
30 Kişi planın yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle Trabzon İdare Mahkemesi'ne dava açtı. Dava kapsamında bölgede bilirkişi keşfi de yapıldı.
Mahkeme, plan esaslarına, imar mevzuatına, üst ölçekli plan hükümlerine ve kamu yararına uyarlık görülmediğini, dava konusu olan planın hukuka aykırı olduğu ve davacı taraflar açısından telafisi güç zararlara sebebiyet verebileceği gerekçesiyle yürütmeyi durdurma kararı verdi.
80 NOKTAYA İTİRAZ VAR
Trabzon İdare Mahkemesinin ara kararına sevinen Uzungöl sakinleri, iptal edilmesini bekledikleri planda kendilerinin de talepleri ile ortak düzenleme yapılmasını istedi.
Turizmci İdris Akyüz, imar planında sayısı 80i bulan farklı noktaya itiraz edilerek vatandaşların dava açtığını söyledi. Akyüz, kararın ara karar olduğuna ve mahkeme sürecinin devam ettiğine dikkat çekerek, "Mahkeme, ara karar olarak 6 vatandaşın davasına yürütmeyi durdurma kararı verdi. Trabzon Şehir Plancıları Odası da ayrıca planın geneli üzerinde bir dava açmıştı, bu ise henüz sonuçlanmadı. Vatandaşların sıkıntılarını ve taleplerini karşılanması için açılan bu davaların bizim asıl hedeflerimize ulaştıracaktır" dedi.
’56 YILDIR PLAN BEKLİYORUZ’
Hazırlanan imar planının uygulanması halinde, yöre halkının gelecekte sorun yaşayacağını öne süren Akyüz, "Asıl amaç küçük olan parsellerin bütünsel olarak kullanılmasını sağlamak iken maalesef karşımıza çıkan sonuç 40 hatta 80 ortaklı alanlar. Bu da gelecekte karşımıza çıkabilecek sorunların önünü açıyordu. Planı orada yaşayan insanlarla birlikte devletin de beklentilerini karşılayacak şekilde yerinde uygulanabilir bir plan olmasını talep ediyoruz. 56 Yıldır Uzungöl’de plan olmasını bekliyoruz. Bugüne kadar planlar geldi ve itirazlar sonucu iptal edildi. Bu planın uygulayıcıları burada yaşayanların hassasiyetlerini dikkate alarak, beraber ortak bir çerçevede plan yapalım ve daha sonra vatandaşın itiraz etmesini de engellemiş oluruz" diye konuştu.
‘ÇOK FAZLA EKSİĞİ VARDI’
Planın Uzungöl’ün geçmişi ve yaşayan halkını yok sayılarak hazırlandığını ileri süren Mehmet Keleş, "Çok fazla eksiği olan bir plan olduğunu düşünüyoruz. Mahkeme de bunu dikkate alarak durdurma kararı verdi. Bence çok olumlu bir karar. Umuyorum ki iptal edilip Uzungöl’ün gerçeklerini dikkate alarak planlanmasına gidilir dedi.
BİZ DİKKATE ALINMALIYIZ
Uzungöl'de imar planı hazırlanırken ortak fikrin dikkate alınmasını isteyen Keleş, Uzungöl halkının yüzde yüzüne yakını bunu istiyor. Bu bir zorunluluktur, gerçektir. Biz dikkate alınmalıyız. Oradaki yerleşik hayatın da turizmin dışında da devam ettiğini de dikkate alınmalı. Eğitim alanlarımız mevcut ama buna eklenti yapılacaksa sözde değil özde olmalı. Uzungöl yeni şehir olmadı, yaklaşık 60 yıl boyunca belediyeydi. Mahalle olduktan sonra buraya şehirleşme planları yapıldı. Uzungöl geleceğe hazırlanacaksa gerçekler gözetilerek geleceğe hazırlanmalı" diye düşünüyorum ifadelerini kullandı.
‘UZUNGÖL HALKININ DAHİL
EDİLECEĞİ PLAN HAZIRLANACAKTIR’
Çaykara Belediye Başkanı Hanefi Tok, imar planı ile ilgili mahkemenin ara karar verdiğini belirterek dava konusu olan itirazlarla ilgili savunmalarının istendiğini söyledi. Tok, "Yürütmeyi durdurma kararının iptalini isteyerek bir üst mahkemeye itiraz yapıldı. Eğer mahkeme planın tamamını iptal ederse, bozulmasına neden olan sorunları düzeltip veya yeni bir plan hazırlanıp en kısa sürede yeniden askıya çıkartılacaktır. Elbette bu tür çalışmalarda bazı eksiklikler olabilir. Bu tür projelerde yüzde yüz memnuniyetin olması da zaten mümkün değildir. Uzungöl'de evi barkı olan, orada yaşayan çok sayıda vatandaşımız var ve onları yormadan, mağdur etmeden, sürece dahil ederek yeni bir planın hazırlanacağını düşünüyorum. Sürecin içinde olmayı istemek ve hukuki haklarını aramak vatandaşın doğal hakkıdır. Yargı ne karar verirse saygı duyacağız" diye konuştu.