"ilişkilerin" hangi düzeylere ulaştığını oldukça net bir şekilde gözler önüne seriyor.
Belediye Başkan Yardımcısı Tuncay Haskılıç’ın görevinden alınarak belediye Kültür Müdürlüğüne kaydırılması ve boşalan “başkan yardımcılığı” koltuğuna da, Ak Parti milletvekili (aynı zamanda kayınbirader) Dr. Nurettin Akman’ın “eniştesi” Arif Çiyan’ın getiriliyor olması, “düzeysizliğin” en son örneği olsa gerek!
Düne kadar İl Milli Eğitim Müdürlüğü personel kadrosu içerisinde “şef” ünvanıyla görev icra eden Arif Çiyan’ın, yeni görevlendirme ile Belediye Başkan yardımcılığı koltuğuna oturması, kendisinin bundan sonraki alacağı görevlerde “zıplama tahtası” olarak kullanılacağı gün gibi aşikar! Ancak bu "atama"nın ilerleyen gün ve aylarda çok daha farklı durumlar alması da olası! Neresinden bakarsanız bakınız, bu "operasyon" başlı başına bir facia ve yaşanacak bir çok olaya da gebe!
İsterseniz gelecekte yaşanılacakları bir kenara koyalım ve son bir yıl içerisinde yaşanılanları kısaca bir hatırlayalım...
İSTERSENİZ SÜRECİ ŞÖYLE BİR HATIRLAYALIM!
Dün akşamdan bu yana yaptığım ikili görüşmelerle, “şef” Arif Çiyan’ın Belediye Başkan Yardımcılığı koltuğuna uzanan yolda yaşanılanları, elimden geldiğince toparlamaya çalıştım.
Bildiğiniz gibi bugün gelinen nokta, 29 Mart 2009 yerel seçimleri öncesinde “start” almıştı! Arif Çiyan o günlerde Ak Partiden Çankırı Belediye Meclis Üyeliği için “müracaatta” bulunmuş ve bu müracaatı daha sonra geri çekilmişti!
Arif Çiyan’ın o günlerde “adaylık başvurusunu geri çekmesiyle” ilgili olarak da “Belediye meclis üyesi seçilerek oturacağı Belediye Başkan Yardımcılığı” koltuğundan, “atanmış Belediye Başkan Yardımcılığı” olarak daha fazla “maaş” alacağı gündeme taşınmıştı!
Bu tespit ortaya konulduktan sonra da doğaldır ki, “adaylık başvurusu” geri çekilmiş ve Arif Çiyan, İl Milli Eğitim Müdürlüğündeki görevine devam etmişti!
ÇİYAN'IN "YAPRAKLI ÇİÇEK" MERAKI!
Arif Çiyan’ın İl Milli Eğitim Müdürlüğünde “gölge il milli eğitim müdürü” olarak mesai verdiğini Çankırı’daki “sağır sultan” bile haberdar iken, bulunduğu makamdan yaptığı icraatlerin en temeli, “kooperatifçilik” ve "yapraklı çiçek sevgisi" olsa gerek!
Belediye Başkanı İrfan Dinç’in amcasının oğlu Cevat Dinç ile birlikte İl Milli Eğitim Müdürlüğü çatısı altında “kooperatifçilik” dalında hayli uzmanlaşan Çiyan’ın, özel merakları arasında “çiçek sulamak” birinci sırada yer alıyor(muş)!
Odasında yer alan saksılarla yakından ilgilenen Çiyan, suladığı yapraklı çiçeklere öylesine tutkunmuş ki (!) zaman zaman yapraklı saksılarıyla birlikte Ankara seyahatlerine de çıkmaktan kendisini alamıyormuş!
Hoş, Çiyan’ın icraatleri arasında yakın geçmişte bir de Çankırı’da Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanlığı mesaisi mevcut!
Şaşırmayın! Bildiğiniz Arif Çiyan’dan söz ediyorum!
Atatürkçü Düşünce Derneği’nin önce yönetimine giren, daha sonra da başkanlığını “ele geçiren” Çiyan, bu görevinde yapmış olduğu “başarılı icraatlerle” Atatürkçü Düşünce Derneğini “tarumar” etmekte hiçbir beis görmemiş ve derneğin kapısına “kilit vuran başkan” olarak Çankırı yerel tarihinde yerini çoktan almış!
BU OPERASYONUN DİNÇ ve AKMAN AÇISINDAN ARTILARI!
Bugün için Çankırı Belediyesinde yaşanan sürecin, “İrfan Dinç” tarafına bakacak olursak, mevcut siyasi konjoktör içerisinde “akıllıca” bir operasyona imza atmış olmanın herhalde “mutluluğunu” yaşıyor olsa gerek!
Neden mi?
29 Mart öncesi gerçekleşen milletvekili Nurettin Akman – İrfan Dinç yakınlaşması, bu “kararla” iyiden iyiye perçinleniyor demektir! Başkan Dinç, bundan böyle milletvekili Akman’a götüreceği “taleplerin” geri çevrilmeyeceğinin “garantisini” bir şekilde almış oluyor! Ve akabinde çalacağı diğer kurumlar nezdinde de "+Akman" avantajıyla yola çıkmış olacak!
Bununla birlikte, mevcut durumu Akman açısından değerlendirecek olursak, yerel siyasette “Akman + Dinç” birlikteliği, kendisine karşı olası “muhalif” gruplara karşı önemli bir üstünlük sağlayacak ve bu durumdan milletvekili de karlı çıkacak!
Akman’ın bir avantajı daha, “enişte”nin oturacağı Belediye Başkan Yardımcılığı koltuğu, “Belediye içerisinde dönen dolapların” kendisine “aktarımı” açısından da önemli bir “kanal” teşkil edecek!
MECLİS ÜYELERİ ZOR İKNA EDİLMİŞ!
Operasyonla ilgili elde ettiğim son bilgilere göre, Başkan Dinç’in, Arif Çiyan’ı Belediye Başkan Yardımcılığına getirme operasyonu öncesinde, Ak Partili Belediye Meclis Üyelerini iknada oldukça zorlandığı yönünde!
Başkan Dinç, “Bu atamaya evet demelisiniz! Çünkü görevlendirme süresi sadece 6 ay! Daha sonra Arif Çiyan İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğüne geçiş yapacak” (!) şeklindeki telkini ile belediye meclis üyelerini iknada başarılı olmuş!
Elde ettiğim bu bilgiye bakılırsa Arif Çiyan, 6 ay süresince Belediye Başkan Yardımcılığı koltuğunda oturacak ve daha sonra “şef” olduğundan dolayı atanamadığı İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü kadrosuna “paraşütle” inecek!
Olabilir! Neden olmasın ki! Çankırı Belediye Başkan Yardımcılığı koltukları bunun dışında başka bir amaca hizmet mi ediyor?
Ha bu arada, “enişte” Arif Çiyan İl Milli Eğitimden Belediye’ye “tek” gelmez! “Danışman” kadrosunu (!) yani Kamil Sarı’yı da beraberinde getirmezse şaşarım! Kamil Sarı’sız Belediye Başkan Yardımcılığı koltuğu zannımca “eksik” olur!
Saksılar mı! O kadarını bilemem! Hem belediyenin saksılarına ne olmuş ki? Biraz da onlar sulansın! Yapraklı saksı yok mu? Siz de çok oluyorsunuz canım!
Ve konuya devam edelim! “Şeytanın avukatı” olarak başka bir “olasılık”tan söz ederek bu yazıyı tamamlamak istiyorum…
ÇİYAN, BU KOLTUKTA KALIR!
Bildik bir yöntem vardır! Kurbağayı kaynar kazana atarsan, kendini dışarı atar! Ancak aynı kurbağayı önce ılık bir kazana, daha sonra da kaynar kazana atarsan hedefine ulaşırsın!
Bu yöntemden yola çıkarak, Arif Çiyan’ı “6 aylığına getiriyoruz” (!) sloganıyla koltuğa oturtmakla, belediye meclis üyelerini de öncelikle “ılık kazana” atma eylemiyle eşdeğer bir yöntem olarak değerlendiriyorum!
Ve Arif Çiyan, 6 ay dolduğunda, bir 6 ay daha o koltukta kalır! Neden derseniz, Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü koltuğuna İl Milli Eğitim Müdürlüğü kadrosundan “ikinci talip” çoktan beri var!
Hem de öylesine bir talip ki, onun ataması “istenirse” çok değil 72 saat içerisinde gerçekleşir!
Yine tahminim o’dur ki, İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğüne Arif Çiyan değil, “ikinci aday” oturacaktır! Çünkü, “dengeleri” muhafaza etmek ve “aç gözlülükten” uzakta hareket etmek, “siyasetçi” için önemli bir yetenektir! Milletvekili Akman’ın da bu yeteneğe haiz olduğunu bazıları bilmese de, bendeniz yakinen bildiğimden, Başkan Dinç’in “belediye meclis üyelerine” anlattığı ve ikna ettiği tezin geçerli olmadığını söylemek zorundayım.
Hayırlı olsun diyelim! Ve de milletvekili Akman’a: “Briç oynayıp oynamadığınızı bilmiyorum ama, galiba çok iyi satranç oynuyorsunuz” (!) sayın vekilim!"
HABER/YORUM: Vedat Beki
HABERE EK: Yukarıda yazı içerisinde bahsi geçen "Yapraklı çiçekleri Belediyeye taşınır mı?" başlık ve yazı içerisindeki "... Odasında yer alan saksılarla yakından ilgilenen Çiyan, ..." cümlesi ile mesai verdiği kurumda çalıştığı "oda arkadaşları", ile yakından uzaktan herhangi bir ilgi kurulmaması gerektiğini görülen lüzum üzerine beyan eder, yanlış anlamalara meydan vermeme adına böylesi bir açıklamayı gerekli gördüğümü ifade ederim. (V.B)