Gazeteci yazar Cem Küçük, Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan’ın kendisinden korktuğunu iddia etti. Küçük, “Aydın Doğan benimle görüşmek için daha 2 gün önce bir sürü aracı koyuyor araya ‘görüşelim edelim’ diyerek.” dedi. Küçük, ayrıca 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarında adı geçen bakanlarla ilgili “Bana sorarsanız 4 bakanla ilgili rüşvet kısmı doğru. Yani bu zaten doğru olmasa sayın Erdoğan onları görevden almazdı.” diye konuştu.
Samsun Canik Belediyesi tarafından Canik Kültür Merkezi’nde düzenlenen ‘Yeni Türkiye Yolunda’ adlı konferansa konuşmacı olarak katılan gazeteci-yazar Cem Küçük, Aydın Doğan, 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonları, MİT krizi ve Gezi olayları ile ilgili açıklamalarda bulundu.
‘AYDIN DOĞAN BENDEN KORKUYOR’
17-25 Aralık sonrası muhafazakâr yazar ve gazetecilerin kendisi kadar cesur yazılar yazamadıklarını savunan Küçük, “Ben Zonguldaklı bir madencinin oğluyum. Ortalama ömür 75 yıl. 36 yaşındayım, 40 yıl ömrüm var veya yok. Ben de korku diye bir şey yok. Bunu bana babam ve annem eskiden beri söylerdi. Bir koku şeyi duymuyorum ben. Yani Aydın Doğan beni görünce o benden korkuyor, ama öte yandan bizden rahatsız olan AK Partililer de çok. Bunu her yerde duyarsınız ‘biraz fazla ileri gidiyor’ diye. Şundan o; zannediyorlar ki karşı tarafı entelektüelliğinle yenebilirsin. Onlar bu savaşı kazansaydı, acaba bizi ne yapacaklardı. 28 Şubat’ta gördük. Ben buradaki şeyi korku olarak görüyorum. Bu korku Müslümanlar’da çok fazla var. Hala biz muhalefetteyiz gibi yazı yazıyorlar. Adam hala Ertuğrul Özkök bir şey yazınca etkileniyor. İşte ben bunu görünce çıldırıyorum. Kurtulun bundan, daha sert yazın diyorum. Yönetin onu. Dalga geç, sen onu aşağıla, o sana telefon açmak zorunda kalsın. Aydın Doğan benimle görüşmek için daha 2 gün önce, dün bir sürü aracı koyuyor araya ‘görüşelim edelim’ diyerek. Şimdi adamı korkutacaksın. Zaten kimden korkarlar? Korkmayandan korkulur. Adam bakıyor ki, korkmuyor. Şu da var: Sol bir yayınevinden kitabı çıktığı için ben 1 hafta mutlu gezen yazar biliyorum.” ifadelerini kullandı.
‘4 BAKANLA İLGİLİ RÜŞVET KISMI DOĞRU’
17-25 Aralık büyük yolsuzluk soruşturmasında 4 bakanın rüşvet aldıklarına inandığını kaydeden Küçük şöyle konuştu: “Bir iktidarı yıkmak için önce en güçlü liderin etrafına vurursunuz. Yani liderin kendisi hedef alınmaz, etrafına vurulur. Orada da 4 bakan seçildi. Bu 4 bakanla ilgili yolsuzluk ve rüşvet iddiası… Bana göre yolsuzluk yoktu. Yani bana göre değil, savcıya göre de yolsuzluk yoktu. Yolsuzluk; devletin ya da belediyenin parasını alırsın, hiçbir iş yapmazsın cebine atarsın, bu yolsuzluk. Rüşvet öyle değil; bir iş yaparsın, işin karşılığını alırsın. Bunun karşılığı bir rüşvet alırsın. Bana sorarsanız 4 bakanla ilgili rüşvet kısmı doğru. Yani bu zaten doğru olmasa sayın Erdoğan onları görevden almazdı.”
‘SADULLAH ERGİN GÖREVDEN ALINMAYI İSTEDİ’
Küçük, 17 Aralık operasyonundan iki gün sonra dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve o dönemin Adalet Bakanı Sadullah Ergin arasında yaşanan ve görevden almayla sonuçlanan, iddia ettiği konuşmayı da anlattı. 19 Aralık gecesi Sadullah Ergin’in uykulu gözlerle Erdoğan’ın yanına getirildiğini öne süren Cem Küçük, “Polisler eşliğinde uykulu gözlerle Sadullah Ergin’i başbakanın karşına getirdiler. Sayın başbakan dedi ki; ‘bu yasaların değişmesi lazım. Yani HSYK’nın değişmesi lazım, tedbir almamız lazım. Polislerde bazı değişiklikleri yapmamız lazım. Bunları hazırla Meclis’e getir, tedbir alalım’ diye söyledi. Sadullah Ergin’in uykulu gözlerle söylediği şey; ‘Sayın Başbakanım, ben bu söylediklerini yapamam. Siz beni görevden alın. Hatay Büyükşehir Belediye Başkanlığım söz konusu, siz beni Hatay’a gönderin. Erdoğan, bu sözleri duyunca burada ifade edemeyeceğim sözleri sıraladı: ‘Bir sürü yasa geçmesi lazım. Biraz cesur ol, niye böyle yapıyorsun?’ Ergin de ‘Hayır efendim, ben bunları yapamam. Ya istifa ederim ya da beni görevden alın’ dedi. O gece Erdoğan onu da görevden aldı. Bekir Bozdağ’ı onun yerine göreve getirdi. Bu bire bir yüzde 100 doğru bir olaydır.” diye konuştu.