Ve söz Aziz Yıldırım'da..!

Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, günlerdir beklenen canlı yayında sarı lacivertli kulüp ve kendisi ile ilgili çok özel açıklamalarda bulunuyor.

Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, günlerdir beklenen canlı yayında sarı lacivertli kulüp ve kendisi ile ilgili çok özel açıklamalarda bulunuyor.

NTVSpor'da yayınlanan Futbol Aktüel programına katılan Aziz Yıldırım, camianın ve kamuoyunun merak ettiği tüm soruların cevabını veriyor....
 
Fuat Akdağ'ın Alex ve Aykut Kocaman arasında yaşananlarla ilgili sorusuna "Yönetimler seçimle gelir, seçimle giderler. Seçilmezseniz göreviniz bitmiş olur. Ama bu 3A'yı yazanlar bizimle ilgili çeşitli yorumlar yapıyorlar. Benimle konuşmayanlar benim ağzımdan yazılar yazıyorlar. Bu twittrr çıktı, istediklerini kaleme alıyorlar. Ülke zaten iyi günlerden geçmiyor. Her gün ölümler var, ekonomik anlamda iyi gidiyoruz ama durum kötüymüş gibi göstermeye çalışıyorlar. Sporda da aynı durum var. Türkiye'de yarına umutlu bakmak, sabah güzel uyanmak gibi bir durum yok. Fenerbahçe'de yönetim kurulu ve başkan vardır. Fenerbahçe sadece bir futbol takımı değildir. Bunu da kamuoyuna kabul etirdiğimizi düşünüyorum. Yine de herşeyi futbola bağlamak kulübümüzün geleceği hakkında iyi sonuçlar ortaya çıkarmıyor. Ortega veya Hooijdonk'da da olsu, başkalarında da olsun, büyük futbolcularda bazı egolar ortaya çıkabilir. Bizim bu egoyu aşağı indirmemiz gerekir. Twitter'da çıkan her şeyi basına aynsıtırsanız bu kavgalar hiç bitmez. Bu konuda ben kardeşime, ikinci başkana, herkese kızıyorum. Aykut Kocaman bu takımın patronudur, iki yıldır da görevini başarıyla devam ettirmektedir" cevabını veren Yıldırım sözlerine şöyle devam etti:
 
"ALEX'İN HEYKELİ DİKİLECEKMİŞ"
 
"Hocayla oyuncu arasında problem çıkarıyorlar. Elbette oyuncu bazı problemleri dışarıya da aksettirebilir. Ama aralarında konuşuyorlar, sorun yok ki. Bir iki maç oynamadı diye ortaya kavga varmış gibi bir durum çıkarmak ayıptır. Alex'in mukavelesi uzayabilir, uzamayabilir. Bu karar teknik direktörün bize vereceği rapor doğrultusunda alınacak. Ama bazıları televizyonda 'Alex oynamalı' diyor. Mesela Oğuz. E sen Ortega'yı oynatmamıştın. O zaman üçümüz oturup konuşmuştuk. O hafta oynatmadı, Ortega gitti. Şimdi niye böyle söylüyorsun? Şimdiki şartlar neyi elveriyorsa o şekilde davranıyoruz. Gündemleri gazete satacak diye belirlemek olmaz. Alex'in heykeli dikilecekmiş, dikilsin. Engel olan yok ki. Bana ne zararı var. Müsait olursak açılışına gideriz ama programımızı ona göre belirlemem. Ben Atatürk'ün heykelinden başka heykel dikmem."
 
"ZAMANINDA KAPI ÖNLERİNDE DURANLAR,
ŞİMDİLERDE TÜRK SPOR BASININI YÖNLENDİRİYOR"
 
"Diyorlar ki Fenerbahçe Avrupa'yı düşünmüyor. Bunu yazanlar yalancı. Ben hiçbir zaman şunu bunu yapacağız demedim. Bir tek 'Üç yıl şampiyon olacağız' dedim. İlk sene Trabzon'da 15 tane top kaleye girmedi. Sonra şampiyon olduk, iki. En son Avrupa'da işler başarabilecek bir kadro kurduk ama başımıza olaylar geldi, dağıldık. Bu süreçte Aykut hoca 29 yıldır alamadığımız Türkiye Kupası'nı aldı. Benim açımdan bir başarı vardır ortada. Ben hedefi koyduğum zaman da 'Yapamadı, edemedi' diye beni tenkit ediyorlar. Eğer bir hedef ortaya koyuyorsak ve bunları başaramıyorsak vizyonumuz eksiktir. Zamanında kapı önlerinde duranlar şimdilerde Türk spor basınını yönlendiriyorlar. Zamanı geldiğinde bununla ilgili konuşacağım."
 
Fenerbahçe'nin transferleri Şampiyonlar Ligi'nden elenmeden önce neden yapmadığı eleştirilerine Yıldırım "Meireles hemen gelmedi ki. Öyle adamı hemen getiremiyorsunuz ki. Al şu 20 milyonu, gel dediğinizde 'Tamam' demiyorlar ki. Bazıları da getirtmeye çalıştığımız oyuncular gelmesin diye yola taş koyuyorlar. Aziz Yıldırım'dan önce kim getiriyordu yıldız oyuncuları? Bir bakın bakalım. 2000'den sonra kim getirmiş yıldız isim?" sözleriyle cevap verdi.
 
"F.BAHÇE'YLE İLGİLİ BİR ŞEY OYDUĞUNDA HERKES YAZIYOR,
DİĞER TAKIMLAR HAKKINDA BİR ŞEY YOK"
Güntekin Onay'ın "Fenerbahçe bu yıl Şampiyonlar Ligi'ne katılamadı. Geçen yıl da durum malumdu. Bu kadar fedakarlıklara rağmen 5 yıldır Şampiyonlar Ligi'nde yaşanan bu hayalkırıklığının sebebi ne? sorusuna Yıldırım'ın cevabı şöyle oldu:
 
"2001'den sonra Şampiyonlar Ligi'nde en başarılı takım kim? Neden biz başarılı olamıyoruz diye siz basın olarak dedikoduları geçip sorsanız... Bir maç galibiz her şey iyi, bir maç yeniliyoruz her şey aşağı doğru gidiyor. Gazete satılsın reyting alınsın diye bazı şeyler yapılırsa sabah akşam kavga ederiz. Abdullah Avcı için de aynı şeyi yapıyorlar. Selçuk'u oynatmadı, oyuna aldı gol attı. Yarın birgün olur da kendi evimizde yenilirsek 'Abdullah Avcı istifa' diye bağırırlar. Hep suçlamalar yapılıyor. Her şeye kulp bulmaya çalışırsan işler karışır."
 
"Ben o gün kalktım Alex'i alkışladım. Ben 'Alex gitsin' falan demedim. Herkes tutarlı olsun. Bir gün bir şey yazıyorlar sonra başka şeyler yazıyorlar. Bakın, Roberto Carlos da zamanında ailesiyle ilgili problemler nedeniyle gitmek istemişti. Biz de dedik şu kadar para öder öyle gidersin. O da kabul etti. Carlos gitti, üç sene oldu hala parasını alamadık. UEFA'ya gittik, sonra da Anzhi'de karşılaştık, orada yüzyüze istedim, o da ödeyeceğim'dedi. Benim demek istediğim, Bilica konusunda Fenerbahçe'ye yazı geldiğinde bizim Carlos'tan alamadığımız para hakkında kimse bir şey yazmıyor. Bugün Real Madrid'in 500 milyon borcu var. Barcelona'nın borcu var. Borcu olmayan kulüp yok ki. Fenerbahçe'yle ilgili bir şey olunca herkes yazıyor, diğer takımlar hakkında bir şey yazan yok."
 
"ALEX'İ OYNATMAYIP KAYBEDERSE SORUMLUSU KİM OLACAK"
 
"Aykut hoca Alex'i niye kıskansın. Aralarında kıskançlık niye olsun. Kimse Aykut'tur, Alex'tir, Selçuk'tur, Abdullah Avcı'dır bu kavgaları bıraksın. Yol gösterici olmalı. Bu konularda basın doğru davranmalı. İyi zamanda da kötü zamanda da eşimize dostumuza dertlerimizi anlatacağız tabi. Ama bunu alıp tartışma konusu yapmaya ne gerek var? Aykut hoca Alex konusunda 'Benim fikrim sabittir' demiyor zaten. Kendisine faydası dokunacak oyuncuyu kenara atabilir mi? Alex'i oynatmayıp kaybederse sorumlusu kim olacak? Tabi ki Aykut hoca olacak. Oynatıp başarılı olunca da sorumlusu kendisi olacak. Elbette zaman zaman hata yapacak. Selçuk'u stoper oynattığında da maçtan sonra çıkıp 'Ben hata yaptım' demişti. Hatasını kabul etmeyen birisi değil ki. Bir yetki veriyorsanız bu yetkiyi kullanmasına izin vereceksiniz. Zaten bizim açımızdan, bizim aramızda sorun yok."
 
"EMRE'Yİ ÇOK YIPRATTILAR"
 
"Emre'yi ben kulübe getirdim. 'Benim evladım gibidir' dedim. Ama Emre de öyle bir sıkıntıya girdi ki. Bir maç yapıyor milli takımda, Fenerbahçe'ye mal ettiler. Fenerbahçe'de bir şey yaşandı, milli takıma mal edip bizi olayın içine çekmeye çalıştılar. Ama basında kimse 'Bu çocuğu kazanalım' demedi. Trabzon maçında da yaşananlar çok kötüydü. Tekmeler atıldı, kırmızı kartlar çıkarılamadı. Sonra konuştuk, dedik ki 'Sen yıprandın. Git dışarıda oyna, dinlen, rahatla.' Onun dinlenmesi, psikolojisini rahatlatması adına Avrupa'ya gönderdik. Fenerbahçe'nin kapısı Emre'ye her zaman açık. Onu zaten ben getirdim. Bu kulüpte her zaman görev alabilir."
 
"BEN O MAÇTA KÖTÜYÜ GÖRDÜĞÜM İÇİN KONUŞTUM"
 
"Ben 1990'dan beri Fenerbahçe camiasının içinde olan birisiyim. Tezahüratları iyi bilirim. Maçta bir tribünde birileri bir şeyler söyler, o tezahürat döner dolaşır maç sonunda herkes aynı tezahüratı yapar. Ama birinci dakikadan itibaren herkes aynı şeyi söylemeye başlıyorsa ortada organize bir iş vardır. 1-0'dan sonra takımın morali bozuldu. Aykut hoca üzüldü. Antep bizim sahaya çok gelmeye başladı, oyun bizim sahamızda oynandı. Biz iyi sözde şevkle yukarı taşınır, kötü sözde aşağı doğru gideriz. Ben o maçta kötüyü gördüğüm için konuştum. 'Azarladı' diyorlar. Ben kimseyi azarlamadım, rica ettim. Uğur Dündar da sanırım dinlemeden böyle bir yorum yaptı. Onu da çok severim, zaten daha sonra sözlerini düzeltti. Ben orada kimseyi azarlamadım, onlardan sadece bir ricada bulundum. Bu olayda bir organize iş var. Ama onlar da biliyor, ben kimseyi azarlamak, kalbini kırmak için konuşmam. Orada bir provokasyon olduğu için konuştum. Kadın ve çocuk taraftar olmasaydı, erkek taraftar olsaydı da aynı şeyi yapardım. Alex'i elli bin kişinin içinde çıkıp alkışladım da."
 
"FENERBAHÇE TÜRKİYE'DİR"
 
"Bakın, Fenerbahçe Türkiye'dir. Fenerbahçe olmasa Türkiye'de bir şeyler eksik kalır. Burada önemli olan, Fenerbahçe'nin daha da büyümesi. Fenerbahçe olimpiyatlara 18 tane sporcu göndermiş. Mecbur mu Fenerbahçe bu kadar yatırım yapmaya? İstesek iki üç tane sporcu göndeririz, işin içinden çıkarız. Bu harcamalar futboldan gelen gelirlerle yapılıyor. Nevin Yanıt'a devletin ne katkısı var? Başarılı olursa Nevin'e devlet 28 altın alabiliyor, 23-24 bin liralık değeri var bu kadar altının. Diğer harcamalarda ne yardımı var devletin? Gamze Bulut olimpiyat ve Avrupa ikincisi oldu. Bu başarısından Fenerbahçe'ye gelen para ne? Yelken'e iki çocuğumuz gitti. Masa tenisi, boks, atletizim, voleybol ve basketbolda sporcu gönderdik. Baktığınız zaman zaten 9 branşta katıldık olimpiyatlara, 6 tane branşta sporcularımız gidip ülkemizi temsil ettiler. 1998-2011 bütçesine baktığınız zaman amatör branşlara harcadığımız 256 milyon dolar. Bunun karşılığında gelirimiz 155 milyon dolar. Arada 101 milyon dolarlık bir fark var. Devlet'in amatör sporlara desteği yok. Fenerbahçe'den başka spor kulübü olup da atletizim pisti olan, boks salonu olan var mı?"
 
"ALTYAPIDA 11 TRİLYON BORCUMUZ VAR"
 
"Bir voleybol maçına gitmiştik hiç unutmuyorum. Mahmut Uslu, Hakan Dinçay, şube sorumlusu arkadaşlar falan vardı. Karşı tarafta, hiç unutmam, kafasını sıfıra vurdurmuş bir taraftar tezahürat yapıyordu. Bir gurp taraftar diğer taraftaydı. 5 bin kişi ya var ya yoktu. Şimdi sponsor anlaşması yaptık, salonumuz ortada. Masa tenisinde şampiyon olduk. Çinli oyuncular var ama şampiyon olunca Fenerbahçe, Türkiye diyorlar. Altyapıda 11 trilyon açığımız var. Bu sadece futbolda 5 yıldaki rakamlar. Hepsini söylemiyorum. Basketbolda, voleybolda yatırımlara devam ediyoruz. Bunları neden söyledim? Fenerbahçe Türkiye'dir, bankalara olan borçların sebebi de bunlardır. Dereağzı'nı ve aklınız gelecek diğer bütün tesisleri Fenerbahçe kendi bütçesiyle yaptı. Şimdi Fenerbahçe Ülker salonu yapıldı. Sizden de ricam var, isim kullanırken Fenerbahçe Ülker Arena adını kullanın. Çünkü tapu Fenerbahçe'nindir. Ülker'e de hiçbir karşılık olmaksızın o salonu yaptırıp tapusunu Fenerbahçe'ye verdiği için teşekkür ederim."

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.

Spor Haberleri