Her biri başlı başına kadın-kız ismi olan, Ayşe ve Gül isimleri bir gün gelmiş birleştirilmiş olmuş Ayşegül. Aynı zamanda çocuklar için özellikle kız çocukları için uzun süre önce yazılmış çeviri bir kitap serisinin başkahramanıdır, "Ayşegül".
“Ayşegül Tatilde”, “Ayşegül Denizde”, “Ayşegül Okulda”, “Ayşegül Çiftlikte”, v.s. gibi birçok seride, okuyan çocukların görgüsü, bilgisi artsın diye bol resimlidir. Çeviri olması nedeniyle orta halli Türk ailesinin yaşam düzeyinin ötesinde bir hayatı, gündelik hayat olarak sunması, bu tür bir heves içinde olan büyüklerin, çocuklara, gençlere her fırsatta, “Ayşegül” serilerindeki kadar mükemmel kişi olmak isteğini dayatmaya çalışması, alışık olmayan bünyelerde beklenmeyen sonuçlara yol açmıştır ve halen de açmaktadır.
Çankırı’da bazı yerel internet sitelerinde, özellikle vilayetin resmi ve yarı resmi internet sitelerinde uzun süredir, “Ayşegül” serisinin Çankırı sürümünü izlemekteyiz. Bu yeni sürümde, sevimli kahramanımız “Ayşegül”ün adı değişmiş, olmuş “Şemsigül”. “Şemsigül” serisi de tıpkı “Ayşegül” serilerinde olduğu gibi bol resimli, bilgisizleri öğretici, görgüsüzleri eğitici, Yaran kültüründen gelen kuru nezaketleri ile seslerini çıkaramayan Çankırılılar’a hemen her konuda ahkam kesici, her bir şeyi “bir ben bilirim” havalarında, “Şemsigül” uzun bir zamandır adeta gözlerimizin içine sokulurcasına, devam etmektedir.
Çankırı’daki bu yeni seri, “Şemsigül Keklik Beslerken”, “Şemsigül Okeye Dördüncü”, “Şemsigül Yıldıztepede Ski Yapıyor”, “Şemsigül Okulda Başöğretmen”, “Şemsigül Duvarcı Ustası”, “Şemsigül Demirci Ustası”, “Modacı Şemsigül”, “Şemsigül’ün Hayali Terzilikmiş” v.b. gibi halen de hız kesmeden devam etmekte. Ne yazık ki, goygoycu ve eyyamcı takımı “Şemsigül” serisini çok sevdiği için bundan sonra da devam edecek gibi gözükmekte.
Bu günlerde, goygoycularla beraber Çankırı’da görgüsü, bilgisi kıt olanlar, “Şemsigül” serisini hatmediyor, şakşakçılar ve de dalkavuklar ise sanki Anayasanın değişmez maddeleri gibi toz kondurmuyorlar. Ta ki yeni Çankırı’ya yeni bir “Şemsigül” gelene kadar. Çünkü dalkavuklar için, gelen ağam, giden paşamdır. Yeter ki seri inkıtaya uğramasın ve kaldığı yerden devam etsin.
“Şemsigül” serisi okumak istemeyenlerin içinde, “biz bu Şemsigül serilerinin, pipolu, papyonlu ve eyyamcı sürümlerini de gördük” diyenler de olmuş, olmuş olmasına da, derhal bu arabozanların soyu-sopu araştırılmış. Aforoz edilmesine karar vermişler. Amma velakin, Çankırılılar’dan hiç ses seda çıkmamış, sanki üzerlerine Sarı Babanın ölü toprağı serpilmiş.
Her şeye rağmen, saygıda kusur etmemek için, zaman zaman dillerinin ucuna gelse de, Yaran kültüründen gelen kuru nezaketleri de olmasaymış, diyeceklermiş, Spartalılar gibi “Gidişin olsun da, dönüşün olmasın.” diyememişler bir türlü. Tam tersine giderken ardından su dökmeye karar vermişler. “Su gibi çabuk dön, ak geri gel, ak çabuk, mimarı olduğun duble yollardan kazasız belasız git de gel, su gibi geri dön” diyerek.
Ve artık sabırla beklemeye başlamışlar hep beraber, son seriyi.
“Şemsigül Emekli Oluyor”
Çevir kazı yanmasın aman padişahım uyanmasın.
(Devam edecek: Şemsigül Yaran'da)
Merak edene:
T.C. ANAYASASI
VII. Düşünce ve kanaat hürriyeti
MADDE 25. – Herkes, düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir.
Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; düşünce ve kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz.
VIII. Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti
MADDE 26. – Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmî makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar. Bu fıkra hükmü, radyo, televizyon, sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine bağlanmasına engel değildir.