Karatekin, Alibey, İncili Çeşme ile Mimar Sinan mahallelerinin bir araya gelerek kurdukları KAİM Derneği’nin başkanı İlhan Yılmaz, Çankırı Valisi Şemsettin Uzun’a hitaben gazetemize yaptığı yazılı açıklamada bir anısına yer vererek Vali Uzun’a mesaj gönderdi.
Mesaj aynen şöyle:
“İlköğretim yıllarında o mübarek ellerinden hürmetle öptüğüm öğretmenim bizlere Türkçe dersinde konusu serbest bir kompozisyon yazmamızı istedi.
Arkadaşlarım ismimin ilhan oluşundan ‘imparator’ diye lakap takmışlardı ve buna yakışacak şekilde bir şey olsun istedim” diyen Yılmaz, Çankırı Valisi Şemsettin Uzun’a hitaben yazdığı mesajda şunları söyledi: “Herkes yazdığını okumaya başladı. Sıra bana gelince başladım okumaya; ‘Bu gün günlerden Cuma, Çankırı Valisi bugün okula, bizi ziyarete geldi’ der demez, bir kahkaha tufanı koptu. Öğretmenimin bakışlarından bana kızdığını anladım ve dedi ki, “Oğlum koskoca Vali, ayağına gelip seni mi ziyaret edecek? Biz valimizi ziyarete gittik’ desen daha şık olurdu” dedi. 22 Mart 2010’da şahsınızı Kurşunlu Devlet Hastanesi’nde gördüm. Acımda yanımda idiniz. Yollarda gördüm; yoldaşımdınız, kahvede gördüm, taksi durağında gördüm, okullarda İlhanları ziyaret ederken gördüm… Ben siz de kendimi gördüm demek ki.
Bir Vali bizleri kibirlenmeden, büyüklenmeden ziyaret ediyor imiş. Bu bana bir iade-i itibar oldu. Siz bir ilin mülki amirisiniz. Bu coğrafyada yaşayan insanların babası, abisi, emmisi, dayısı, dert ortağısınız. Çankırı’mın ismisiniz. Sayın valim affınıza sığınarak söze başlayayım; 22 Nisan 2011 günü yerel gazetelerde konuşma metninizi okuduk. Değerli büyüğüm; KAİM açılımı 5 mahallemizin baş harflerinden oluşmakta olup, diğer açılımı ise ‘kalıcı, ayakta duran, ömrünü ibadetle geçiren’ kimse demektir. Biz Rabbimizi, Peygamberimizi, meşayıhlarımızı, Allah dostlarını yaratılan her nesneyi rahman ve rahim olan Allah’ın adı ve aşkı ile seviyoruz. Efendim; bizler, sizinle görüşmek amacımızı, meramımızı anlatmak babında 3 kez randevu talebinde bulunmamıza rağmen, görüşmek nasip olmadı. Şunu ifade edelim ki bizler, TOKİ projesine hiçbir zaman karşı olmadık. Gayemiz sadece hakkımızın hakça ve adilce olmasını istedik. Sayın valim bazı şeyler anlatmakla değil, yaşamakla ifade edilir. Sizler çatısı akan, yangın anında itfaiye ya da ambulans giremeyen harap, yıkılmış, terk edilmiş, viran olmuş, buralarda ikamet eden çoğu yeşil kartlı yiyeceğini, yardımını devletten alan, hayat standardı en düşük olanların genelde yaşadığı bölge. Hizmet bekleyen komşularımın gelecek güzelliklere daha güzel ve müreffeh bir ortamda yaşamaya hakları yok mu? Bu insanların hizmete karşı olmaları mümkün mü? Buralarda bizler yaşıyoruz. Amacımız ferdi olarak değil, toplumsal olarak meramımızı anlatma, güzelleştirme, geliştirme, yaşatma ilkelerine sadık olarak mahallerimizin çimentosu olmak istedik. Devletimize, milletimize kanunlara nizamlara hukuk çerçevesinin dışına çıkmadık. Bizler sizin tarafımıza sarf etmiş olduğunuz sözleri söylenmemiş olarak kabul ederken, hakkımızı helal ediyoruz. Her türlü millet menfaatine olan hizmette fedakârlığa hazır olduğumuzu beyan ederiz. Sizin adaletli ve adil olduğumuza inanıyor ve siz baba olduğunuza göre, eğer şehrü’l emin bizden şikayetçi ise bizleri de dinleyin ve itibarımızı iade etmenizi saygılarımla arz ederken, en derin sevgi saygı muhabbetlerimizi iletiriz.”
kaynak: karatekin gazetesi