Sabah Gazetesi Ekonomi yazarlarından Meliha Okur, Fransa'nın başkenti Paris'te cem uzan'la olan karşılaşmasını bugün köşesine taşıdı. Uzan'la kralların oteli olarak bilinen Le Meurice'de görüşen Okur, Uzan'ın Türkiye'ye dönüp dönmeyeceğini sordu. Cevap: Türkiye'nin hava sahasından bile geçmem..
İşte Okur'un 'Bardayım İnterpol'ü bekliyorum' başlıklı yazısı
İnterpol'ün kırmızı bültenle aradığı Cem Uzan, Paris'te kralların oteli olarak bilinen Le Meurice'den Türk gazeteciler aracılığıyla mesaj yolladı: Ben buradayım ve hep burada olacağım. Bugün olduğu gibi Le Meurice'in barında bulabilirsiniz
PARİS'TE UZANLA KARŞILAŞMA
Akkök Grubu'nun gözbebeği karbon elyafı yatırımını dinlemek için yolum Paris'e düştü. Kralların oteli Le Meurice'nin barında bir dönemin en güçlü kapitalisti Cem Uzan'la karşılaştım. Türk aydınlarının sürgün şehri Paris'e yerleşmiş. Kayaktan dönmüş, yanık teniyle keyifli... Parisli edasıyla konuşuyor. İçinde bulunduğu durumu "Bir gece yattım, sabah kalktığımda yarım yoktu" diye özetliyor. Bir zamanlar 250 şirketin sahibiydi.
40 BİN BODROLU ÇALIŞAN VARDI
"Şirketlerime el konulduğunda yanımda 40 bin bordrolu çalışan vardı, bu 200 bin kişi demektir. Ben hırsız olsam, 40 bin kişiye nasıl bordro verebilirim" diye bize soruyor... 10.1 milyar dolar tutarındaki Libananco Tahkimi'nde sonucu bekliyor. Sağ koluna sevgilisi Derin Mermerci'nin, sol göğsüne ise çocukları, Sinan, Dilara, Renç ve Paris'in isimlerini dövmeyle yazdırmış.
***Bize gösterdi ve "Hayat bu" dedi. İkinci hayatı ise Türkiye için kritik olan bu davanın sonuçlanmasıyla başlayacak. Kaybederse süper emekli olarak yaşamını sürdürecek. Ama olan binlerce küçük yatırımcıya oldu. Hem hayalleri hem umutları yitti.
Uzan'la sohbetten küçük bir detay..
Kazanırsa Türkiye derin derin düşünecek.
* İnterpol sizi aramıyor mu?
Ben buradayım ve hep burada olacağım. Bugün olduğu gibi otel Le Meurice Paris'in barında bulabilirsiniz beni.
* Libananco Tahkimi'yle ilgili olarak hiç Başbakan Erdoğan'la görüşme talebiniz oldu mu?
Olmadı. Bugüne kadar da hiç kimseyi aramadım.
* Dava konusunda uzlaşma için herhangi biriyle görüşmediniz mi?
Ancak Cumhurbaşkanı, Başbakan veya Türkiye Cumhuriyeti'ni resmen temsil eden bir yetkili gelirse görüşürüm...
* Ne istiyorsunuz?
Türkiye Cumhuriyeti artık yanlışları kabullenmek zorunda. Ben, benden çalınanın bedelini istiyorum. Bana yapılan, benim aileme yapılan yanlışlıkların kabullenilmesini istiyorum.
Davayı kazanmış gibi konuşuyorsunuz?
Ama bana yapılan yanlışlar da kabul edilmeli. Bunu kabullenecekler... Devletsen, "Benden önceki beni ilgilendirmiyor" diyemezsin! Benim derdim devletle değil, şahıslarla değil. Benim derdim, kraldan çok kralcı olmak isteyen hırsızlarla...
Kimleri kastediyorsunuz?
Avukatlarıma söyledim... TMSF'nin eski başkanı Ahmet Ertürk ve yardımcısı Fethi Çalık hakkında suç duyurusunda bulunacaklar. Uluslararası hukuku Türkiye'ye öğretmeye çalışacağım. Ben, Recep Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül ile aynı kanaatte olmayabilirim. Ama onların, yakın çevreleri tarafından yanlış yönlendirildiğini düşünüyorum. Onlar da vatanseverler. Toplumun yüzde kaçının oylarıyla oraya gelmişler... Bu hükümetin yaptığı iyi işler de var.
Hiç mi hatanız yok sizin?
Hepimiz insanız, hepimiz hata yapabiliriz. İnsanların hata yaptığında hatalarını kabul etmesi gerekir ki, hataları kabul etmek insanı olgunlaştıran bir şey.
Bir gününüzü nasıl geçirdiğinizi anlatır mısınız?
Çok spor yapıyorum. Çok kitap okuyorum, okuduğum kitabın adını söylemeyeceğim. Çok güzel bir aşk yaşıyorum. Çocuklarımı çok seviyorum. Paris'i seviyorum. Çocuğumun adı da Paris...
Çalışmıyorsunuz ama... Emekliye ayrıldım.
SSK'dan mı?
Yoo, kendi kendimi emekli ettim. Bundan sonra Türkiye'nin hava sahasından bile geçmem.
İş hayatına dönmeyecek misiniz?
Yok, yok... Artık yurtdışı da dahil, ne iş olacak hayatımda, ne de siyaset. Hepsini bıraktım. Çok çalıştım ben... Çok yoruldum. Bundan sonra dinleneceğim. Sadece benden çalınanların bedelini isteyeceğim, o kadar.
Interpol'ün kırmızı bültenle aradığı Cem Uzan, Paris'te jet-set'in kaldığı Le Meurice otelin lobisinde böyle görüntülendi.