Libya’da askerlerin yaşamını yitirmesine dair yayımlanan haberler gerekçe gösterilerek tutuklanan Yaşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Ferhat Çelik, Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Aydın Keser, Odatv Sorumlu Haber Müdürü Barış Terkoğlu, Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan, Odatv muhabiri Hülya Kılınç ile Yeniçağ Gazetesi yazarı Murat Ağırel ile ilgili olarak İstanbul 2. Sulh Ceza Hakimliği skandal bir uygulamaya imza attı. Tutuklu gazetecilerin ifadeleri alınmadan haklarında tutukluluğun devamına karar verildi. Üstelik mahkemenin, gazetecilerin avukatlarını çağırmak yerine İstanbul Barosundan avukat istediği anlaşıldı.
“Artık işin suyunu çıkardılar bunlar..." diyerek yaşanılanlara tepki gösteren Barışlar'ın avukatı Celal Ülgen, “Ey Adalet Bakanı” diye seslenerek sosyal medya hesabından şunları yazdı:
“Ey TBB başkanı duyuyor musunuz sesimizi. Terkoğlu, Pehlivan, Ağırel ve Kılınç 4 Müvekilimiz biz olmadan barodan başka avukat istenerek tutuklu incelemesi yapılmış. Siz olsaydınız bile ne fark ederdi derseniz haklısınız.
Barış Terkoğlu’nun, Barış Pehlivan’ın, Murat Ağırel’in ve Hülya Kılınç’ın nerede ise vekaletnameli 8 avukatı var. Bu avukatlara her zaman ulaşmak mümkün. Buna karşın Barodan avukat istenmesi ve CMK avukatlarının bizleri tanıdığı halde incelemeleri için görev kabul etmesi ilginç.
Tarih; 2 Mayıs Pazar- İstanbul 2. Sulh Ceza Mahkemesi alelacele tutukluluğu inceliyor ve yasaya aykırı olarak karar veriyor. Geçen defa avukatlar devre dışı bırakılmış müvekkillerimiz incelemeye SEGBİS ile alınmıştı. Bu kez hem müvekkillerimiz ve hem de biz avukatlar devre dışıyız.
Av. GİZAY DULKADİR durumu bildirdiğinde şaşkınlığım tavan yaptı. Fetö yargısında bile bunu görmedik. Av. Y. K. Akalın Av. H. Ersöz, Av. F. Selvi, Av. O. Cingil, Av. İ. Z.Göktaş, Av. S. Günel ile birlikte Adaletten dışlandık.
Neden? Neden? Neden?
Ve hangi hakla?
Dosyada vekaletnamesi olan avukat arkadaşlarımızı çağırmak yerine daha zoru tercih etmek ve barodan avukat çağırmak biraz tuhaf değil mi?”