Savcı Eyyup Akbulut, “Bugün uygulamada olan sokağa çıkma yasağı, maske takma zorunluluğu, sosyal mesafe kuralı, seyahat kısıtlamaları, bunların tamamı hukuka aykırıdır” diye konuştu.
Yasakların hukuken dayanağının olmadığını öne süren Savcı Akbulut, “İl idaresi kanunu zikrediliyor. ‘Vali gereken tedbirleri alır’ denmesi bu kısıtlamalar için hiçbir şey ifade etmez. Yoksa vali bizlere aklımızın almayacağı şeyler de emredebilir” ifadelerini kullandı.
“BEN AŞI KARŞITI BİRİSİ DEĞİLİM”
Savcı Akbulut, “Ben aşı karşıtı birisi değilim” diyerek şöyle devam etti:
“Mesleğim icabı adıma aşı tanımlandığı için araştırmaya başladım. Ve araştırırken medyada, bilimsel verilerle de desteklenen, tıp sahasında uzman kişilerin beyanlarını, raporları gördüm bunlar kan dondurucu ifadeler… Ve bir Cumhuriyet Savcısı bunları ihbar kabul edip soruşturma yapmak zorunda, fakat bu dillendirildiği zaman insanlar cesaret edemiyor. Ben işim gereği bu hususta gerekli cesareti gösteriyorum. Herkes de haberdar olsun.”
Bakanlığı yayımladığı sağlığa zararlı maske markalarına ve maskelerin içinde zararlı olduğu öne sürülen maddelere dikkat çeken Savcı Akbulut, aşı olduktan sonra hayatını kaybeden kişileri hatırlattı.
“BİR SORUŞTURMA BAŞLATIYORUM”
Savcı Akbulut, “Böyle ciddi bir meselede sadece ağız birliği yapan ve kendi içinde çelişen beyanlarda bulunan, zaman itibariyle de beyanları tutarlı olmayan şahıslar sürekli ekranlara çıkartılıyor. Diğer şahıslar ciddiye alınmıyor” dedi.
“Bir soruşturma başlatıyorum” diyen Savcı Akbulut, şöyle devam etti:
“Maskelerin içeriği hakkında, Türk Ceza Kanunu’nun zehirli madde katma başlıklı 185. maddesi kapsamında değerlendirilmek üzere; yine aşılar hakkında, aynı kanunun 187. maddesi, ‘kişileri sağlığı ve hayatı bakımında tehlike oluşturabilecek şekilde ilaç yapma ve satma’ başlıklı suç kapsamında değerlendirilmek üzere; resen soruşturma açıyorum. Herkes böyle bir soruşturmanın varlığından haberdar olsun. Ve elindeki delilleri bu soruşturmaya göndersin. Bunlar çok ciddi iddialar. Ben zaten ilgili kurumlara müzekkere yazıp delil toplamaya başladım. Fakat ilgililer de bu noktada taşın altına elini koysunlar.”
“LEBALEP PARTİ KONGRELERİ YAPILMASI…”
Savcı Akbulut, şunlara dikkat çekti:
“Yeterince insanımız intihar etti, yeterince insanımız iflas etti, bir takım grafiklerle, bunların söylenen boyutta olmadığı iddia ediliyor. Ben işim gereği günde onlar insan dinliyorum. Kimlik tespitinin yapılması bağlamında, mesleğini, aylık gelirini sorduğum zaman, onlarca insandan bu ilçede ‘falan işi yapıyordum fakat pandemi’ sözünü işittim. Hiçbirimiz yerden bitmedik, bu milletin evladıyız, yaşanana yakinen şahidiz. Bu tedbirler alınmasına rağmen, lebalep parti kongreleri yapılması, statüye göre cenaze törenleri düzenlenmesi tedbirlerin gereksizliğini ortaya koyar.”
“MUHTEMELEN İŞİMİ KAYBEDECEĞİM,
BAŞIMA BELA ALACAĞIM, FAKAT…”
“Muhtemelen işimi kaybedeceğim, başıma bela alacağım, fakat haysiyetli bir hukukçunun bunu yapması lazım” diyen Savcı Akbulut, açıklamasını şöyle sonlandırdı:
“Bu hususta kimse çıkıp da bizi alaya almaya kalkmasın. Hiç kimse o beyan sahiplerini, millete hakaret etsin, tahkir etsin diye çıkartmıyor. Hiç kimse bizi kedi köpek gibi aşılayamaz.
Ben işimi gereği gibi yapmaya ve sonucunda da ceremesini çekmeye hazırım. Şayet öyle bir şey olursa, bunu yapanlar utansın.”
SAVCI HAKKINDA İDARİ VE ADLİ İNCELEME
Sözcü’den Ahmet Kaya’nın haberine göre; Savcı Eyyup Akbulut hakkında Şanlıurfa Valiliği tarafından idari inceleme başlatıldı.