ORGANİZE suç örgütü lideri Sedat Peker'in, "Saray’a uzanan rüşvet ağı" paylaşımlarında yer alan; Sermaye Piyasası Kurumu (SPK) Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu ile kardeşi AKP Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu’nun, Marka Yatırım Holding’in sahibi Mine Tozlu Sineren’den 12 milyon TL rüşvet istediği iddiaları gündemdeki yerini koruyor.
AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eski doktoru ve eski AKP Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez, KRT TV’de dün yayınlanan Haftanın Panoraması programına konuk oldu. Semra Topçu’nun sorularını yanıtlayan Çömez, Ünsal Ban ve boşanmak üzere olduğu eşi AKP Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu ile ilgili yeni iddialarda bulundu.
Çömez, özetle şunları söyledi:
"Ben, Ünsal Ban’ın İngiltere’de bir sürü bağlantılarını buldum. Ünsal Ban’ın İngiltere’de şirketlerinin yatırım işlemlerini yapan mali müşaviri geldi, bana bütün detayları anlattı. ‘Bu adamın bu kadar korkunç biri olduğunu bilmiyordum. Maalesef beni de dolandırdı ve elimi eteğimi çektim, tasfiye ettim’ diye kendi şikayetini anlattı. Ünsal Ban’ın FETÖ’nün para kasaları ile İngiltere’de ne haltlar karıştırdığı, nereden hangi gayrimenkulleri aldığı, hangi şirketle neler yaptığı, hadi adresini de vereyim, Oxford’da nerede neler yaptığının hepsinin belgesi bilgisi var. Ne olur birileri bunun üzerine gitsin.
"BUNLARIN HESABI SORULMAYACAK MI?"
Ünsal Ban, rektörü olduğu Türk Hava Kurumu Üniversitesi’ni 300 milyon lira civarında zarara uğrattı. Daha sonra gitti, Mengen’de bugünkü değeri 200 milyon lirayı aşan araziler aldı; arazilerine oteller, restoranlar, alışveriş merkezleri koydu.
Peki daha ne yaptı? Bunlar anlaşılmasın diye götürdü bunları şoförünün üzerine yaptı. Şoförü kim? Karısı olan AKP Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu’nun Meclis’te danışmanlığını yapan bir isim. Bakın, Türkiye’de siyaset, parlamento, milletvekili ne halde? Bizim vergilerimizle bunlara para ödeniyor; bundan vazgeçtim, bu adama ne danışılıyor? Bu adam kalkıp 200 milyon lira servete nasıl sahip olabiliyor?
Biraz daha öte gideyim; Erzurum, adresini de veriyorum -Zehra Taşkesenlioğlu dinliyorsa katılsın yayına, konuşmaya hazırım- Erzurum’un Tekman ilçesi, buradan bir sürü at, eşek, bir sürü hayvan getirdiler bu çiftliğe. Bunları getirirken çobanları da getirdi Erzurum’dan bu Mengen’deki çiftliğe.
Sonra bu çobanların üzerine bir sürü araziler yaptılar. Bu çobanlardan biri maalesef trafik kazasında hayatını kaybetti. Bu sefer miraslarının kaldığı insanların üzerine çullandılar, bu arazileri geri almak için. Korkunç bir tablo bu, görüyor musunuz... Türkiye bu yapıya nasıl tahammül edecek? Bunların hesabı sorulmayacak mı?
ANKARA’DA OTEL MARMARİS’TE ARAZİLER
Daha da ileriye gideyim; Ankara’da Blue Line diye bir otel… Birkaç ay önce el değiştirdi bu otel, başka birinden alındı. Kimin üstüne yapıldı? Ünsal Ban’ın çocuklarının üzerine mi? Soru soruyorum, savcılar araştırsın. Parasını kim verdi bu otelin? 100 milyon liradan fazla şu anda tamirat-tadilat yapılıyor bu otelde. Ankara Çankaya’da, adres veriyorum, fotoğraf ve belgelerini de vermeye hazırım. Yazık değil mi, bu paralar nereden geliyor?
Muğla’da, Marmaris’te Ünsal Ban’ın çocukları üzerine kaç milyonluk arazi alındı? Bu arazilerin bir kısmı 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Ünsal Ban’ın boşanmış olduğu eski eşinin üzerine nasıl yapıldı? Ki bu eski eş de FETÖ’den görevinden el çektirilmiş bir hanımefendi. Bunların hesabını sormayacak mıyız? Birilerinin bunların hesabını sorması lazım.
BORSADA MANİPÜLASYON İDDİALARI
Bu yayından önce, bir zamanlar borsada görev almış AKP bürokratlarıyla bir toplantı yaptım. Bakın, inanılmaz, akıl almaz şeyler anlattılar. ‘Borsada olan biten her şeyi’, diyorlar ki ‘bir ayda deşifre ederiz’. ‘Bir ayda bütün dosyaları, kim ne halt karıştırmış, kim kimin parasına göz dikmiş, kim zavallı küçük yatırımcıyı istismar etmiş ve ceplerini doldurmuş, hepsini çıkartırız’ diyorlar.
Borsanın yasası, SPK’nın yasası, Türk Ceza Kanunu buna müsait. Fakat birçok bürokrat tasfiye edildi. ‘Maalesef bu süreci bugün aydınlatma şansımız yok. Ama seçimlerden sonra Altılı Masa iktidarı göğüslediğinde birçok şey deşifre olacak ve ortaya çıkacak’ dediler ve şunu da eklediler; ‘Borsada olacak manipülasyonları hissettik, hatta sürece müdahil olacak hakim ve savcıları eğittik, fakat bugün hukuk siyasetin gölgesi altında olduğu için hakim-savcılar çalışamaz hale geldiler’.
Türkiye’nin içine düştüğü acı fotoğrafı gördük, devlet buna duyarsız, sessiz; yargı buna kayıtsız. Devletin kurumları yönetilemez hale gelmiş, üzerine gidemez hale gelmiş maalesef. Ama bunların hesabı sorulacak.
"TÜRKİYE’NİN CİDDİ BİR RESTORASYONA İHTİYACI VAR"
Ünsal Ban, bir zamanlar siyasette etkin bir isimdi. AKP’den aday olmuş, karısı AKP milletvekili, siyaset koridorlarında bilinen, tanınan birisi. Bakın, bunun psikolojisi son derece önemli; böyle bir isim, niye Türk yargısına güvenmez de çektiği videoları Sedat Peker’e gönderip ondan medet umar? Bu, Türkiye’de artık sistemin yönetilemediğini, sistemin savrulduğunu, devlet kurumlarının dejenere olduğunu ve ayaklar altına alındığını gösteren bir durumdur. Bu itibarla Türkiye’nin ciddi bir restorasyona ihtiyacı var."