Turgut Kazan: Temizleme bürosu

Hukukçu Turgut Kazan, İstanbul Başsavcılığı’nın iktidara yönelik suçlamaları temizleme bürosu gibi çalıştığını söyledi.

25 Aralık ve TOKİ dosyaları hakkında takipsizlik kararı verilmesinin ardından kapatılan 17 Aralık soruşturması hakkında eski İstanbul Barosu başkanlarından Turgut Kazan, dosyayı kapatan savcı Ekrem Aydıner ile ilgili önemli iddialarda bulundu. Kazan; TOKİ, 25 Aralık ve 17 Aralık dosyalarını kapatan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın siyasi iktidara yönelik suçları temizleme bürosu gibi çalıştığını belirtti. Dosyanın TBMM Soruşturma Komisyonu’na ulaşması ve dinlemelerin mahkeme kararıyla yapılmış olması gerekçeleri ile takipsizlik verilemeyeceğini vurgulayan Kazan, 17 Aralık için takipsizlik kararı veren savcı Aydıner’in Ankara’da çok önemli bir idari göreve getirileceğinin konuşulduğunu ileri sürdü. Kazan, son gelişmelerle ilgili olarak şu değerlendirmeyi yaptı:

BAŞSAVCI'NIN YÜZÜNE SÖYLEDİM 
İstanbul Cumhuriyet Başsavclığı daha önce 25 Aralık ve TOKİ dosyaları hakkında takipsizlik
kararı vermişti. Önceki günkü kararla o süreçteki üç dosya da kapanmış oldu. Ben daha önce hem Başsavcıya (Hadi Salihoğlu) hem de soruşturma savcısına (Ekrem Aydıner) ‘Siyasi iktidara yönelik suçları temizleme bürosu gibi çalışıyorsunuz’ demiştim. Bu görüşüm daha da pekişti. Asla verilmemesi gereken kararlar bunlar

SAVCILIK O DİNLEMEYİ YOK SAYAMAZ 
İki nedenle yasaya aykırı ve yapılamaz. Birincisi aynı başsavcılık protestoda slogan
atanlara dahi örgüt suçundan dava açıyor, ve yıllarca hapse mahkûm ediyor. Bu olayda ise
sayfalarca ‘örgüt nasıl olur’ tartışması yapıyor. Bu tartışma yapılabilir ancak dinleme yapıldığına
göre savcılık bunu yok sayamaz. Ancak dava açar, mahkeme yapabilir bu tartışmayı.
Dinlemeler hâkim kararıyla yapılmış. Bu yüzden temizleme bürosu diyorum. Meclis devredeyken takipsizlik olmaz: Takipsizlik kararının yasaya aykırı olmasının ikinci nedeni ise Meclis’te bu
konuda soruşturma komisyonu oluşturulmuş olması. Çünkü bu şüphelilerin suç ortakları bakanlar. Onlarla ilgili TBMM’de soruşturma komisyonu kurulduktan sonra İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı hiç bir şey yapamaz. Hele takipsizlik kararı hiç veremez. Çünkü artık soruşturma komisyonu savcılık gibi çalışacaktır. Bu suçu birlikte işledikleri ileri sürülen Rıza Sarraf ve diğerlerinin yargılanacağı yer de bakanlar gibi Yüce Divan olmalıdır

O SAVCIYI YÜKSEK GÖREV BEKLİYOR 
Burada ilginç olan bir durum da soruşturmanın savcısı Ekrem Bey’in (Aydıner) konumu.
Bu dosyada savcı daha önce bakanlar yönünden görevsizlik kararı vermişti. Şimdi
bir anda takipsizlik kararı yazması inanılmaz bir şey. Bence etik hiçbir değerle bağdaşmıyor.
Ankara’da bu savcı ile ilgili iki iddia konuşuluyor. Birincisi çok önemli bir idari göreve getirilecek, deniyor. İkincisi ise hakkında içeriğini henüz tam bilemediğimiz bir soruşturmanın olduğu söyleniyor. Bu takipsizlik kararları sonrasında çok büyük olasılıkla ya o dosya kapatılacak ya da kendisi
Ankara‘da yüksek bir idari göreve verilecek. Belki de her ikisi birden gerçekleşecek.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.

Türkiye Gündemi Haberleri