Ancak "mevcut durum" galiba hayatın zorunlu getirisi ile birlikte temelinde "hesapsızlık" yatan acıklı bir tablonun bariz göstergesi olsa gerek.
Bugün Çankırı Belediyespor merkezinde tartışılan devasa konuyu "futbolcuların aç kalmasından", başlayarak "şehrin tanıtımına kötü bir katkıya neden oldu"ya götürerek, "İddiadan kaybedilen paralarla birlikte Çankırı Belediyespor kaybetmiştir"i masaya getirerek çözme şansının ne derece mümkün olabileceğini düşünmek ancak ve ancak "buzdağının" üstünü konuşmakla birlikte, beraberinde zaman kaybetmekten öte bir durum arz etmez!
KÖTÜ DAVULCU İNSANI DAĞLARA SALAR...
Tartışılan konu "spor" olunca, ister istemez şehrin ekseninde üç-beş kişinin "vaveylası" ile bugün yüz binlere yaşatılan ve başında da ne acıdır ki "Çankırı" kelimesinin bulunduğu "Bermuda Şeytan Üçgeni" kendisine yakışan tarzda icraat sergilemekte ve bulunduğu sahneyi kaybetmeme çabasını da başarıyla yerine getirmekte.
"Müzik ruhun gıdasıdır" söylemi altında kulağımıza kadar gelen "Kötü davulcunun ortadan kaybolmasıyla" kendiliğinden oluşan "sessizliğin" aslında ruhumuzu çok daha güzel dinlendirdiğini çoğu zaman farketmiş ve zaman zaman insan oğlunun "veciz sözler" ortaya koyarken biraz da "zamanlama" ve "tercih" konusunda hataya düşebileceğini bizlere göstermiştir.
Tıpkı Çankırı Belediyespor'da bugün yaşanılanlara baktığımda gördüğüm o sahnede yer alan "zavallıların" göstermiş oldukları aslında "anlaşılabilir" (!) komik ve yapmacık isyanları gibi... Trilyonlara varan bütçe ile yönetilmek zorunda olan bir "derneğin" Ağustos ayında gerçekleşen tesliminden yaklaşık 1.5 ay sonra ortaya çıkan "bilançosu"nu hiç mi hiç gündeme getirmeyerek, "Sen bu kulübün futbolcusunu aç bıraktın" (!) ithamını yapabilen bir "şahsiyetin" insaf ve izanla birlikte yoğurularak karşınızda olduğunu nasıl düşünebilirsiniz ki!
İşte tam bu nokta, "düşünme" ile, adını koyamadığımız "silüet"in karşı karşıya geldiğinde "boş" ve "içi dolu teneke"nin mahallede çıkardığı sesi ile de karşılaştırabilirsiniz! Ve elinizdeki "boş tenekeye" vurarak etrafınıza topladığınız kalabalığın getirisini de "yıllardır" bildiğiniz ve yaşadığınız hesapların içinde hangi ağaçların yetişm(me)sine fırsat vermiş olduğunu da çok açık ve net bir şekilde görürsünüz!
"TESADÜFİ" KAYNAK İLE KEŞKEK YAPILMAZ!
Bugün Çankırı Belediyespor'un ihtiyacı olan ekmeğinden tutun da, Adidas topuna, transfer ücretlerinden Federasyona yatan harçlara ve hatta hatta devlete ödenen vergilerine kadar gerekli olan "para"nın, "sürekli" ve masumane bir ifade ile ortaya koyabileceğim "tesadüfi" kaynakları faslından tartışılması gereken bölümü, hiç şüphesiz ki "tesadüfi" (!) olanlardır.
Ortada tartışıl(may)an bu "tesadüfi" kaynakların faturasını kimin ve hangi gerekçelerle ödediğini açık ve net bir şekilde konuşabildiğimizde, bunları ortaya koyabildiğimizde, bugün karşımızdaki "arslanların" gerçekte birer "kedicik" olduklarını da içimizdeki "çocuklar" bile anlamakta hiç mi hiç zorluk çekmeyeceklerdir.
"Belediyespor" tabelası altında bugüne kadar sürdürülen illegal faaliyetleri "görmezden" gelen bir çevre ile "farkındalık" olayını yaşamadan bu günlere kadar kendisini "Çankırı" ile özdeşleştirerek yaşama gayretinde olan bireyin "Çankırı Belediyespor" bileşkesini ortaya çıkararak yaşanan olayları olabildiğince sağlıklı "değerlendirmesi"ni ve gelecekte yaşanması gereken rasyonelliği bizlere ulaştırmasını bekleyemeyiz!
Öyleyse, çok daha fazla yırtınmanın, ya da çok daha fazla ortaya "akılcılık" koymanın gereği ve anlamı zannımca yok! Üzülerek belirteyim ki; gözlemlediğim mevcut "hava şartları"nın böylesine "hakimiyet" kurduğu bir malzeme ile kurulmuş kazandan çıkacak "keşkeğin" tadının biraz ekşi, renginin oldukça kara (!) ve ağzınıza götüreceğiniz kaşığın da tenekeden olmasını hiç mi hiç yadırgamadan, sallayın gitsin!
Evelemeye gevelemeye gerek yok! Ortaya koyduğunuz tercihinizi, öyle ya da böyle bir şekilde yaşamak zorundasınız...
Saygılarımla...
SON NOT: Bugün 24 Aralık Perşembe. Çankırı Belediyespor'un olağanüstü kongresi saat 14.00'de Belediye İş Merkezinde bulunan Uzay Düğün Salonunda gerçekleştirilecek.