Mehmet Sarı’nın, sivil üniversiteyi bitirdikten sonra mühendis kadrosundan “sözleşmeli subay” olarak istihdam edilmek üzere Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na alındığı saptandı. Sarı’nın, “sözleşmeli subay” kadrosunda olduğu için Harp Akademisi’ne gitme, dolayısıyla general ve amirallik için gerekli olan “kurmay” olma, albaylıktan daha üst bir rütbeye yükselme hakkı da bulunmuyordu.
Ancak 15 Temmuz sonrası düzenlenen bir kararname ile astsubaylıktan subaylığı geçenler dahil, akademiye gidip kurmay olma koşulu aranmaksızın tüm subaylara Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararıyla general-amiral olma olanağı tanındı.
Tekkede sarık ve cüppe ile fotoğrafları yayımlanan Sarı, bu düzenleme ile karacılarda alay komutanlığı ile eşdeğer bağımsız bir görev olan filotilla komutanlığına getirildi. Kurmaylık hakkı tanındı ve Harp Akademisi’ni bitirmiş kurmay subaylar YAŞ’ta emekli edilirken aynı YAŞ kararları ile amiralliğe yükseltildi. Sarı’nın TSK içindeki lakabının da “Hoca efendi” olduğu ileri sürülüyor. 5 Ağustos 2020’de Resmi Gazete’de yayımlanan YAŞ kararı uyarınca Tersaneler Genel Müdür Yardımcısı olan Sarı, Deniz İkmal Komutanlığı’na atanmıştı.
Sarı’nın görev yaptığı Deniz Kuvvetleri, 2000’li yıllar boyunca FETÖ’nün en çok hedef aldığı kurumlardan birisi oldu. Ergenekon benzeri davalarla birçok denizci subay-astsubay kurumdan tasfiye edildi. Kuvvetler göz önüne alındığında en çok personel kıyımının uygulandığı kuvet burası oldu. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından FETÖ’cülerin kurumdan ihracı nedeniyle Deniz Kuvvetleri’nde amiral ve komutan sıkıntısı yaşandı.