"Haklarına seyirci kaldı Türk kadını... Az gidip, uz gidip bir arpa boyu bile yol gidemesek de, Anayasa’da yer alan 'eşitlik' kavramı dahi tartışılır hale gelse de,
Kaç çocuğu, hangi yöntemle doğuracağından, nasıl edepli olacağına kadar yapması gerekenler her gün sıralansa da...
Nüfusun yarısını oluşturmalarına rağmen halen, siyaset, çalışma, eğitim gibi alanlarda toplumsal şiddete maruz kalınsa da...
Kadınların her şeyi; kahkahası, doğurması, çalışması, giyimi, sorun olarak görülüyor olsa da...
'Kadın ile erkeği eşit konuma getiremezsiniz çünkü fıtrata terstir' denilip, süreç hızla daha geriye götürülse de, UMUDUNU KAYBETME...
'Cahildirler kadından üstün olduğunu sananlar' diyor Mevlana,
'Kadın, bilmeyene nefs, bilene nefestir' diyor Şems-i Tebrizi.
Bir kadın gittiğinde ne çok kişi gider aslında; Bir ağır işçi, bir aşçı, bir bakıcı, bir bahçıvan, bir muhasebeci, bir anne gider...
Bir dost, bir arkadaş, bir sevgili...
Ne çok kişi yok olur bir kadın gittiğinde...
Unutulmamalı ki, kadınların zorla geride tutulduğu ülkelerde; Ne refah, ne demokrasi, ne de barış olur.
Kadınlar Günümüz kutlu ve yarınlara dair umutlu olsun."