Pazar günü akşamı Ankara'da başına sıkılmış tek kurşunla özel aracında ölü olarak bulunan eski emniyet müdürü Hasan Eryılmaz'ın şüpheli ölümü üzerindeki sır perdesi giderek aralanıyor.
Olayın ortaya çıktığı ilk saatlerden itibaren ulusal medyada yeralan haber başlıkları "İnfaz" ve "cinayet" ile adlandırıldı. Sözcü18 Haber Merkezi, Hasan Eryılmaz'ın ölümü ile ilgili soruşturmayı yürüten emniyet görevlileri ile yaptığı görüşmeler sonrasında yaşanan olayın "cinayet" olarak görülemeyeceği ve Eryılmaz'ın intihar ettiği şeklindeydi.
Ulusal medya "infaz" derken
Sözcü18 "intihar" dedi - TIKLA
Sözcü18 Haber Merkezi elde ettiği bulgularla birlikte sayfalarında yer alan haberi "İnfaz değil İNTİHAR" olarak okuyucusuyla paylaştı.
BUGÜN GELİNEN NOKTA
Aracında ölü bulunan eski emniyet müdürü Hasan Eryılmaz'ın MİT'te çalışan oğlunun, basına yaptığı konuşmayla polis ifadesi arasında farklılık olduğu iddia edildi.
Asayiş Dairesi eski Başkanı Hasan Eryılmaz, önceki akşam Ankara İncek kavşağında aracında başından tek kurşunla vurularak ölmüş halde bulunmuştu.
12 Eylül Darbesi öncesi Ankara Siyasi Şube Müdürü olarak görev yapan Eryılmaz'ın tamamlanan otopsinin, intihar olasılığını güçlendirdiği kaydedilirken, Akşam gazetesinden Soner Arıkanoğlu imzalı haber, dikkatleri oğul Oğuz Eryılmaz'ın üzerine çekti.
MİT'te çalışan Oğuz Eryılmaz'ın basına yaptığı açıklamalarla polise verdiği ifadeler arasında çelişki olduğu iddia edilen haberde, Eryılmaz'ın el svaplarının polis tarafından alındığı belirtildi.
Esrarengiz ölüme ilişkin oğul Eryılmaz'ın, polise ifade vermeden önce gazetecilere yaptığı açıklama şöyle:
"Olaydan 5 dakika önce beni arayarak 'takip ediliyorum, birileri önümü kesiyor, takip edenler dün şüphelendiğim o iki kişi. Durup onlarla konuşacağım, telefonumu da açık bırakıyorum' dedi.
Bunun üzerine hemen evden çıkarak babama doğru gittim. Telefon da kısa bir süre sonra kapandı. Gittiğimde babamı öldürülmüş buldum.
Aracı çalışır vaziyette, silahı ise sağ koltuğundaydı. Büyük ihtimalle babam kendisini takip edenlerle konuşmak üzere durdu. O sırada olası bir saldırı karşısında çantasında olan silahını çıkartarak sağ koltuğu bırakmış. Ancak durur durmaz saldırıya uğramış. 12 Eylül soruşturmalarından sonra babamın ismi çok geçti. 12 Eylül'le bağlantılı olduğunu düşünüyorum."
POLİS İFADESİ
Akşam'ın haberine göre Oğuz Eryılmaz polis ifadesinde, olaydan önce babasıyla birlikte olduklarını, daha sonra babasının eve gitmek için yanından ayrıldığını, kısa süre sonra da cep telefonundan arayarak 'birileri önümü kesmeye çalıyor' dediğini anlattı.
Oğuz Eryılmaz, görüşmenin kesilmesi üzerine peşinden gittiği babasının aracını İncek kavşağında yolun sağına park edilmiş bulduğunu söyledi. Vurulduğunu anlayınca da önce 112 Acil'i, ardından da 155 Polis İmdat'ı aradığını anlattı.
Babasını bulduğunda silahın sağ elinde olduğunu söyleyen oğul Eryılmaz, silahı babasının elinden aldığını ve sağ ön koltuğa bıraktığını ifade etti.
SORUŞTURMA NE AŞAMADA?
— Habere göre; oğul Eryılmaz'ın ifadesi üzerine bölgedeki MOBESE kayıtları mercek altına alındı ancak tüm görüntüleri inceleyen polis, aracın sakin seyrettiğini, herhangi bir sıkıştırma ya da yol kesme belirtisine rastlanmadığını belirledi.
— Eryılmaz'ın ruhsatlı tabancası olduğu, birinin aracın torpidosunda bulunduğu öğrenilirken, Eryılmaz'ın yaşamına son veren merminin ise aracın ön koltuğunda bulunan Smith Wesson marka toplu tabancadan çıktığı belirlendi.
— Polis, tabancayı kimin ateşlediğini belirlemek amacıyla hem Eryılmaz'ın hem de oğlunun el svaplarını aldı. Barut izi Eryılmaz'ın sağ elinde çıkarsa olay, kayıtlara intihar olarak geçecek.
— Eryılmaz'ın Adli Tıp Kurumu'ndaki otopsisi tamamlanırken, ölüme neden olan merminin, sol şakağından girdiği, kafatası içinde hafif bir meyille aşağıdan yukarı ilerledikten sonra kafasının sağ üst kısmından çıkarak aracın tavanına saplandığı belirlendi. Bu da intihar olasılığını güçlendirdi.
— Eryılmaz'ın sol şakağında ise atışın 'bitişik' olduğunu gösteren namlu yanığı tespit edildi. Bu durum da Eryılmaz'ın tabancayı şakağına dayayarak kendisinin ateşlediği şeklinde yorumlandı