Sonunuz Eğri Ahmet'in atına benzemesin!

İbrahim ZENCİRCİ

savaş sırasında tüm bu bölgeyi ve yakın çevresini “amana” düşürmüş, nice valileri, kaymakamları titretmiş, son derece cesur, silah kullanmakta usta bir yiğitmiş.

Aslında bildiğimiz eşkıya ama “dağlar padişahı” olduğu da söylenir. Köylü, “eşek başına 60 kuruş sayım kesen hükümetin  sayımcılarından" malını davarını dağa kaçırıp, saklarken, Eğri Ahmet’den davar saklamazmış. Dağlarda kaçak olarak eşkıyalık yapan Eğri Ahmet'in fakir dostu olduğu, zenginlerden alarak fakirlere dağıttığı, bu amacını da yasa dışı yollardan yaptığı için dağa çıktığı söylenmektedir.

Eğri Ahmet’in eşkıyalığı 1924 yılına kadar devam etmiştir. Bir çatışma esnasında Kurşunlu’nun Köpürlü köyünde yaralanmış ve aldığı yaralar neticesi geldiği Orta ilçesi Kanlıca Salur Yaylasında ölmüştür.

Eğri Ahmet’in maceralı hayatı başlı başına roman, hatta film, zorlanırsa dizi bile olur. Bunu biz şimdilik ehline havale edelim.

Öz geçmişi hakkında kısa bilgi verdikten sonra, başlıkta da belirttiğim asıl konuya gelmek istiyorum.

Eşkıya Eğri Ahmet’in “Kırkanat” (bazı kaynaklarda “Kırkkanat”) isimli bir atı varmış ki, küheylan mı küheylan, tehlikenin nereden geldiğini anında sezen, baskın yediklerinde küçük bir çalı dibinde, bir taş kovuğunun arkasında sessizce yok olabilen, namlı mı namlı, tam “dağlar padişahına” yakışan, dolunayı kıskandıracak beyazlıkta, bembeyaz bir kır at.

Rivayet odur ki, “Eğri Ahmet”, yaralandığı son çatışmada, çok sevdiği “Kırkanat”ını yanlışlıkla kendi vurmuştur.

Diğer bir söylentiye göre ise; Eğri Ahmet’ten sonra “Kırkanat"ın “sütçü beygiri” olduğudur.

Bu hikaye daha sonra, Çankırı ve çevresinde adeta darbımesel haline dönüşmüş ve o günden bu güne “Sonu Eğri Ahmet’in atı gibi geldi” diye, yedi vilayet, yetmiş iki köyde söylenegelmiştir. 

KISSADAN HİSSE...
Resmi ihalelerde “çalıp-çırpan” meclis üyelerine ve bunlara kol-kanat gerenlere…

Yetkili, etkili makamlarda olup, hiçbir iş yapmayıp yapıyormuş gibi görüntü veren, eyyamcı efendi ağalara

“Su getireceğiz, duble yol yapacağız, az kaldı 2010’da bitireceğiz” diye “yapacağız-edeceğiz” şeklinde siyaseten yalan söyleyenlere…

“Çankırı’da altı tane organize sanayinin var olduğunu” Sanayi eski Bakanının huzurunda söyleyen “yalancı yetkililere”

Söz verip de, sözünün arkasında durmayan en böyük odaların başkanlarına…

Mahalle muhtarı bile olamayacakken nasıl olduysa “paşa” olmuş, soy-sop meraklısı “kuşbazlara”

Tüm dalkavuk ve şakşakçılara

Hatırlatırız ki;

Eyyamcılar çekilsin izzet-i ikbal ile bab-ı yarandan.

Çankırılıların hayırla andıklarından olsun kadim…

Benzemesin sonları Eğri Ahmet’in atının sonuna,

Küheylan iken, dönmesinler sütçü beygirine olmasınlar nadim.

“Ebced Memed” hesabı ile düşürdü bu tarihi Zencirci İbrahim.

Bu yazılanlar, Anayasanın 25. ve 26. maddeleri ile olsun müstakim.
 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.