17 Eylül 1950 tarihinde Kore'ye giden ilk Türk Tugayı içerisinde olan ve yurda 'Kore gazisi' olarak dönen 1927 doğumlu Mustafa Kurt bugün tedavi gördüğü Çankırı Devlet Hastanesi'nde yaşama veda etti.
15 ay kaldığı Kore'de uğradıkları baskın sırasında yaralanan ve 3 ay hastanede yatan Mustafa Kurt, ülkeye 1951 yılı Aralık ayında dönüş yapmıştı.
EŞİNİ BİR HAFTA ÖNCE KAYBETTİ
Öte yandan; Kore Gazisi Mustafa Kurt, eşi Kezban Kurt'u 19 Ağustos Cuma günü toprağa vermişti.
KENDİ AĞZINDAN KORE HATIRALARI
Kore Savaşı Gazisi Mustafa Kurt'un 'Kore Savaşı' ile ilgili anlattıkları:
"Bendeniz 1928 doğumlu Hürrem ve Emine Kurt oğlu Mustafa Kurt. Çankırı'nın Korgun ilçesine bağlı Maruf köyünde doğdum.3 kız 2 de erkek olmak üzere 5 kardeşim var. Babam Dutağaç köyünün imamıydı. Bana medrese eğitimi verdi. Hafızlık öğretti. imam olmamı istiyordu. Ben ise okumak istiyordum. Değin köyündeki köy eğitmen okuluna gittim. Öğretmen kağıt-kalem verdi ve 'Yarın 5 kuruş getir derslere başla' dedi. Babam okumama razı değildi ama ben çok ısrar ettim. Annem de bana destek verdi. 'Bizim oğlumuz her işin üstesinden gelir' dedi. Ben zaten zehir gibiydim, ne verilirse teyp gibi kapıyordum. Babam zorla ikna oldu. Değim köyündeki köy eğitmen okuluna devam ettim, okur/yazar diploması aldım. Babamın köyde hatırı sayılırdı. Çalışmaya giden işçilerin yanına beni de kattırırdı. Ben de ne iş olsa yapardım. Sonraları atadan kalma arsayı sattık, çiftlik aldık. Askere kadar rençberlik yaptım, marangozluğu öğrendim.
Askerlik çağım gelince Şabanözü'nde askerlik muayenesinden geçtim. vücut gelişimimde gecikme olduğundan o sene askere almadılar. Kendi emsallerimden bir sonrakilerle askere gittim. 1949'da asker oldum. O sene 400 kadar Çankırılı askere alındı. Ankara Garı'nda taksim olunduk. İlk acemiliğimde Ankara'ya 28. Tümen'e verildim. 28. Tümen'de ayırma yaptılar. 28. Tümen'in üç alayı vardı. 230. Piyade Alayı Çubuk'ta, 299. Piyade Alayı Ankara Sarıkışla'da, 240. Piyade Alayı Ayaş'ta idi. 28. Tümen'e bağlı bunlardı. Ben Çubuk'taki 230. Piyade Alayı'na seçildim. İstihkâm takımına verildim. Ondan sonra üç ay Çubuk'ta eğitim gördüm. Zanaatkâr eri olarak yazıldıydım. 'Zanaatkâr erler parmak kaldırsın' dendi, ben de kaldırdım, 'marangozum' dedim. 'Köyde saban, taban yapıyorum, marangozum' dedim. Beni müessese eri olaraktan yazmışlar. Çubuk'a varınca öyle üç ay eğitimi tamamladıktan sonra Beni Ankara'ya çağırdılar. Ankara merkeze 28. Tümen'e. Ankara Sarıkışla'ya geldik. Orada kaldım Kore'ye gidinceye kadar.
Duyduğuma göre, 28. Tümen'in 241. Piyade Alayı, Ayaş'taki Alay, Kore'ye gitme kurası ona çıktı.241. Piyade Alayı Kore'ye gidecek diye emir çıktı. Kore'ye asker göndermek Meclis kararı ile oldu. O zaman Başbakan Adnan Menderes 'Bizi NATO'ya alacaklardı, NATO'ya almadılar. Eğer siz NATO'ya asker veya yardım, para yardımı yaparsanız sizi NATO'ya alacağız' dediler. Ondan sonra Başbakan da 'Paramız yok amma asker gönderebiliriz' diye Meclis kararı ile ilk tugayı 5 bin kişi ile Kore'ye gitme emri aldı. Ondan sonra bu Ayaş'taki 241. Piyade Alayı Ankara'nın Etimesgut mevkiinde iki ay gibi bir zaman çadırlarda kaldılar. Cebeci'de sağlık muayenesinden geçtik. Herkes sağlık muayenesinden geçti. Sağlam olanlar seçildi. Bir tugay 5 bin kişi ben de dahil muayene olduk. Ondan sonra 1950'nin Ağustos, Eylül, Ekim ayında Kore'ye gitmek üzere hazırlandık.
Devamını okumak için tıkla:
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1124167
Ayrıntılar geliyor...