Sanat camiasında Sisi olarak tanınan ünlülerin menajeri Seyhan Soylu, Demokratikleşme Paketi'nde Meclis'te türbana kadar çoğu konuda ilginç açıklamalarda bulundu. Kurduğu cumhuriyete 'Türkiye' adını verdiği için Atatürk'ü eleştiren Sisi, 7. dalgasında gözaltına alındığı Ergenekon Davası sanıkları için de 'Yüzsüzler' ifadesini kullanıyor. Demokratikleşme Paketi'nden memnun olduğunu söyleyen Travestiler Kraliçesi'nin Başbakan'dan bir isteği var; eşcinsel açılımı.
İşte Sisi'nin Haberx'ten Hülya Okur'a verdiği röportajdan ilgi çekici o bölümler;
CUMHURİYETE ERKEK DOĞDUM, MONARŞİDE KADIN OLDUM
Cumhuriyet kadınları projesini cumhuriyet mitinglerine dönüştürme arzunuz vardı. Bu projenin yer aldığı bilgisayarlarınız, CD'lerde suç unsuru aranmış ama bulunamamıştı. Siz gerçekte de Cumhuriyet kadını mısınız?
Ben cumhuriyete erkek olarak doğdum, monarşide kadın oldum. Onun için dengeyi korumak lazım. Cumhuriyet kadınları, cumhuriyet kurulduğu tarihten bu yana ilk avukatımız, ilk şairimiz onları anmak içindi. Kadın her yerde kadındır. Monarşide de, cumhuriyette de, İslami rejimde de kadındır. Türkiye cumhuriyeti kurulduğundan bu yana darbelerle mücadele etmiş, ufkumuzu açmamız lazım. Cumhuriyet kadınlarına operasyon oldu, Ergenekon kapsamına sokuldu, bir gittim ki Nurseli İdiz de nezarethanede. 'Yaktın beni sisi' dedi, 'Buradan çıkınca kahraman olacaksın' dedim. 'Ne diyorsun be m..yak?' dedi, 'O zaman ne korkuyorsun, biz cumhuriyet kadınlarını yaptık, bizi yargılamaları için, Sabiha Gökçen'i getirmeleri lazım buraya, Emel Gazimihal'i getirmeleri lazım, ölmüş insanlar bizim hakkımızda ifade veremez, yırttık biz, biz yargılansak yargılansak telif haklarından yargılanırız' dedim.
MECLİS'E GİRSEM İLK TÜRBANI BEN TAKARIM
Meclise tesettürlü birisinin gireceği tartışmaları var, şu an mecliste olsaydım, ilk tesettürü ben giyer çıkardım. Yani başını kapama ile k..çını kapama arasında hiçbir fark yok. Bir bez parçası olarak adlandırılan tesettür bana göre vicdani muhakemedir. Kulun Allah ile arasındaki örtünme bağıdır. Bazı insan dekolte giyinir, o onun kendi tercihidir ama öbür taraftaki tesettürlü insandan Allah'ına daha yakındır, vicdanı muhasebesini daha iyi korur, hak-hukuk yemez, çalmaz çırpmaz, başkasının kocasında, rızkında, işinde aşında gözü olmaz, işte onun vicdanındaki tesettür önemli, başındaki değil. O onun giyim şekli olarak bakmamız lazım.
ÇOCUĞUNUZ TERÖRİST BAŞI MI, TRAVESTİ Mİ OLSUN?
'İso' isminde bir kitap projeniz vardı, üçüncü cinsiyetle ilgili. Cinsiyet değişimini kabul etme hususunda ailelerin tutumunda bir ilerleme görüyor musunuz? Böylesi durumlarda Aile, çocuğu için en doğruyu düşünmeyi bırakmalı mı?
İso aslında, bir bedende iki ruhun olması anlamında kullanıldı. Abdullah Öcalan, travesti olsaydı ne olurdu, erkek oldu ne oldu? sorusuna yanıt aradım. Yani çocuğunuz erkek olup dağa kaçıp, terörist başı mı olsaydı, yoksa İstanbul'a kaçıp travesti mi olsaydı? Hangisinin topluma zararlı olduğunu anlatan bir kitap. Benim hayatla ilgili ironilerim var. Kitabımın adını da, Apo değil de, İso yaptım. Eğer Öcalan, kendi kimliğini değil de, benim kimliğimi taşısaydı, Türkiye'deki zorlukları çekerdi, arasındaki farkı görürdü, Öcalan mı, onun temsil ettiği insanlar mı daha çok zarar görüp, toplum baskısı gördü, 3.,5. Plana atıldı, yoksa benim temsil ettiğim insanlar mı daha çok darbe gördü? Onunkiler sevgiden, aileden yoksun değildi, sıcak ocakları vardı, ağlayacak omuzları vardı, benim misyonunu temsil ettiğim insanlar; kimsesizdi, dolaşan birer ruhlardı.
'PARLAMENTODA GRUP KURABİLİRİZ'
Eşcinsellerin misyonu haline geldiniz ama bugüne kadar sayısı 500 bini bulan eşcinseller arasından 7-8 milletvekili çıkaramamaktan şikayetçiydiniz. Sizi siyasette durduran şey, Türkiye'nin gelişmemişliği mi?
Aynen. Türkiye'de daha henüz başörtülü kadınların meclise girip girmeyeceği tartışılırken, etnik kültürdeki arkadaşlarımızın isteklerine cevap verilemezken, cinsel kimliklere sıra zannediyorum 1-2 yıl içerisinde gelecek. Ve Türkiye önce kendi içinde demokratikleşme yapacak daha sonra uluslar arası düşüncelere entegre olmaya başlayacak. Bu daha bir geçiş sürecidir, ihtiyacı vardır Türkiye'nin. Böyle bir şey yapılmış olsaydı, biz 7-8 milletvekili çıkartabiliriz, şimdi o oran artmıştır. Bize Meclisin %5'i gelir. Orada gurup kurarız.
ERGENEKON'UN ADI, 'YÜZSÜZLER' OLMALIYDI
Ergenekon tutuklusu Semih Tufan Güraltay ile eski ortağı Turgut Büyükdağ'ın teklifi ile strateji dergisi çıkarttığınız bilgisinden hareket edilmiş sanıyorum. Ergenekon ile bağlantınız hiç olmadı mı?
Ben hayatımda Semih Günaltay'ı tanımam. Adamın ne iş yaptığını bilmem. Ergenekon ile bağlantım var, bana böyle bir soru sorunca cevaplar geliyor... Evet ben Ergenekonum, Ergenekon bir destandır. O destanın içerisinde; Türk olmak vardır, onurlu olmak vardır, yüce olmak vardır, Allah'ına inanmak vardır, paylaşmak vardır, sevmek vardır, otağ vardır, ocak vardır, bunların hepsi benim ruhumda. Ben bu davanın Ergenekon olmasına karşıyım. Bu davanın adı, "Yüzsüzler " olmalıydı, "Rantiyeciler" olmalıydı. Ergenekon musun dersen, ergenekonum.
ATATÜRK'ÜN EN BÜYÜK HATASI, BU ÜLKEYE VERDİĞİ ADDI
Bana göre Mustafa Kemal Atatürk'ün vermiş olduğu en büyük yanlış karar Türkiye Cumhuriyeti devletinin adını, 'Türkiye' koymaktı. "Büyük Anadolu medeniyeti" koymuş olsaydı, bu sorunların hiçbiri çıkmayacaktı. Ve Türkiye Cumhuriyetleri, Sovyetler Birliği dağıldığında da hepsi bize katılacaktı. Küçücük bir nüans bir sürü şeyi değiştirebildi. Bana göre Türküm demekle, Türkiyeliyim demek arasında bir fark yok. Aslında 'Dünyalıyım' demek daha hoş olacak.