ANKARA'da 30 Aralık 2022 günü sokak ortasında kurşunlanan ve yaşamını yitiren eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in ölümüyle ilgili tartışmalar devam ediyor.
MHP’den istifa eden Ateş’in İYİ Partililer'le yakınlık kurduğu ve bu durumun MHP’de rahatsızlık uyandırdığı öne sürüldü.
Ateş’in öldürülmesinin ardından MHP’den taziye mesajı yayınlamadı ve öne sürülen iddialarla ilgili açıklama yapılmadı.
SİNAN ATEŞ'İN AİLESİ: DEVLETİMİZ, SUÇLULARI TESPİT EDEREK GEREKEN CEZAYI VERECEK BÜYÜKLÜKTEDİR
Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş, ailesi adına Sinan Ateş'in sosyal medya hesabından bir açıklama metni yayınladı.
Eşinin cenazesine gelerek taziyelerini iletenlere teşekkür eden Ayşe Ateş, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Ankara'da düzenlenen hain suikast sonucu şehit düşen eşim Sinan Ateş'in cenazesi için yakından, uzaktan gelerek acımızı paylaşan, taziyelerini ileten herkese ailemiz adına teşekkür ediyorum. Eşimin şehit edilmesinden bugüne gerek sosyal medyada gerekse bazı internet sitelerinde yer alan katil arayışlarının, hedef göstermelerin kimseye bir faydası yoktur. Sosyal medya bir hüküm yeri değildir. Devletimiz, suçluları tespit edecek ve gereken cezayı verecek büyüklüktedir.
Her şeyden önemlisi Allah, en büyük adalet ve hüküm sahibidir. Acımızı bir siyasi malzeme haline getirmek, acımız üzerinden siyasi hesaplaşma yapmak isteyenlerden istirhamımız, ellerini vicdanlarına koymaları, acımıza saygı duymalarıdır. Şu anda tek bir gerçek vardır: Sinan Ateş, hain bir suikaste kurban gitmiş Ülkücü şehittir. Onun manevi hatırasına saygı göstermek isteyen herkesten tek beklentimiz duadır."
"SORUMLU İÇİŞLERİ BAKANLIĞIDIR!"
Ateş'e yakın olduğunu belirten MHP'li Ömer Zengin ise "Kendisine yönelik saldırıdan önce Parti’den 'vurun' olur’u alınmış ayaklarına ateş ettirileceği söylenmesine rağmen öldürülmüştür. Kamuoyunda adı geçen üçlü fitne triosu cinayeti planlamış ve sorumlu İçişleri Bakanlığıdır!" ifadelerine yer verdi.
Ömer Zengin yaptığı paylaşımda şunları söyledi:
"Sinan Ateş Başkan’dan sonra en fazla tehdit alan benim, bir çoğunuz biliyorsunuz; bunu kendimi öne çıkarmak için söylemiyorum sadece mevzuya ne kadar hakim olduğumu belirtmek istiyorum. Sinan Başkan hayattayken en çok görüştüğü kişilerin başındayım, katledildiği gün de dahil hemen hemen her gün görüşürdük, şakalaşırdık birbirimize takılırdık iyi bir dostluğumuz vardı. Ben Sinan Başkan’ın şehit olduğuna inanıyorum. Bu benim Sinan Başkan ve ailesine kardeşlik borcumdur; Kendisine yönelik saldırıdan önce Parti’den 'vurun' olur’u alınmış ayaklarına ateş ettirileceği söylenmesine rağmen öldürülmüştür.
Kamuoyunda adı geçen üçlü fitne triosu cinayeti planlamış ve Sorumlu İçişleri Bakanlığıdır! Sinan’ı katleden maşalardan biri yüzde 100 Doğan Çep’tir ve bugün yarın yurt dışına kaçırılır diye düşünüyorum. Yakalanması açıkçası benim için sürpriz olur. Bu siyasi cinayetin aydınlatılması günümüz şartlarında maalesef çok mümkün değildir. Sinan yaşarken Ankara Emniyet Müdürü Servet Bey ile de oldukça samimiydi zaman zaman birlikte sabah yürüyüşleri yaptıklarına şahidim. Ölümü maalesef Türk Emniyetini de ikiye bölmüştür. Sinan Başkan’ın ölümüyle “korku” duygumuz aksine çok daha azalmıştır. Bir hafta sonra Sinan Başkan’ın arkadaşları - kardeşleri gereken açıklamaları yapacaktır. Türk’e kefen biçenlerin ölümü korkunç olur inşallah..."