Ülke genelinde yaşanan olaylara baktığımda geçtiğimiz haftayı hatırlamak dahi istemiyorum. İlk kara haber Çarşamba günü düşmüştü: Hain saldırılar sonucu 24 askerimizin şehit olduğu haberi, soğuyan havalarla birlikte ülke insanının adeta buz kesmesine sebebiyet vermişti.
Bu olayın üzerinden çok değil dört gün geçmeden bu kez, hem de haftasonu öğle sonrası bir kara haber de Van’dan ulaştı. 7.2 şiddetindeki deprem çok sayıda can ve mal kaybına neden oluyordu.
Şehitlerin acılarını yaşarken, sonucunun hala tam olarak ortaya çıkmadığı 7.2 şiddetindeki Van ve Erciş’de yaşanan depremin yeni acılarını üzerine ekleyen yurdum insanı bugünlerde karşılaştığı felaketlere karşı da metanetini koruma gayretini de büyük bir özveriyle gösteriyor.
Özellikle şehit askerlerimiz için ülke genelinde gösterilen ortaklaşa tepkinin boyutlarına baktığımızda, vatanın bölünmez bütünlüğü konusunda ortaya çıkan tepkinin mekan ve zaman farkı gözetmeksizin ortaya konulması, Anadolu coğrafyasının dünyaya verdiği çok önemli bir mesaj niteliği taşıdığı kanaatindeyim.
VAN DEPREMİ, ÇANKIRI’DA ÖZELLİKLE
BAŞKAN DİNÇ’İN UYKULARINI KAÇIRMALI
Haftasonu Van ili Tabanlı köyü merkezli 7.2 şiddetindeki depremde henüz kesin olarak ortaya çıkmayan vahim tablonun Çankırı uzantısını hatırlatmadan edemeyeceğim.
İşin uzmanlarına göre 3 biniin üzerindeki binanın kullanılamaz hale geldiği, 40 binanın tamamen yıkıldığı Van ve Erciş’teki hazin tablo bugün için “Allah’a şükür bizim bölgemizde deprem yok” diyebilen Çankırı insanını farklı bir şekilde düşündürmesi gerektiği kanaatini taşımaktayım.
Özellikle de kentin belediye başkanlığı koltuğunda oturan Sayın İrfan Dinç’i…
Gerekçelerimi alt alta sıralama niyetinde değilim. Ancak “görünen köy kılavuz istemez” örneğinden yola çıkarak, Çankırı şehir merkezinin bugünkü mevcut yapısı ile olası böylesi şiddetli bir depremle ne hale dönüşeceğini ne aklıma getirmek ne de tasavvur etmek gibi bir niyetim yok!
Halisane cümleler ile; akşamları yastığa başını koyan Başkan Dinç’in “Allah gecinden versin, böylesi bir felaket Çankırı’da yaşanırsa, benim başıma ne işler gelir” (!) sorgulamasını sadece bir gece değil, her gece tekrarlayarak, bugünkü icraatini sil baştan gözden geçirmesi gerektiği apaçık ortada.
Son günlerde iyiden iyiye hırçınlaşan ve icraatten çok “laf üreten” bir belediye başkanı portresi çizen İrfan Dinç, Van’da yaşanan deprem sonrası Çankırı Merkez’de ruhsatlandırdığı sonradan ilave katlı binaların sayısındaki artışa dur deme ya da diyebilme dirayetini gösterebilir!
Hoş, göstermezse de kendisi bilir… Boşuna dememişler; Kendi düşen ağlamaz…
***
VALİLER'İN İCRAATLERİNİ NE KADAR SORGULAYABİLECEĞİZ!
Çankırı Valisi Vahdettin Özcan ile yaptığım görüşme ve bunun akabinde gelişen olaylar kafamda yeni bir soruyu gündeme getirdi!
Önce bu konuya nasıl geldiğimi kısaca özetleyeyim: Sayın Özcan ile yaptığım görüşmede konu bir ara halen “emekli vali” Şemsettin Uzun’a gelir gibi olmuştu. Ancak Vali Özcan “Meslektaşımla ilgili herhangi bir değerlendirme yapmam” şeklinde bir cümle kurunca, ben de hiç o mevzuya dalma gereği görmemiştim…
Vali Özcan, geçtiğimiz haftayı İstanbul ziyaretleri ile tamamladı. Benzer konuşma ÇANDEF Başkanı Ömer Lütfi Özenç ile arasında da yaşanmış ve Vali Özcan tıpkı benimle yaptığı görüşmede aldığı tavra benzer tutumu yine takınmış…
Böylesi bir bilgi notuyla karşılaşınca ve de Sayın Vali Özcan’ın “Tetek yolunda 13 insanımız öldü. Kurban Bayramına da aynı şekilde girersek, bu kazalar olmaya devam ederse Karayollarını ben şahsen mahkemeye vereceğim. Ayrıca kaza yapanların da mahkemeye vermelerini isteyeceğim.’’ açıklamasını da önüme koyarak aynanın karşısına giderek; “Valilerin icraatlerini kim nasıl sorgular?” diye kendi kendime mırıldandığımı hatırlıyorum!
Şemsettin Uzun’un görev yaptığı dönem ile ilgili olarak sorulacak o kadar çok soru var ki! Hangi birisini gündeme gelirse gelsin, o soru Çankırı için olay olur… Bundan en ufak bir şüphem yok!
Bazılarınızın “eski defterleri kurcalamanın ne anlamı var” (?) dediğini de duyar gibi oluyorum!
Ancak yaptığımız işin getirisi olarak Sayın Vali Özcan’dan kamuoyunu aydınlatmak ve de kamu vicdanını rahatlatmak amacı taşıyan “tek” sorumu bu satırlardan sorma ihtiyacı hissediyorum:
-Tetek yolunda hayatını kaybedenlerin açtıkları tazminat davalarıyla Çankırı İl Özel İdaresi bugün itibariyle kaç TL tazminat ödemeye mahkum edilmiştir?
Yeni acıların yaşanmaması dileklerimle iyi haftalar…