Allah tekrarını yaşatmasın, bundan sonra hep bir yanımız eksik ve gülüşlerimiz yarım olacak… Acılarımız kor, yürekler yangın yeri; binlerce umudun, binlerce hayalin ve de binlerce geleceğin üzerine toprak attık...
Ana gündemimiz hiçbir zaman bilim olmadı... Yaşadığımız acı dolu gündemi bile sağlam bir zemine oturtamadık. Örtülü örtüsüz her malzemeden siyaset devşirdik de aklı ve bilimi sürekli geriye atmanın gayretini gösterdik...
Oysa ki her afet dersini veriyordu lakin bizler önlem almayıp itibar peşine düştük... Bilim insanları bas bas bağırırken dinlemeyip kanal değiştirdik! Binlerce canı depreme değil; İhmale, sorumsuzluğa ve vicdansızlığa kurban ettik.
Kaybedilen canların birçoğu aşkına doyulmayan eşti, sevgiliydi... Kimi anne-baba-kardeş-evlat ve de yeri asla dolmayacak birer ebeveyndi... Kimi doktor, kimi öğretmen kimi aşçı ama her biri savaşçıydı iyi bir yaşam için kıyasıya mücadele veren…
Ve kaybedilen her bir can, aydınlık yarınların harcı, kumu ve de sıvasıydı...
Evlerimiz, yuvalarımız, güvenli liman sandığımız binalar on binlerin başına yıkıldı... Binlerce canımız enkazlar altında kaldı... Sadece onlar mı? Aslında tüm ülke insanı olarak kaldık o enkazların altında... Yaşamaktan utandık...
Karanlıkta, soğukta biçare bırakılsak da çaresiz ve umarsız olmadık... Cumhuriyet'in kuruluşundan bugüne taşıdığımız o mücadeleci ruhu, dayanışma ruhunu yeniden canlandırdık... Ve enkaz altından sevinçler yarattık tırnaklarımızla kazıyarak; "Çok şükür hayatta" diyerek teselli bulduk...
'Bu kadar saat yaşanır m?'yı sorguladık, 'hoş geldin' diye karşıladık hiç de hoş gitmemişlerin ardından…
Gözden yaş yerine 'kan' akar mı? Akıyormuş...
Yürekler 'toplu mezar' olur mu? Oluyormuş...
İnsan 'iyiyim' demeye utanır mı? Utanıyormuş…
Ve maalesef insan canı bu kadar 'ucuz' olur mu? Oluyormuş...
Güzel ülkem yaşanan bu acıların hiçbirini ama hiçbirini hak etmiyor...
Buna sebep olanlar, bu sorumsuzluk, bu ihmaller zincirine çanak tutanlar, parayı ve rantı insan canından üstün tutanlar! İşinize yarayacak bir tavsiye vereceğim naçizane:
- Bence siz kendinizi kestirmeden denize atın! Zira toprak sizi asla kabul etmeyecek…
Bu afetin tartışmasız kahramanları arama kurtarma ekipleri ve sağlıkçılar idi... Bir can daha fazla kurtarmak için her taşın altına ellerini değil gövdelerini koyarak canla başla çalıştılar... Hakları ödenmez. Her birine ayrı ayrı ve yürekten teşekkür ediyorum...
Dünyadan yardım elini uzatan güzel insanlara da ne kadar teşekkür etsek azdır... Bir kez daha gördük ki iyi insan olmanın, merhametin vicdanın ırkı ve de dini yok…
Depremde kaybettiğimiz canlarımıza bir kez daha Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum...