Demirtaş, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bugün muhtarlara yaptığı konuşmada sarf ettiği, "Ne diyorlardı, “seni başkan yaptırmayacağız…”Bu sözün aslında 'Türkiye’yi 2023 hedeflerine ulaştırmayacağız'ı ifade etiğini çok iyi biliyoruz" şeklindeki sözlerine, "Bir cumhurbaşkanından beklenen şey 'Seni başkan yaptırmayacağız'a takılmak yerine mevcut durumu doğru okumaktır" cevabını verdi.
İşte Demirtaş’ın açıklamalarından satır başları:
"13 yıl ülkeyi tek başınıza yönettiniz. Yeter artık. 2023’e kadar biz yöneteceğiz diyorlar.
2023 vizyonunuz mükemmelse gelin beraber yapalım. Yok 2023 vizyonu başkanlık ise bunu yaptırmayacağız.
Hangi doğru işi yaptınız da HDP engel oldu. Hangi doğru işinize köstek olduk. Çözüm süreci dediniz elimizi taşın altına koyduk.
Senin tuzun kuru. Senin saraylarının camları kalın. Silah sesleri duyulmuyor. Barış istiyoruz, bunu yapabileceğimiz gücümüz olduğu için sen bu kadar öfkelisin.
Barış bu kadar yakınken ne oldu. Kendisi öncülüğünü yaptı şimdi neden vazgeçti. İmralı’ya neden 28 Şubat sonrası heyet gitmedi, açıklasınlar tarih verilecekti.
Sayın Davutoğlu neden çıkıp' Dolmabahçe yanlıştır' dediniz. Son derece namuslu bir iş yaptık ve Dolmabahçe mutabakatının arkasında durduk. Neden sahip çıkmıyorsunuz hırsızlık mı yapılıyor orada? O görüşmeye neden sahip çıkmıyorsunuz? Bu çocuklar ölmeyecekti işte.
Biz şimdi PKK’nın dağdan indiğini konuşuyor olacaktık. HDP bunu nasıl engelledi açıklasınlar bakalım. İmralı heyetine biz mi engel olduk? Tek suçumuz var. Parti olarak seçime girdik ve barajı aştık budur rahatsız eden.
Bize dayatılan şey 'efendim süreç var' neredeyse seçime girmeyin dayatmasıydı. Bize köle muamelesi yapıldı o dönemde, seçime girme hakkımız bile sorgulandı. 'Bunlar okyanus ötesinden talimat aldılar' dediler, kendi yalanlarına inandılar. Bugün yaptığı açıklamaları dinleyin. Erken seçim haberini muhtarlarla verdi zaten.
81 ilde yaşayanlar HDP gerçek, hakiki bir halk partisidir. Ne silaha dayanır, ne şiddete dayanır. HDP’deki varlığımız silaha mesafemizdendir.
Bütün saldırılara, hakaretlere rağmen moralimizi bozmadan verdiğimiz sözü tutmaya çalışıyoruz. Tarihi kırılmayla karşı karşıyayız. Dolmabahçe mutabakatına dönmemiz lazımdır.
Kırılma süreçlerinden çevirebilir Sayın Başbakan. Bir cumhurbaşkanından beklenen şey 'Seni başkan yaptırmayacağız'a takılmak yerine mevcut durumu doğru okumaktır.
Savaş politikalarının tutmadığını görmesi lazım. Şu saatten itibaren kaldığımız yerden değil, kaldığımız yerden daha ileride devam derse sürecin içerisinde olacağız.
Ellerin tetikten çekilip, ölümleri durdurmamız lazım.
Mevzu tarihseldir, tarihi bir sorundur. Bu sorun hakkaniyet çerçevesinde çözülmediği sürece evet çatışmaları belki durdurabiliriz ama sorunu çözemeyiz.
Asla kaçmadık, kaçan taraf olmadık, söz verdik sonuna kadar da sözümüzü tutacağız.
Barışı hemen şimdi istiyoruz. Evlatlarımızı, annelerimizi yolda bulmadık.
Kimsenin iktidarına kurban edecek kardeşlerimiz yoktur. Dağdaki gençlerin anneleri de babaları da, güvenlik güçlerinin anneleri de aynı gözyaşını akıtıyor.
Giydiği üniformalara göre cenazeleri ayıramayız. Savaş önce insanları sonra vicdanları öldürür, buna izin vermeyelim.
Bu fırtına geçecek, bugün veya yarın yakında geçecek.
Birbirimize tutunalım."