Doğuş Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Karakan, Bor Şeker Fabrikası’nı başka bir firmaya sattıklarını doğrularken, “Paramız yetmedi. Aldık, sattık, ne var bunda?” şeklinde bir savunmada bulundu. Bütün bu sürecin ihale şartnamesine uygun olduğunu iddia eden Karakan, 5 aydır fabrikanın devrini neden yapmadıkları yönündeki sorumuza ise, “Devlet sanayicisine yardımcı oluyor. Paramız yetmedi, aldık sattık. Ülke için şükredin” şeklinde bir cevap vermesi dikkat çekti.
Özelleştirme İdaresi Başkanı Ahmet Aksu ise yaşanan skandalla ilgili olarak hiçbir açıklama yapmadı.
TEMİNATLARI KURTARMAK İÇİN YAPILAN BİR OPERASYON
Avukat Gökhan Candoğan, ihale şartnamesine göre Bor Şeker Fabrikası’nın ihaleye giren üç firmaya devredilmesi gerektiğini belirterek, “Eğer fabrika bu üç firmaya devredilemiyorsa ihalenin iptal edilmesi gerekiyordu. Burada açıkça hileli bir satış var. Bu bir satış değil, firmaların 12 milyon lira teminatlarını kurtarmak için yapılan bir operasyondur” dedi.
Milli Gazete’den Sadettin İnan’ın haberine göre; Bor Şeker Fabrikası’nda yaşanan durumun büyük bir skandal olduğunu belirten Candoğan, “14 tane şeker fabrikasının iki ay gibi kısa bir sürede alelacele neden satıldığını şimdi daha iyi anlıyoruz. Ortada kötü bir özelleştirme kurgusu var. Durum o kadar vahim ki, bütün kamuoyunun önünde bu hileli satış yapılabiliyor” tepkisinde bulundu.
PARASI OLMADIĞI HALDE 3 TANE FABRİKAYI SATIN ALDI!
Doğuş Gıda, Nisan ayında yapılan özelleştirme ihalelerinde Afyon, Bor ve Yozgat şeker fabrikalarını satın almıştı. Afyon Şeker Fabrikası’nı geçtiğimiz Ağustos ayının sonunda devralan Doğuş Çay, Bor Şeker Fabrikası’nı da 5 ay sonra devralarak bir başka firmaya sattı. Yozgat Şeker Fabrikası’nı ise ne zaman devralacağı belirsizliğini koruyor.
ÜRETİM TAMAMEN TEHLİKEYE GİRDİ
Bor Şeker Fabrikası’nın 5 aydır alıcıya devredilmemesi ve devrinden bir gün sonra da alıcı firma tarafından bir başka firmaya devredilmesi, fabrikadaki üretimi tamamen belirsiz bir sürece soktu. Fabrika devredilmediği için kampanya dönemi sürekli ertelenirken, fabrikayı kimin işleteceği ise belirsizliğini hâlâ koruyor.
