Libya'da şehit olan MİT mensubunun cenaze haberi nedeniyle gazeteciler Barış Pehlivan, Murat Ağırel, Hülya Kılıç, Aydın Keser, Mehmet Ferhat Çelik’in hapis cezalarına yönelik istinaf başvurusu reddedildi.
İstinaf Mahkemesi ret kararında “verilen mahkumiyet kararına karşı bu sanıklar müdafiilerinin istinaf taleplerinin yapılan incelemesinde istinaf başvuruların esastan reddine” ifadelerini kullandı.
Gazeteciler bu karara çok sert tepki gösterdi.
Barış Pehlivan kararın ardından, "MİT şehitlerimizin katillerinin önüne Ankara’da turkuvaz halı serilirken, cenazelerini haber yaptığım için aldığım 3 yıl 9 aylık hapis cezası onandı. Şehidin mezarının üstüne basıp siyasi operasyon yapanlar da biliyor ki; beni sadece gerçeği yazmaktan vazgeçiremezsiniz" dedi.
Aynı davadan yargılanan ve beraat kararı alan Barış Terkoğlu ise "Libya'da MİT personelini katleden silahları veren emirle kucaklaştılar. Katleden lideri önümüzdeki günlerde Ankara'da ağırlayacaklarını açıkladılar. Cenaze haberini yapan gazetecileri ise tutuklayacaklar. Vatanseverliğin ve ülkeye ihanetin resmi, güç sayesinde başaşağı duruyor" ifadelerini kullandı.
Murat Ağırel de karara tepki göstererek, “Libya’da şehit olan iki vatan evladı için paylaştığım bir mesaj nedeni ile yargılandığım davada verilen ceza onaylandı. Vatan evlatlarını şehit edenler turkuaz halılarda karşılanırken ecel beşiğini halk için sallamaya devam edeceğiz. Susmayın, Korkmayın, Alışmayın” diye yazdı.
Gazeteci yazar Timur Soykan da karara tepki gösterenler arasındaydı.
"Melih Gökçek'in FETÖ'cü geçmişini takipsizlikle kapattıkları günlerde parsel parsel yolsuzlukları ortaya çıkaran Murat Ağırel'e hapis cezasını onadılar" diye yazan Timur Soykan, "Meselenin bu olduğunu herkes biliyor. Gazetecileri susturamaz, hakikati yok edemezsiniz" ifadelerini kullandı.
Sözcü gazetesi yazarı Aytunç Erkin ise "Tek cümle: Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan, Murat Ağırel gazetecidir!" ifadeleriyle tepkisini dile getirdi.
AVUKATLAR NE DİYOR, CEZAEVİNE GİRECEKLER Mİ?
Barış Pehlivan’ın avukatı Hüseyin Ersöz kararın Basın Özgürlüğü’ne karşı alınmış olduğunu vurgulayarak infaz düzenlemelerini işaret etti. Barış Pehlivan’ın 3 yıl 9 ay ceza aldığını vurgulayan Av. Hüseyin Ersöz Odatv’ye yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:
“Cezaların infazında, 3 yıl denetimli serbestlik ve tutukluluk süresi göz önüne alındığında cezaevine girmeyeceklerini söylemek gerekiyor. Ancak kesinleşen ceza 3 yılın üzerinde olduğu için infaz savcılığı tarafından bir yakalama kararı çıkartılması söz konusu olacak. Ardından Barış Pehlivan infaz savcılığına giderek, teslim olacak. Cezasının infazına başlanması için de kapalı ceza infaz kurumuna gönderilecek. Ancak bu sadece prosedür. Pehlivan’ın doğrudan açık ceza infaz kurumuna sevk edilmesi ve denetimli serbestlikle ilgili raporun hazırlanması gerekiyor. Ardından İnfaz Hakimliğine bu rapor gönderilecek ve Hakimliğin Barış Pehlivan ile ilgili olarak denetimli serbestliğin uygulanması için karar vermesi beklenecek. Bu uygulama cezaevleri arasında farklı sürelerle gerçekleşiyor. Bazı cezaevlerinde aynı gün işlem yapılırken bazı cezaevlerinde ise hakimliğin bu konuda vereceği karar beklendiği için bir haftaya yakın açık ceza infaz kurumunda kalınması söz konusu olabiliyor.
AYM’YE BAŞVURU YAPILDI
Barış Pehlivan hakkında hali hazırda AYM’nin önünde bekleye bir İfade Özgürlüğü bireysel başvurusu var. Ve bu bireysel başvuruda Adalet Bakanlığı'nın savunması alınmış vaziyette. Özetle uzun süredir karar aşamasında. Başka bir ifadeyle 1.5 senedir AYM bu davayla ilgili karar vermek için bekliyor. Bizler AYM’nin Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi öncesinde olası bir İfade Hürriyeti ihlali kararı vermesi durumunda bir mağduriyet oluşmaksızın bu sürecin sonlanacağını ümit ediyorduk. Ancak AYM’nin bu konudaki kararı gecikince Pehlivan hakkındaki karar da İstinaf incelemesini yapan Ceza Dairesi tarafından kesinleştirildi. Bizler bu konuyla ilgili yarın AYM’nin bireysel başvuru dosyasında hızlıca bir karar vermesini tekrar talep edeceğiz. Umarım ki söz konusu infaz işlemine başlanılmadan AYM, bir İfade Hürriyeti ihlali kararı verir. Ve böylece Basın Özgürlüğünü açıkça ihlal eden söz konusu kararın sonuçlarıyla beraber ortadan kaldırılması da mümkün olabilir.”
CELAL ÜLGEN: SUÇ İŞLEMEDİLER
Avukat Celal Ülgen de kararla ilgili yaptığı değerlendirmede, "Adalet Bakanı değişikliği ile ortamın daha da sertleşeceği yolunda yorumlara haklılık kazandıracak bir gelişme" dedi.
Celal Ülgen, "Daha dün bir bugün iki derken gerçekleşti ve MİT kanununa muhalefet suçlaması ile Barış Pehlivan, Hülya Kılınç, Murat Ağırel ve diğer gazeteci arkadaşlarımız için verilen hapis cezalarının istinaf mahkemesi tarafından onandığını görmekteyiz" ifadelerini kullandı.
Avukat Celal Ülgen devamında şu yorumu yaptı:
“Bu karar doğrultusunda cezaevinde kaldıkları günler ve infaz yasalarının uygulamaları düşüldüğünde 3 yıldan az süreli olduğu için denetimli serbestlik yasasından yararlanacaklardır. Burada sorun yapılacak olan girdi çıktı işlemlerinin ve kapalı cezaevinden açık cezaevine geçiş işlemlerinin nasıl ve hangi sürede uygulanacağı noktasında düğümlenmektedir. Bu konuda savcılığın hazırlayacağı müddetnameyi gördükten sonra süresi içinde infaz savcılığına gerektiği itirazları da yapacağız.
Bu satırları yazmanın bir avukat için ne kadar zor ve ne kadar üzücü olduğunu tahmin etmenizi isterim. Suç işlemediğini bildiğiniz ve tamamen halkın haber alma hakkına saygı nedeniyle görevlerini yapan gazetecilerin hapis cezası ile mahkum edilmeleri yılların yorgunluğuna biraz daha yorgunluk ve yılgınlık eklemektedir.
Gene de ayakta kalacağız. Haklı olacağız ve haklı kalmayı sürdüreceğiz.
Genç gazeteci arkadaşlarıma bunlar da geçer diyorum.”