AKP-MHP’nin 'dezenformasyonla mücadele' amacıyla hazırladığı kanun teklifi Meclis'ten geçerek yasalaştı. Sansür yasasına göre, sosyal medyada halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak.
Önceki gün TBMM’den geçen 'Dezenformasyon Yasası'na ilişkin Genel Kurul’da söz alan AKP Kahramanmaraş Milletvekili Ahmet Özdemir’in "Amerikalı ilgililerle bu yasayı ve özellikle 29'uncu maddeyi konuştuk." ifadelerinde bulunmuş, ABD’li bir yetkilinin "Bizim dezenformasyon yasamızla sizin yasanız birebir örtüşüyor" dediğini iddia etmişti.
Bu iddialara ise ABD’den yalanlama geldi.
‘ABD’DE BÖYLE BİR YASA BULUNMUYOR’
ABD merkezli VOA News’in Türkçe edisyonunda yer alan habere göre, Dışişleri Bakanlığı'ndan bir sözcü, Özdemir’in açıklamalarını yalanlarken, “ABD’de böyle bir yasa bulunmadığını” belirtti. İsmi açıklanmayan sözcü bu ifadeleri 'dezenformasyon' olarak niteledi.
Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, ayrıca, yasadaki maddelerin, Türkiye'de sektöre girişe engel yaratarak, dijital ve online bilgi ve eğlence hizmet sağlayıcılarını ciddi şekilde etkileyebileceğini kaydetti.
‘TİCARİ YATIRIM KAYBINA YOL AÇABİLİR’
Sözcü, bu durumun Türkiye'nin ekonomisinde önemli miktarda özel ticari yatırım kaybıyla sonuçlanabileceğini belirtirken, yasanın dezenformasyon terimini muğlak ve son derece geniş şekilde tanımlayarak dezenformasyonu suç haline getireceği ifade edildi.
Böyle bir yasanın ifade özgürlüğü üzerinde ürpertici bir etkisinin olabileceği; özgür ve açık tartışma ortamını kısıtlayabileceği; sansür ve otosansürü arttırabileceği ve internet kullanıcılarının gizliliğini tehlikeye atabileceği belirtildi.
'HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR'
İfade özgürlüğünün demokrasi açısından önem taşıdığının ve saygı gösterilmesi gerektiğinin vurgulandığı açıklamada, özgür bilgi ve veri akışının hayati önem taşıdığı kaydedildi.
Açıklamada Türk hükümetine sivil toplum, basın örgütleri, iş çevreleri ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) dahil uluslararası kurumlarla ikincil mevzuatlar konusunda istişarede bulunması çağrısı yer aldı.
Dün de BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Sözcüsü Marta Hurtado, yaptığı açıklamada "Türkiye'de parlamentonun bu yasayı kabul etmesinden büyük endişe duyuyoruz" demişti.