İSTANBUL Sancaktepe'de yaşayan 24 yaşındaki Ülkü Deniz Ersöz'ü, 26 Aralık günü saat 14:30 sıralarında 1 yıl önce ayrıldığı eski nişanlısı Bedirhan Uysal, evinin önünde kaçırmaya çalıştı. Gözü dönen Uysal, 17 yaşındaki C.K ile birlikte Ersöz'ü geldikleri araca zorla bindirmeye kalkışırken; kadının çığlıklarını çevredekiler duydu.
Yardıma koşanlar genç kadının otomobile bindirilmesine engel oldu ve polise haber verdi. O esnada kendisinin polis olduğunu iddia eden 22 yaşındaki Bedirhan Uysal, çevredekileri uzaklaştırarak genç kadının yüzüne doğru ateş açtı.
AĞIR YARALANDI
Boynuna isabet eden kurşunun ardından ağır yaralanan genç kadın, ambulansla hastaneye kaldırılarak yoğun bakıma alındı. Olay yerinden kaçan saldırganlar ise yakalanarak cezaevine gönderildi.
Hayati tehlikesi devam eden genç kadının amcası Senayi Ersöz, saldırganların ağır ceza almasını talep ederek yaşananları anlattı.
"KENDİNE YEDİREMEDİ, KİNLENDİ"
Amca Ersöz, "Ülkü'nün eski erkek arkadaşıydı. Yeğenim 2 ay önce başkasıyla nişanlanmıştı. Muhtemelen bunu kendine yediremedi, kinlendi. Ağabeyim aradı, haber verdi. Apar topar hastaneye geldik. Evin önüne 3 kişi bir arabayla gelmişler. Orada annesi kızını kurtarmaya çalışmış, kız direnince kızı boynundan vurmuş. Mermi çapraz şekilde beynine saplanmış. 3 kişi olduklarını biliyoruz ama 2 kişi teslim olmuş. Ülkü'nün şu an beyninde mermi savaşıyor. 48 saat gibi bir süre verdiler. Herhangi bir ameliyat olmadı. Şu an bile yaşamasının mucize olduğunu söylediler." dedi.
"BİZ ADALETİ KENDİMİZ Mİ SAĞLAYALIM?"
"Ne yapacağımızı bilmiyoruz, beklemek çok kötü bir şey" diyen amca Ersöz, şöyle devam etti:
"24 yaşında kendi halinde bir kız. Dar gelirli bir ailenin kızı. Gideceği, duracağı yeri bilen bir kız. Hiçbir suçun karşılığı bu değil. Nasıl anlatabilirim? Şu an size konuşuyor olabilmem bile zor. Bu insanın ağırlaştırılmış müebbet ile yargılanmasını istiyoruz. Annesi sakinleştirici ile ayakta duruyor. Babasının durumu da kötü. Şu an ciddi anlamda bir yaşam mücadelesi veriyor. Kurşun beyninde ve onun reaksiyonunu bekliyoruz."
"EVDEN ÇIKMADAN ÖNCE 3 KEZ YUTKUNDU"
Kızını kurtarmaya çalıştığını anlatan anne Ayşegül Ersöz ise "Kızımın kaynanası beni aradı, 'Ehliyet almaya gideceğiz, Ülkü'yü uyandırır mısın?' dedi. Kızımı uyandırdım, sonra 10 yaşındaki çocuğumu okuldan almaya gittim. Eve döndüğümde kızımın üzerini giyinip hazırlandığını gördüm. Kayınpederi gelmiş, bekliyormuş. Kızım evden çıkmadan önce 3 kez yutkundu, 'Neden yutkunuyorsun boğazın mı acıyor, ne oldu?' dedim. Bana boğazının acıdığını söyledi, ben de hastaneye gitmesini istedim. Ehliyetini yarın gidip alabileceğini söyledim, 'Bugün dışarı çıkma' dedim. Dışarı çıktı, kayınpederinin arabasına binmiş. O sıra kızımın sesini duydum kapıya çıktım. Kızımı arabadan çekip aldı. Elinde silah vardı, silahı kafasına dayadı. Kayınpederine sivil polis olduğunu söylemiş. Arabanın önünü kesmişler." dedi.
"BELİNDEKİ SİLAHI ALMAYA ÇALIŞTIM"
Anne Ersöz, "Silah kafasına dayalıydı, arabaya binmek istemediğini söyledi, elinden kurtuldu ama sonra montundan tutup geri çekti. Bu kez silahı boynuna dayadı, sonra da ateş açtı. Saldırdım, vurdum. İnsanlar oraya toplandı ama kimse yardım etmedi. Ona vurarak belindeki silahı almaya çalıştım. Sonra arabaya bindi, arabaya saldırdım ama kaçtı gitti. Kızım neresinden vuruldu yüzüne baktım ama hiçbir yerinde kan göremedim. Sonra boynundan 2 damla geldi. Boynundan vurmuş. Bana yardım edin. Devlet büyüklerinden yardım istiyorum. Allah'ım kurtaramadım, alamadım çocuğumu, yetişemedim. Kapımın önünde vurdular kızımı. Yaktılar kızımı. Ben ona saldırırken niye tutmadı kimse? Bugün gördüm kızımı, durumunun ağır olduğunu söylediler. Uyutuyorlarmış. Doktor 'durumu kötü' dedi. Gözümün önünde oldu, silahı alamadım." dedİ.