"Meclis üyeliği teklif ettiğinde ilk olarak projelerinden konuştuk, rüya gibiydi hepsi. Girdiğimiz ilk seçimin propaganda döneminde, bu projelerle ilgili bölümü belediye hoparlöründen ben anlatmıştım ilçe halkına. Kendisi de irticalen konuşma ustası, müthiş bir hatipti zaten, kürsülerden de o konuştu hep.
1989 Mart yerel seçimlerinde zaferle çıkmıştık. Uzun yıllar sonra ilçede ilk kez sol eğilimli bir parti adayı "belediye başkanı" olarak seçilmişti.
Göreve başlar başlamaz projelerin uygulanabilmesi için çalışmalara başlandı. En büyük hedef, ilçeyi 'çanak' dediğimiz yerleşim yerinin dışına taşırmaktı. Nitekim başardık da birlikte...
Demiştim ya, başta Ahmet Alpay olmak üzere tüm meclis üyesi arkadaşlarımızın rüyasıydı, Şabanözü Organize Sanayi Bölgesi projesi. Çok çaba sarfedildi OSB için. Adına resmiyet kazandıramasak da uygulamaya konmuştu proje sonuçta. Ve ilk yatırımcımız da geldi, Erna-Maş.
Organize Sanayi Bölgesi çalışmalarında resmi yazışmalarda yatırımcılar hep Korgun’a yönlendirilmiş ya da yönlendirilmesi istenmişti. Bu engelleri de aşmıştık o zaman.
Ahmet Alpay, bir yandan başarılı çalışmalarını sürdürürken bir yandan da hem bürokratik engellerle hem de skandal sayılacak suçlamalarla da karşılaşmış ve bizler yapılan suçlamalara karşı birlikte mücadele vermiştik.
Bunlardan en incitici olanı, silah ruhsatı başvurusuna Çankırı Valiliği’nden verilen yanıt idi. Vali Yardımcısı Mustafa Uğurlu imzalı yazıda, "Sarhoşluğu ihtiyat haline getirdiği ve kötü şöhret sahibi kişilerle birlikte olduğu için silah ruhsatı verilemeyecektir" şeklindeki skandal yanıttı.
Bunu, Şabanözü'nün Sesi için, Şabanözü'nün eski kaymakamı, Çankırı Valisi Alaaddin Turhan’la yaptığımız söyleşide sormuştum kendisine;
“…Halkın seçtiği, halkla bir bütün olan bir Belediye Başkanı’na “Sarhoşluğu ihtiyat haline getirdiği ve kötü şöhret sahibi kişilerle birlikte olmak…”gerekçesi gösterilmesine siz nasıl bir yorum getirebilir siniz? Sizce kimdir kötü şöhret sahipleri; Şabanözü halkı mı, SHP grubu mu yoksa Sayın Alpay’a oy veren insanlar mı, açıklar mısınız efendim?"
Vali Turhan; "Ben başkan Ahmet Alpay’la da konuştum, sana tabanca vesikası verilmesine taraftar değilim. Suçlamalar ne kadar doğru bilemem. İlçede bir değerlendirme yapılmış, onun da bu şekilde intikal ettirilmesi çirkin olmuş… Arkadaşımızı rencide edici mahiyettedir. Tamamen şahsi değerlendirmedir. Bunu yapanlara gerekli ikazı, gerekli işlemi yaptım. Böyle olmaması, yapılmaması lazımdı. Ahmet benim öğrencimdi... Son yönetmelikle belediye başkanlarına tabanca vesikası verilebilir.”
Bu örneği neden anlattım?
Ahmet Alpay ve ekibinin önüne çekilen, çekilmek istenen setlerin en dramatik, en travmatik olanıydı da onun için sizlerle paylaştım.
Başka pek çok engeller de çıkarıldı karşımıza, onları daha önce milliyet.com.tr’de yazmıştım.
Merak edenler için : http://blog.milliyet.com.tr/sabanozu-organize-sanayi-bolgesi-ve-kurulus-gercekleri/Blog/?BlogNo=451361
O dönemin projeler bazında olmasa da ilçe için gerekli gördüğümüz bir yapılaşma konusu vardı, onu da uygulamaya koyduk. Belediye çalışanları, belediye meclis üyeleri hep birlikte BEL-ÇA’yı kurduk. Kooperatifin başkanlığını yürüttüğüm dönemde de, o günün bakanlarından hemşehrimiz Nevzat Ayaz’a da temellerini attırmıştık Bel-Ça’nın, Ahmet Alpay’la birlikte.
***
Ahmet Alpay, uzun zamandır rahatsızlığı nedeniyle tedavi görüyormuş. Süreçten haberim olmadı, ta vefat haberine kadar. Kırgınlıklarım, kızgınlıklarım oldu zamanında. Hatta, muhalif üyelerin yoktur, benim muhalif imzam bile vardır meclis kararlarında. Bu denli yani. Her şeye rağmen birbirimize hiçbir şekilde saygımızı, sevgimizi yitirmedik. Geçen yıl, Nuh Yalçın’ın kızının düğün töreninde kısa ve ayaküstü bir sohbet yapabilmiştik, son görüşmemizmiş meğer!
Özetleyecek olursak, tarım ve hayvancılıkla uğraşan küçücük ve yoksul bir ilçenin ekonomik olarak yazgısını değiştiren sembol isimdir Ahmet Alpay. Ondan sonra gelen başkanlar da geliştirdiler. Her emek verene teşekkür ederim.
Yani, ŞOSB’nden ekmek yiyen herkesin, kursağından geçen her lokmada Ahmet Alpay ve meclis üyelerinin payı vardır. Helali hoş olsun, hep gurur duyduk o tabloyla. Memleketimiz bugün için, ekonomik olarak olması gereken yere ulaşmıştır, kıvanç duyuyorum.
Bir gün, vefa adına ilçede birisinin heykeli dikilecekse, o kişi de Ahmet Alpay olmalıdır. Günahıyla, sevabıyla bu dünyadan ayrılan değerli yol arkadaşıma rahmet, başta sevgili eşi Zeynep hanım ve diğer aile bireylerine sabır ve başsağlığı diliyorum.
Işıklarda uyu sevgili başkanımız."