YÖK'ün sitesini hackleyerek, 60 bin belgeyi ele geçiren Red Hack, bunları yayınlamaya devam ediyor. Önceki gün yayınlanan İstanbul Üniversitesi ile ilgili belgelerin ardınan üniversitenin Rektörü Prof. Yunus Söylet, twitter hesabından, RedHack'in hesabına, "Özür beklerim" diye yazdı. Red Hack rektöre, "Siz halktan özür dileyin" mesajıyla yanıt verdi.
RedHack dün de YÖK ve üniversite dünyasını sarsmaya devam etti. Marmara, Çukurova üniversiteleri ile YÖK ve KPSS'de sınavın bitmesinin hemen ardından soruların interenete sızması ile ilgili bazı dökümanlar yayınlandı.
REKTÖR'LE ATIŞTILAR...
Önceki gün üniversiteye verilen promosyon paralarının bütçeye aktarılması gerekirken, 6 passat ve 1 BMW marka araç alan, ayrıca bütçesinde 1,5 milyonluk kalemi görülmediği iddia edilen İstanbul Üniversitesi ile ilgili belgeler yayınlayan RedHack'e, Rektör Söylet twitter üzerinden mesaj yolladı. Prof. Söylet, "@yunussoylet" hesabından RedHack'in "@TheRedHack" hesabına, "Birilerinin ortama saçtıklarından dolayı hiç susmam, bugün belgeleriyle açıklama yapılacak, o açıklamalardan sonra özür beklerim" diye ileti yolladı. RedHack ise bu sözlere, "Özürlük ne yaptık? Açıklama yapmak için illa hack yemeniz mi lazımdı? Siz evvela halktan bilgi sakladığınız için özür dileyin" yanıtı verdi.
İLK BELGE MARMARA'YI VURDU
Dün ilk olarak Marmara Üniversitesi’ne ait bir yolsuzluk belgesi yayınlayan Red Hack, Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde 17 milyon TL’lik yolsuzluk yapıldığına ilişkin belgeleri paylaştı. Belgeye göre Maliye Bakanlığı’nın yaptığı incelemeler sonucunda, Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Vakfına ait "Academic Hospital ve Tıp Merkezi"nde görevlendirilen akademisyenlere fazladan ödeme yapıldığı ve bu miktarın toplamda tam 17 milyon 580 bin TL olduğu tespit edildi. 2002 yılında aynı vakfın 120 akademisyene 1 milyon 196 bin TL fazla ödeme yapılmış göründüğü de belgelerde yer aldı. Maliye ve Sayıştay raporlarında üniversitenin açık biçimde gelir kaybına uğratıldığı belirtildi. Raporlarda, "2000 yılından beri yazılan raporlardan da anlaşılacağı üzere, Marmara Üniversitesi bünyesindeki birimlerde bulunan Dernek ve Vakıfların döner sermaye gelirlerini azaltıcı faaliyette bulunmaları olduğu; faaliyetlerin önüne geçilemediği, muhasebe belgelerinin eksik doldurulduğu; 102 banka ve hesabının borç ve alacak kısmının mükerrer kaydedildiği; yapılan incelemeler sonucunda 1997-2005 yılları arasında tam 17 milyon 580 bin TL’nin yersiz ve fazla ödendiği tespit edildiği" ifade ediliyor.
Üniversitenin Rektörü Prof. Dr. Zafer Gül'ün, bu ücretin tahsilinin takibinden vazgeçilmesi için Sayıştay’a gönderdiği yazısı da açıklanan belgelerde yer aldı. Konuyla ilgili Maliye Bakanlığı’nın görevli olduğu ve ücretin tahsilinden vazgeçilmesinin Maliye Bakanlığı’na bağlı olduğu belirtilirken, Maliye Bakanlığı da konuya ilişkin bir işlem yapmayacağını belirterek, dosyayı iade ediyor ve yetkiyi Marmara Üniversitesi'ne veriyor.
YÖK GÖRMEZDEN GELDİ
Bir diğer belgede, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Cerrahi Anabilim Dalı öğretim üyesi Mustafa Kekeç’in, üniversitenin 4 milyon 537 bin dolar zarara uğratıldığına ilişkin iddialarına yer veriliyor. Kekeç’in bu iddialara ilişkin 4 kere soruşturma açılmasını talep etmesine karşın, dönemin YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan bu talebe yanıt vermiyor ve soruşturma açmıyor.
Kekeç’in ileri sürdüğü iddialara göre, İslam Kalkınma Bankası’ndan alınan 9 milyon dolar kredi ile usulsüz olarak gerçekleştirilen ihale sonucunda, eksik ve bozuk tıbbi cihazlar alınarak üniversite milyonlarca dolar zarara uğratıldı. Kekeç'in şikayet dilekçesinde yer alan raporda, ihalede belirtilen cihazların sözleşmede taahhüte karşın yüzde 80 oranında değiştirildiği, cihazların eksik ve bozuk olduğu ve kamunun 4,5 milyon dolar zarara uğratıldığı ifade ediliyor. Savcılık iddialarla ilgili inceleme başlatsa da YÖK Başkanı ve üyeler hakkında işlem yapma yetkisinin YÖK'te olduğundan görevsizlik verilip dosya YÖK'e gönderiliyor.
SAHTE AKADEMİSYEN
Karaman'daki Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi'nde de M. M. isimli akademisyenin sahte belgelerle atanma süreci anlatılıyor. YÖK'ün bu konudaki soruşturma belgelerine yer veriliyor. M.M. isimli akademisyenin çalışmadığı projeleri çalışmış gibi, yazmadığı makaleleri de üniverseteye yazmış gibi gösterdiği tespitlerine yer veriliyor.
KPSS SKANDALI
7 Temmuz 2012'de yapılan ve sınavdan önce soruların sızdırıldığı iddiasıyla gündeme gelen KPSS'ye ilişkin soruşturma belgeleri de yer alıyor. ÖSYM Başkanı Ali Demir'in "görevini kötüye kullandığı" için soruşturulması istendiğinin belirtildiği belgede, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı'nın "görevsizlik" kararı verdiği ifade ediliyor. Belgede Savcılığın dosyayı incelenmesi için YÖK'e gönderdiği bilgisine yer veriliyor. ÖSYM Başkanı Ali Demir'in KPSS skandalının ardından yaptığı savunmasında, sınav devam ederken soruları internette yayımlayan internet siteleri hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, Beyaz Kalem Yayıncılık'ın soruların sızması ile ilgisinin olmadığını açıkladığı belirtiliyor.
YÖK:HEPSİNİ ALAMADILAR!...
YÖK'te hackleme olayını değerlendirmek üzere toplantı yapıldı. YÖK Başkanvekili Prof. Dr. Şaban Çalış, "ebys.yok.gov.tr"yi hackleyenlerin önceki gün sabah 06:19'da tespit edilerek sistemin savunmaya geçtiğini ifade etti. Çalış, "Ele geçirilen belgeler sınırlı ve sadece son birkaç aya ait bazı belgeler. Ağırlıklı olarak YÖK'e ulaşan ve incelenip soruşturulan, üniversitelerle ilgili iddiaları içeren belgeler. Bir belge hırsızlığı var ve gereken suç duyurusu yapıldı. Emniyet gerekli araştırmayı yapıyor" dedi. Dün bazı Emniyet ve bilgisayar uzmanlarının YÖK'e giderek sistemi inceledikleri de öğrenildi.
İDDİALAR MECLİS GÜNDEMİNDE
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, RedHack tarafından yayımlanan belgeleri TBMM gündemine taşıdı. Başbakan Erdoğan’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi veren Tanrıkulu, belgelerin doğru olup olmadığını sordu. Tanrıkulu Başbakan Erdoğan’a "Anılan iddia ve belgeler doğru mudur?", "İddialara ilişkin olarak bugüne kadar hakkında işlem yapılan kişi sayısı ve bu kişilerin görevleri nedir?", "Anılan iddialar ve belgeler hakkında şu ana kadar sonuçlandırılan bir idari ve cezai soruşturma var mıdır?", "Varsa soruşturmaların sonuçları nelerdir?", "Anılan iddialar neticesinde oluşan kamu zararı net olarak ne kadardır?", "Oluşan kamu zararının tazmin edilmesi yönünde bugüne kadar ne tür işlemler gerçekleştirilmiştir?", "Eğer oluşan kamu zararının tespiti ve tazmini yönünde bir işlem gerçekleştirilmemişse hukuki dayanak ve gerekçeleri nelerdir?", "Türkiye genelinde bugüne kadar kamu zararının varlığı tespit edilen ve zararın tazmini ile ilgililerin cezalandırılması yönünde sonuç alınan kaç farklı işlem bulunmaktadır?” sorularını yöneltti.
Kaynak: gazetevatan.com