1880 Çankırı doğumlu İsmail Rahmi’nin babası Nalbantçılardan Hafız Hüseyin Efendi, annesi de Hamide hanımdır.
2 Kasım 2013 tarihinde kaybettiğimiz Prof. Dr. Cem Dilçin İsmail Rahmi beyin torunuydu... Dil, edebiyat ve şiir sevgisini küçük yaşlarda ailesinden alan Cem Dilçin, eski harflerle okuma yazmayı dedesi İsmail Rahmi Koçhisarlı’dan öğrendiğini söyler. Cem Dilçin dedesi İsmail Rahmi Bey'in şiire karşıda ilgisi olduğunu ve kendisinin de aruz hocası olduğunu belirtmiştir.
Taş mektepte el işi muallimliği vazifesinin yanında tarihi İplik Pazarı Camii imam hatipliği ve esnaflık da yaptığı bilinen İsmail Rahmi Koçhisarlı’yı Vehbi Koç’un babası Ankaralı Hacı Koçzade Mustafa Efendi okuttuğu için Vehbi Koç’la olan muhabbetleri de baba dostu olmalarına dayanmaktadır.
Bu muhabbetten ötürü Vehbi Koç oğluna “Rahmi” ismini vermiştir.
Rahmi Koç 2010 yılında yaptığı açıklamada adıyla ilgili şu ifadelere yer verir:
“İsmimi rahmetli dedemin Çankırılı arkadaşı merhum İsmail Rahmi Koçhisarlı’dan aldığım doğrudur. Kendisi ben küçükken Keçiören’deki bağımıza gelir, bizi ziyaret ederdi. 1. Dünya harbinde Ankara’nın terk edilmesi emri verilince babamlar Çankırı’ya gitmişler. Zaten dostluk da burada başlamış. Ben uzun zamandır Çankırı’ya gidemedim. Birkaç kez programıma aldımsa da vakit olmadı.”
Koç Holding'in kurucusu Vehbi Koç'un yaşam tecrübelerini aktaran "Vehbi Koç Anlatıyor" kitabında Çankırı’dan ve İsmail Rahmi Koçhisarlı’dan şöyle bahsedilir:
“Mütareke devrinde İzmir’e çıkan Yunanlılar yavaş yavaş Anadolu’yu işgal etmeye başlamış, Eskişehir’i geçmişler, Polatlı yakınlarına gelmişlerdi. Bu cephede 22 gün süren Sakarya Meydan Savaşı başlamıştı. Ankara’da top sesleri işitiliyordu. Hükümet merkezi Kayseri’ye taşınmaya başladı. Ankara halkı ümitsizlik ve korku içindeydi, kimse ne yapacağını bilmiyordu, herkes şaşkın bir haldeydi. Hali vakti yerinde olanlar Doğu’ya doğru, çeşitli yerlere göç ediyordu. Babam düşünmüş taşınmış, vaktiyle Ankara’da dedemin yanında okuyan, babamla arkadaş olan Çankırılı İsmail Rahmi Koçhisarlı’yla iyi tanıştığından, bizim de Çankırı’ya gitmemize karar vermiş.
Babam, annemlerin mücevherlerini ve kendi parasını güven içinde götürebilmek için bir gün önce posta arabasıyla yola koyulmuştu. Yolculuğa başlayışımızdan bir saat sonra, Solfasol Köyünden önce, Mecidiye bağlarına vardığımız zaman, bizim arabanın atları çekmemeye başladı. Ağlayarak sızlayarak çıkılan bu yolda bir de atlar arabayı çekmez olunca, perişan bir halde geldik. O gece, geç saatlerde ancak Kalecik’e varabildik. Yorgun ve moralimiz bozuk bir halde geceyi Kaleciklilerin evlerinde geçirdikten sonra, ertesi gün gece yarısına doğru Çankırı’ya vardık. (25/26 Ağustos 1921) Orada bir han odasında geceledik.
Sonradan İsmail Rahmi Efendi ve babam bir ev bulmuşlar, o eve taşındık.
Biz Çankırı’ya vardıktan 18 gün sonra düşmanın geri çekildiğine dair haberler gelmeye başladı. Atatürk, Sakarya Meydan savaşını kazanmıştı. Çok sevindik. Savaş yıllarında ordunun her şeye ihtiyacı vardı. Evlerde ailelerin yatacakları yatak yorgandan fazlası, hatta ilaç konulması için boş şişeler hastanelere veriliyordu. Süngü yapacak çelik yoktu. Mağazalarda bulunan kalın balya çemberleri ve pencerelerle bahçelerdeki demir parmaklıklar sökülerek demircilere veriliyor, süngü yapılıyordu. Erkekler cephede dövüşürken, kadınlar kağnı arabalarıyla erzak ve silah taşıyordu. Babam Ankara’ya döndü, mağazamız açıldı, biz üç ay daha Çankırı’da kaldık.”(1).
Babam da çok düşünüp, taşındıktan sonra Çankırı’ya göç etmemize karar verdi. Dedemin okuttuğu Çankırılı İsmail Hakkı Koçhisarlı’yı yakından tanıyordu ve onun yardımcı olacağına güveniyordu. Gerçekten de Çankırı’da İsmail Rahmi Bey bizi evinde misafir etti. Ankara’dan ayrılışımızdan bir hafta sonra düşman geri çekilip tehlike geçtiği halde, Çankırı’da 58 gün kaldık (2).
İsmail Rahmi Koçhisarlı 1970 yılında Çankırı’da vefat etmiştir.
FOTOĞRAFA DAİR BİLGİ NOTU:
Çankırı'da Eczacı Halil Efendi diye bilinen Halil Sümertürk’ün, Noter Tahsin Beyle vefatından kısa bir süre önce İsmail Rahmi Koçhisarlı’ya yaptıkları hasta ziyaretinde çekilmiş. Fotoğraf için İhsan Sümer beye teşekkür ederim.
_______________________________________________
(1) Vehbi Koç Anlatıyor, Sayfa 50, 51, 52 - Yapı Kredi Yayınları, 2018
(2) Vehbi Koç Anlatıyor, Sayfa 334 - Yapı Kredi Yayınları, 2018