Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “faiz sebep, enflasyon sonuç” görüşünün uluslararası literatürde karşılığı olmadığını hatırlatan Konukman, ancak bu görüşe uygun hareket edilmediği için TCMB başkanlarının değiştirildiğine işaret etti. Ayrıca Naci Ağbal’ın görevden alınmasında 128 milyar dolar konusunda hiçbir açıklama yapmamasının da etkili olduğunu belirten Konukman, iktidarın yeniden “büyümenin birazcık kımıldadığı” günlere dönmek istediğini dile getirdi. Ancak bunun gerçekçi olmadığını, çünkü kuru kontrol etme şansları bulunmadığını vurgulayan Konukman, şöyle devam etti:
“İmkansız üçleme diye bir kural var. Uluslararası sermaye hareketleri serbest dediğiniz zaman, dalgalı kura geçtiğiniz zaman hem faizi hem kuru kontrol edemiyorsunuz. Cumhurbaşkanı ikisini de kontrol etmek istiyor. Teoride yok böyle bir şey. Böyle bir cennet yok.”
Konukman, Türkiye’nin ihracat yapabilmek için yüzde 65-70 düzeyinde ithal girdilere bağımlı olduğunu, kur yükseldiğinde ithal girdilerin fiyatının da artacağını bunun da enflasyonu yükselteceğini vurguladı. “Bütün evlere ateş düşmüş olacak. İnanmadığımız, güvenmediğimiz resmi enflasyon bile katlanacak” diyen Konukman, bunun da “fakirleşmeye” neden olacağını kaydetti.
ERKEN SEÇİM OLABİLİR
Ayrıca “Sürecin bir erken seçimi zorlayacağı açık” yorumunu yapan Konukman, “Çünkü bu yapının sürdürülebilme şansı yok. Faiz artıyor, başkanı değiştiriyorsunuz. Bir süre böyle gidiyor, sonra faizler yeniden yükseliyor. Bu nereye kadar sürdürülebilir? İktidar, ödemeler dengesinde kriz çıkmadan, ithalat-ihracatta sorun çıkmadan, ekonomi daha fazla dibe vurmadan erken seçimi düşünebilir” diye konuştu.