CNN Türk ekranlarında Enver Aysever’in sorularını yanıtlayan Sevan Nişanyan, Hz. Muhammed ve inanç üzerine çarpıcı açıklamalarına devam etti.
Hz. Muhammed üzerine yazdığı aykırı yazıyla tartışma konusu olan yazar Sevan Nişanyan, CNN Türk ekranlarında Enver Aysever’in sorularını yanıtladı.
Nişanyan, geçtiğimiz günlerde Ortadoğu’yu karıştıran ABD yapımı film üzerine başlayan ifade özgürlüğü tartışmasına katılmış ve tepki toplayan bir yazı kaleme almıştı.Yazısında “bundan yüzlerce yıl önce Allah’la kontak kurduğunu iddia edip bundan siyasi, mali ve cinsel menfaat temin etmiş bir Arap lideriyle dalga geçmek nefret suçu değildir. “İfade özgürlüğü” denilen şeyin, adeta anaokulu seviyesindeki bir test örneğidir” diyen Nişanyan sert tepkilere hedef olmuştu.
BEN BU KİŞİNİN TANRI’YLA TEMAS KURDUĞUNA İNANMIYORUM
Aysever’in sorularını yanıtlayan Nişanyan sözlerinden geri adım atmazken çarpıcı açıklamalar yaptı. Hz. Muhammed ve inanç kavramı üzerine aykırı fikirlerini canlı yayında tekrar eden Nişanyan “Ben bu kişinin Tanrı’yla gerçekten temas kurduğuna, mesaj aldığına inanmıyorum. Hatta bu iddiayı saçma ve anlamsız buluyorum.” dedi. Nişanyan’ın açıklamaları sosyal medyada da geniş yankı bulurken, Twitter’da trend topic oldu…
HZ. İSA İLE İLGİLİ ÇOK DAHA SERT VE HAKARETAMİZ FİLMLER DE YAPILDI
Peygamber ve İslam üzerine sözleriniz kıyameti koparttı. Bu sözleri ilginç olmak için mi ettiniz yoksa İslamiyet’ten nefret ettiğiniz için mi ettiniz?
Her ikisi de değil. Öncelikle İslamiyetten nefret etmem sözkonunusu değil. Hayır öyle bir şey katiyen yok. Bu ve buna benzer sözleri kırk yıldır çeşitli ortamlarda sık sık söylemişimdir, yazılarımda yazmışımdır. Yani bu kez de farklı bir şey söylemedim. Oradaki film 3 bin dolarlık bir bütçeyle yapılmış gülünç saçma üzerinde durmaya değilmez, ilkel bir film. İsa’nın hayatı hakkında bundan çok daha hakaretamiz filmler bilirim. Çok daha sert ve alaya alan filmler vardır…
TÜRKİYE’DE ZAYIF KONUMDA OLAN İSLAM DEĞİLDİR
Tam bu süreçte dünyada kimi toplumlarda İslamafobinin geliştiği bir dünyada siz kendine hakaret edildiğini düşünen insanların yanında durmanız gerekmez mi? Zayıf olanın yanında olmanız gerekmez mi?
Türkiye’de İslamiyet zayıf konumda olduğunu düşünmek için insanın gerçekten çarpık bir görüşe sahip olması gerekir…
Dünyada diyelim o zaman…
Dünyada değil Türkiye’de konuşuyoruz. Türkçe konuşulan tamamı Türk olan bir forumda ben bunları söyledim. Hükümetin yok efendim nefret suçları yasası çıkaracağız, yok efendim internette bunları yasaklayacağız demesi üzerine ben bunlar söyleme ihtiyacı hissetim.
BOŞ VE YUVARLAK LAFLARLA KONUŞMAK İSTEMİYORUM
Bütün özgürlüklerin önü açılmalı demek yerine doğrudan Türkiye’de insanların hassasiyetlerini galeyane getiren bir şeyi bilerek mi yaptınız… Boş ve yuvarlak laflarla konuşmayı sevmiyorum. Bir şey söyleyince karşınızdakinin de duyabileceği şekilde söylemek lazım. Yoksa Türkiye’deki anlamsız, yüzeysel, sıkıcı, klişelerden ibaret söylemin içinde kalırsınız…
ETYEN MAHCUPYAN BENİ ELEŞTİRMEDİ
Etyen Mahcupyan sizin sözlerinizin ifade özgürlüğü kapsamında olmadığını söyledi…
Katiyen böyle bir şey söylemiyor. Asla ve aksine bunun tam tersini söyledi…
Ama sizi çok ağır eleştirdi…
Hayır çok ağır eleştirmedi. Bu yaptığım şeyin yerinde olmadığını, bir fayda getirmeyeceğini, lüzümsuz olduğunu, karşı tarafla bir diyaloga hizmet etmediğini söyledi…
Karşı taraf kim?
Dindar İslami kesimler…
NEFRET SUÇU KAVRAMI ZAYFILARI KORUMAK İÇİN İCAD EDİLMİŞTİR
Dini farklılıklar nedeniyle mi onları karşı taraf olarak görüyorsunuz?
Onlara dair bir şey yoktu yazımda. Facebook’ta paylaştığım yazım ifade özgürlü ve nefret suçu üzerine yazılmış bir çalışmaydı. Bu çerçevede çunu söyledim: Nefret suçu kavramı dünyada zayıfları korumak için icad edilmiş bir kavramdır. Nefret suçunun sınırları bellidir ve bir mantığı vardır. Bir söylemden dolayı bir takım insanların zarar görmesi hadisesidir. Bundan yüzlerce yıl önce doğmuş bir peygamberin veya fikir önderinin şöyle ya da böyle yalan ya da yanlış olduğunu iddia etmek hatta dalga geçmek herhangi bir şekilde nefret suçu olarak kabül edilemez.
PEYGAMBERLİĞİ TANRI FİKRİNE KARŞI BİR KÜFÜR OLARAK GÖRÜYORUM
Şunu anlamıyorum. Bu tartışmalar alevliyken bu sözlerin yararı neydi? Diyanet İşleri Başkanı bizi eleştirin ama bize saldırmayın diyor…
Saldırı kelimesini burada nasıl anlıyoruz? Ben birisine bıçak mı çekmişim? Hakaret mi etmişim? Ben sadece Allah’la kontak kurduğunu iddia eden bir Arap lider dedim. Siz ya bu kişinin gerçekten peygamber olduğuna inanırsınız ya da inanmazsanız. Ben bu kişinin Tanrı’yla gerçekten temas kurduğuna, mesaj aldığına inanmıyorum. Hatta bu iddiayı saçma ve anlamsız buluyorum. Tanrı fikrine karşı bir fükür olarak görüyorum. Bunu ifade etme özgürlüğüne sahibim…
PEYGAMBERLİK TARİHİN İLKEL DÖNEMİNDEKİ BİR MESLEKTİR
Bütün peygamberlere karşı mısınız?
Peygamberliğin tarihin çok ilkel bir döneminde ortaya çıkmış bir meslek olduğunu düşünüyorum.
İNANÇ TARTIŞILABİLİR BİR ŞEYDİR, HZ. MUHAMMED DE TARTIŞMIŞTIR
İnanç tartışabilir mi sizce?
Hiç şüphesiz tartışılabilir. Tarih boyunca da tartışılmıştır. Başta da Hz. Muhammed tartışmıştır. Bütün önemli dini liderler put kırarak başlamıştır. Put kırmak nedir? Halkın derin gelenekler sonucu inandığı ve kutsal saydığı değerli güçlere karşı meydan okumak demektir, onları kırmak demektir. Yumurta kırmadan omlet yapamazsınız.
kaynak: medyatutkunu.com