Bugün sıradan bir pazar değil! 12 Haziran'da yapılacak olan genel seçimin sonucunu tayin edecek ve oluşacak olan 24. dönem TBMM'nin sandalyelerine oturacakların belirlenmesinin bir öncesi...
2023'e giden yolda, 1920 yılında kurulan ilk TBMM'nin misyonundan daha ağır görevler yüklenecek bir parlamentonun hangi isimlerden oluşacağını bizlere gösterecek olan Pazartesi'nin öncesindeki Pazar'ı yaşıyoruz...
Önemli bir Pazar günü bugün...
7 Nisan günü çalışmalarını tamamlayan 23. Dönem parlamento üyelerinin "Umarım Genel Başkan beni listeye koyar" (!) ya da "Hiç umudum yok Genel Başkan beni çizdi bile" (!) şeklinde cümlelerin bolca haykırıldığı bir gün bugün!
GSM operatörlerinin hasılatı açısından da önemli günlerden biri olduğunu düşünüyorum!
"Aday"lık sürecine giden yolda "aday adayı" olarak günlerdir Genel Merkez ve vatandaş karşısına çıkmaktan bitap düşmüş olmalarına karşın "Acaba listede miyim?" merakı içerisinde mide krampı geçirecek kadar stres dolu saatler yaşayanların bolcasına rastladığımız bir gün bugünkü Pazar!
Bununla birlikte "benim adaylığım kesin" (!) diyerek "yan gel Osman" moduna girenlerin de Pazar'ı bugün...
Yarın piyasaya çıkacak olan "aday"lara 12 Haziran'a kadar hizmet verecek olan "matbaacıların" (!) da son tatil pazarı bugün!
Velhasıl bu Pazar öyle bildik bir Pazar değil!
Bana göre bu günün adı var ancak yaşanılanları kendi içerisinde saklı ve de kapalı bir Pazar!
Ve bütün bunların tek nedeni de; "Demokrasi" adı altında "üç çift dudak"(!) tarafından kaderi belirlenen bir Türkiye'nin kendi kendine "harakiri" yaptığı bir Pazar bugün!
Evet, "üç çift dudak demokrasisi" (!) yaşayan Türkiye'nin 2011 yılında yaşadığı bir Pazar!
10 Nisan 2011...
Devletin "e-devlet" olduğu, aday adaylarının temayül yoklamalarının bilgisayar ortamında yapıldığı, hatta hatta bazı ülkelerde seçimlerin dahi "tuş"la yapıldığı bir dünyada yaşıyor olmamıza karşın; TBMM üyelerinin "üç çift dudak demokrasisi" (!) yöntemiyle belirlenip, 70 milyona "bunları seçmek zorundasın" (!) diyerek yaptırım uygulanan bir tarihe sürüklendiğimiz bir Pazar günü bugün!
"Çankırılı'nın oyu Çankırılı'ya" (!) sloganı atılırken, "kendi adayını" (!) seçemeyen Çankırılı'nın Çankırı milletvekilini belirleyen "üç çift dudak demokratlarına" (!) tek sözün edilmediği bir Pazar bugün!
Çok mu çok özel bir Pazar günü bugün...
"Üç çift dudak demokrasisi"nin (!) seçimini tamamladığı, 70 milyonun da (ben dahil) "adaylar kim olacak?" diye sağa sola koşuşturduğu bir Pazar bugün...
Lanet olsun!
Pazar'a da... Üç çift dudak demokrasisine de...