Bodrum’da bir barda gece geç saatlere kadar çalışarak kazandığı parayla zengin olamayacağını biliyordu Ercan. Oysa kurduğu hayaller, masum bir yaşantıyla elde edilemeyecek kadar zordu.
O, hırsının kendisini sürüklediği karanlığın farkına vardığında FBI’ın arananlar listesinde yerini çoktan almıştı… Türkiye’de gerçekleştirilen en önemli bilişim operasyonunun perde arkası ve dünyanın en iyi hackerları arasında gösterilen Ercan Fındıkoğlu’nun yakalanma öyküsü Olay Yeri’nde…
Mütevazi bir hayatı vardı
Kastamonu’da mütevazi bir yaşam süren ailesiyle hayata tutunmaya çalışıyordu Ercan. Askerliğini yeni bitirmiş, iş bulmakta zorlanıyordu. Yarıda bıraktığı eğitimi, çaldığı her iş kapısında önüne çıkıyor, hiçbir mesleği olmadığı için tüm başvurularında olumsuz yanıt alıyordu. Hayatının dönüm noktasına gelen Ercan, ailesinin yanından ayrılarak hayallerini süsleyen Bodrum’da çalışmaya karar vermişti. 2005 yılı yazında arkadaşları aracılığıyla bir barda iş bulan Ercan, barmenlik yapmaya başlamıştı. Bodrum’da küçük bir ev kiralayan Ercan, maaşının yanı sıra topladığı bahşişlerle kendisine gelecek kurmak istiyordu. Ancak, sabahlara kadar çalışmasına rağmen Ercan’ın kazandığı para ev kirasıyla günlük giderlerini karşılamaktan öteye gitmiyordu. Yorgun argın uzandığı yatağında kısa sürede zengin olma hayalleri kursa da barmenlik yaparak çok para kazanamayacağını biliyordu…
Bilgisayar tutkusu
Ancak hiçbir zorluk onu en büyük tutkusu olan bilgisayarından da vazgeçmiyordu. Ağır iş temposuna rağmen, eve geldiğinde hemen bilgisayarını açıyor, kendisini bir anda farklı bir hayatın içinde buluyordu. Bara gelen yabancı turistler sayesinde çat pat öğrendiği İngilizcesiyle yeni insanlarla tanışıyor, yurt dışına gitme hayalleri dahi kuruyordu. Zaman içinde bilgisayarlar ve internet siteleriyle ilgili tüm teknik detayları da öğrenen Ercan, 2006 yılında bir hacker grubuna üye oldu. Ercan’ın yeni tutkusu artık bu hacker grubuyla birlikte güvenlik açığını tespit ettikleri internet sitelerini kısa süreli de olsa ele geçirmekti. İşten vakit bulduğu zamanlarda bilgisayarını açıyor, grubun hedef olarak seçtiği siteyi çökertmek için çaba harcıyordu. Bir süre sonra hacker grubunun yöneticileri olan Ruslarla samimiyeti ilerleten Ercan, artık internetten para kazanmanın sırlarını öğrenmeye çalışıyordu. Ancak sanal dünyanın kendisini karanlık bir hayata sürüklediğinden habersizdi.
İlk vurgunda 500 dolar
Rus hackerlar internet kullanımı hakkında en az kendileri kadar bilgiye sahip olan ve güvenlerini kazanan Ercan’a, başkalarına ait kredi kartı numaralarını ya da banka hesap bilgilerini nasıl ele geçirebileceğini öğretti. Ercan ilk vurgununu, 2006 yılı Ekim ayında Amerikalı bir şahsa ait kredi kartının bilgilerine ulaşarak yaptı. Bir gecede 500 dolar kazanan genç adam, artık kolay para kazanmanın tadını almıştı. Çünkü bilgisayarın klavyesinde birkaç tuşa basarak kazandığı bu para, neredeyse bir aylık maaşı kadardı. Artık işten çıkıp eve geldiğinde hemen bilgisayarın başına geçiyor ve kendisine yeni av arıyordu. Ercan bir ay içinde birçoğu yurt dışında yaşayan kişilere ait yüzlerce kredi kartı numarasını ele geçirmiş, 15 bin dolar parayı hesabına aktarmıştı. Onun için para kazanmak artık çok kolaydı! Neden barda çalışıp vaktini boşa harcayacaktı ki? Öyle de oldu. Ercan barmenliği bırakarak artık tamamen kendini sanal vurguna vermişti. Rus hackerlarla birlikte hareket eden Ercan, o yıl Endonezya’da meydana gelen deprem sonrası güvenlik açığını yakaladığı 5 bankanın müşteri hesap bilgilerine ulaşmıştı. Bilgisayar başında geçen birkaç saatte yapılan 500 bin dolarlık büyük vurgun Ercan’ın para kazanma hırsını daha da tetiklemişti.
FBI tespit etti
Kazandığı paralarla lüks bir hayat yaşamaya başlayan genç adam, önce kendisine bir otomobil alıyor daha sonra evinin eşyalarını tamamen değiştiriyordu. Bilgisayar başında geçirdiği her dakika ona para olarak dönüyor, hayallerindeki yaşama daha da yaklaşıyordu. Ta ki 2007 yılında üye olduğu hacker grubu ABD Savunma Bakanlığı Pentagon’a ait internet sitesini ele geçirene kadar. Olayı araştıran FBI, gruba üye hackerların büyük bir kısmının Rusya’da bulunduğunu, bazı üyelerin ise Türkiye’de yaşadığını tespit ediyor, sonrasında Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla Türkiye’deki yetkili makamların bu kişileri takibe almasını istiyordu.
Bankaların bilgilerine ulaştılar
Tehlikeli bir adım attıklarını fark eden Ercan ise gruptan diğer Türk üyelerle birlikte ayrılmaya karar veriyordu. Bir süre sonra vurguna devam edebilmek için yeni bir hacker grubu oluşturan Ercan, diğer üyelerle yurt dışından server kiralayarak vurguna kaldıkları yerden devam ediyorlardı. Americanbank, Fırst Nationalbank, Bank Of Oklohama ve Old Nadional Bank gibi birçok ünlü bankaya ait hesap bilgilerini ele geçiren Ercan ve hacker grubunun diğer üyeleri, paraya doymuyordu. Ercan kısa sürede kendisine iki ayrı ev satın almış, son model ciplerle geziyor ve sınırsız para harcıyordu. Ailesine zaman zaman yüklü miktarda para göndererek gayrimenkul yatırımı yapmalarını istiyordu.
Rus hackerlarla işbirliği
Artık hacker grubu Ercan’ın liderliğinde uluslar arası faaliyet gösteren bir çete haline gelmişti. Her gün binlerce kişinin hesap ya da kart bilgilerine ulaşılıyordu. Bu bilgilerle tek tek uğraşmak vakit kaybına neden olduğu için, Ercan ayrıldığı hacker grubuna bir teklif sunmuştu. Teklife göre, Ercan’ın hacker grubu ele geçirdiği hesap bilgilerini Rus hacker grubuna satacaktı. Ruslar bu öneriyi tereddütsüz kabul etti. Bu girişim Ercan ve ekibinin aldığı yakalanma riskini de azaltacaktı.
Kontrolden çıktı
Milyonlarca dolar para kazanan Ercan, artık sık sık yurt dışı tatillerine gidiyor, hep hayalini kurduğu hayatı yaşamanın tadını çıkarıyordu. Paralarla fotoğraf çektirerek diğer hacker arkadaşlarına gönderen Ercan, iyice kontrolden çıkmıştı. Genç hacker vurgunla kazandığı paraların sefasını sürerken, FBI ve Ankara Emniyet Müdürlüğü Bilişim Suçları uzmanlarının kendisini takip ettiğinden habersizdi.
Rus sevgili
Rusya’daki hacker grubu üyeleriyle tanışmak için St. Petersburg’a giden Ercan, burada grubun üyelerinden Olyana’ya aşık oluyordu. İkili Türkiye’de ve Rusya’da sık sık buluşarak daha çok para kazanmak için hacker grubunu büyütüyorlardı. Hacker grubunda SeaGate takma ismini kullanan Ercan, FBI’ın bilişim suçları biriminde tüm dünyada en çok arananlar listesinin ikinci sırasına yerleşiyordu.
Bavul dolusu dolar
Polisler ise, bir yıl içinde 500 bin ayrı hesap numarası ve kredi kartını boşaltan çeteyi çökertmeye çok yaklaşmıştı. Hacker grubuna sızan polisler, çetenin tüm üyeleriyle ilgili bilgiler topluyor, özellikle Ercan’ın yurt dışı bağlantıları hakkında araştırma yapıyordu. Ercan sonunun başlangıcına yaklaştığından habersiz lüks yaşamın kendisine tanıdığı tüm olanakları kullanıyor, her gün binlerce dolar para harcıyordu. Sevgilisi Olyana’yı görmek için gittiği Rusya’da, hacker grubuna sattığı hesap ve kredi kartı bilgilerine karşılık iki milyon dolar nakit para alan Ercan, bavulda taşıdığı paraları Rus polisinin fark etmesi üzerine zor durumda kalıyordu. İşadamı olduğunu söyleyen Ercan, paraların kaynağını açıklayamayınca iki milyon doları polise rüşvet olarak verip Türkiye’ye geri dönmek zorunda kalıyordu.
Kelepçeli son
22 Ağustos 2008 tarihine gelindiğinde polis artık soruşturmayla ilgili tüm delilleri toplamış ve operasyonun yapılması için hazırlıkları tamamlamıştı. Dört farklı şehirde eş zamanlı düzenlenen operasyonlarda Ercan’la birlikte çete üyesi olduğu ileri sürülen 28 kişi gözaltına alınmıştı. Şüpheliler arasında Ercan’ın bir ayda satın aldığı 4 evin tapusunu üzerine yaptığı yengesi ve ağabeyi de vardı.
Üç yılda büyük bir servete sahip olan Ercan, eline takılı kelepçeyle cezaevinin yolunu tutarken, ne polise ne de savcıya ifade verememişti. Ercan ve diğer çete üyeleri yapılan yargılama sonucu 5 yıldan 25 yıla kadar değişen hapis cezalarına çarptırıldı.
kaynak: hurriyet.com.tr-Arda AKIN / aakin@hurriyet.com.tr