Çankırıspor Kulübü Başkanı Sevda Karaali'nin Çankırı Belediye Başkanı İrfan Dinç'ten "özür" dilemesi içinde bulunduğumuz "yıl"a damgasını vuracak olan olaydır!
Evet, kişisel analizime göre "2011'in olayı nedir?" diye soracak olursanız, benim cevabım Sevda Karaali'nin "özrü"dür!
Ancak yaşanan olayda belki de en az konuşulacak kişi Sevda Karaali olduğu halde!
Bu tespiti yaptıktan sonra herhalde benden de yaşanılan olayın kahramanı Sevda Karaali'yi yazıma konu edeceğinizi bekleyemezsiniz!
Mercek altına alınması gereken isim Çankırı Belediye Başkanı İrfan Dinç'tir. Ve ben de bunu gerçekleştirmenin gayretinde olacağım.
x x x
Öncelikle Sayın Dinç'e bu köşeden bazı sorular soracağım. Bu sorularım da iki bölüm halinde. Birinci bölüm Çankırıspor Kulübü ile ilgili. İşte o sorular:
-2004 yılında Belediye Başkanı seçildiğiniz günden, Çankırıspor yönetimini Sevda Karaali'ye bıraktığınız güne kadar kulüp için kaç m2 inşaat yaptırdınız?
-Çankırı Valiliği Dernekler Masası tarafından yapılan denetim sonucunda Çankırıspor Kulübünde tespit edilen eksikliklerin hangisine sahip çıkabilirsiniz?
Gelelim ikinci bölümle ilgili sorularıma:
-Yurt dışından "demir ithalatı" gündeminize girdi mi? Şayet böylesi bir teşebbüse giriştiyseniz payınıza düşen nakitin kaynağı nedir?
-Ailenize mensup ve eşinizin kızlık soyadını taşıyan kişi (ya da kişiler) üzerlerinde yaklaşık 6.5 milyon TL gibi bir parayla nerede hangi olaya karıştılar?
x x x
Soruların cevaplandırılmasını bekleyelim ve biz yine "özür" gündemine dönelim.
Çankırıspor Kulübü Türkiye Futbol Federasyonu'na sunduğu projelerin kabul görmesi ile önemli bir gelire kavuşuyor.
Ancak bu projelerin hayata geçirilebilmesi için Federasyon'un olmazsa olmaz şartı var. O da:
- Mevcut tesislerin ve yapılacak ek tesislerin üzerindeki alanın belediye kayıtlarında "sportif alan" olarak gösteriliyor olması.
Gel gör ki, Milli Emlak'tan kulübün kullanımı için temin edilen arazi "eğitim alanı" (!)
Böylesi bir durum karşısında kabul ettirilen ve finansmanı sağlanan projenin hayata geçmesi mümkün olmuyor ve olmayacak da.
Önümüzdeki somut projenin karşılığı yaklaşık 1.5 milyon tl.
Ardından gelecek farklı diğer projelerle birlikte önümüzdeki 5 yıl içerisinde Çankırı'ya kazandırılacak olan kaynak 5 milyon tl dolayında.
Ancak ortada aşılması güç ve bir o kadar sıkıntılı konu var!
Sorun sandığınızdan da büyük!
Devasa boyutlarda...
Tahmin etmeniz ve hayal dünyanız içerisine yerleştirmeniz na mümkün!
Ne mi?
İrfan Dinç'in "kaprisi" (!)
Evet... Tek kelime ile sorun: Kapris!
"Sen benim hakkımda onu dedin, bunu dedin... Bunlarla ilgili yazılı bir basın açıklaması yapmazsan, benden 'özür' dilemezsen benim bu işi yapmam mümkün olmaz" (!)
Çankırı'nın iki milletvekili, Ak Parti İl Başkanı ve Kulüp Başkanı Sevda Karaali bir mekanda, İrfan Dinç farklı bir mekanda!
Dört saate yakın görüşmeler yeterli olmuyor ve toplantı sona eriyor...
Ertesi gün sayın Vali Vahdettin Özcan olaya dahil oluyor ve Başkan Dinç ile yaptığı görüşme sonrası ortak metin konusunda uzlaşıya varılabiliyor. Ve kamuoyunun bildiği gibi Salı günü akşam saatlerinde "özür" Sözcü18 sayfalarında yayımlanıyor. Ertesi gün Çankırı yerel medyasında yerini buluyor.
x x x
Başkan Dinç herhalde mutlu olmuştur. Ki bence çok mu çok mutlu olmuştur. Ve tabii ki çevresindeki "semazen ekibi" de!
Çarşamba sabahı Belediye İmar Komisyonu acilen toplantıya çağırılıyor. Komisyon kulübe ait mevcut alanı "sanayi alanından sportif alana dönüştürüyor" ve alınan karar Ankara'ya planları hazırlayan şirkete "değişiklik" talebi ile gidiyor.
5 Aralık Pazartesi günü toplanacak olan Belediye Meclisi'nin gündemine girebilmesi için cümbür cemaat tam kadro çalışılıyor!
Tüm bunlar Sevda Karaali'nin "özür" açıklamasından sonra...
Yukarıdan aşağıya yaşanan durumun adı "trajedya" (!)
Hem de en acıklısından...
Çankırı tarihine kara harflerle yazılacak olaylar zinciri...
Ve bu kara tablodan çıkan fotoğrafta; Kişisel kaprislerini yenemeyen İrfan Dinç öylesine sırıtıyor ki!
Sorularıma yanıt bekliyorum Sayın Dinç!
Bakalım bana da "özür" diletebilecek misin?!
Son söz: Ankara dışında bulunduğumdan dolayı haftalık yazımı geciktirdiğim için okuyucularımdan "özür" diliyorum!