Özge Borak, söyleşide ilk olarak “Eyyvah Eyvah”ın seri haline gelmesinde ticari kaygının değil seyirci talebinin etkili olduğunu belirtti: “Eyvah Eyvah’ın seri haline gelmesi seyircilerin beklentileriyle gerçekleşti. Ata’nın aklında böyle bir şey yoktu. Sonra başka şeyler denemek istedi ama ‘Eyvah Eyvah’ın karakterlerini çok özledi ve hep eli onlara gitti.
Sonunda beklentiler de yükselince ‘Benim bir tane daha yapmam lazım, çünkü kopamıyorum’ dedi. O yüzden ticari kaygılarla bu işlerin yapılmadığını söyleyebilirim. Ata ‘Eyvah Eyvah’ karakterlerine, yöreye, bölgeye çok aşık.”
SETTE SADECE İŞ ARKADAŞIM
Ünlü oyuncu, bu film serisiyle başlayıp nikah masasına taşınan aşkından da söz etti. Ata Demirer’le evliliğinin gayet güzel gittiğini söyleyen Borak, “Aynı sette karı-koca olarak çalışmak nasıldı?” sorusunu ise şöyle yanıtladı: “İşi ve özel hayatı birbirinden ayırabilen insanlarız. Ata sette benim iş arkadaşım.
Birlikte bir şeyler ürettiğimiz için de faydalı bir ilişkimiz hatta iş ortaklığımız var. Ayrıca birlikteyken çok eğleniyoruz. Gezmeyi çok seviyoruz, çok gülüyoruz. Aşkın biyolojik ve zamanla geçen bir şey olduğuna inananlardanım. Hayat boyu ilk günkü gibi kalması mümkün değil.
Önemli olan saygı ve aşkın dönüştüğü sevgiyi devam ettirebilmek. Aşkın ilk günkü adrenalinle devam ettiğinin söylenmesi bana biraz yalan geliyor. Ancak çok ama çok samimi bir şey söylemem gerekirse, hayatımı Ata’dan önce ve sonra diye ayırabilirim. Ata benim miladım. Çünkü bana çok iyi geliyor. Sayesinde hayata bakış açım yumuşadı. O çok kibar ve düşünceli biri.”
ESKİDEN ERKEK GİBİYDİM
Son dönemde daha feminen bir imajla izleyici karşısına çıkan Özge Borak, “30’ların kadın olduğunu daha çok hissettiğin yaşlar olduğunu söyleyebilirim. Önceden eşofman altı ve spor ayakkabıyla gezerken, şimdi biraz daha dikkat etmeye başladım. Hep erkek gibi maskülendim” diyor.
