ÇANKIRI'nın 'tek' olma özelliğini koruyan ancak son günlerde çalıştırdığı personele önce 'yarı zamanlı maaş' teklifi önerdikten sonra yaklaşık 50 dolayında personeli 'kıdem tazminatlarını' ödemeden çıkartan Özel Karatekin Hastanesi, gündemdeki yerini korumaya devam ediyor.
Sözcü18 sayfalarında yer alan "Çankırı Özel Karatekin Hastanesi'nde 24 çalışan işten çıkarıldı" başlıklı haberimizle birlikte dikkatleri daha da üzerine çeken Hastane yönetimi sessizliğini korurken, 'iş akdi sonlandırılan' bir 'çalışan'dan, hastane içerisinde yaşanılanlarla ilgili 'detaylı' bir mektup aldık. 'Emekçi' kardeşimizden aldığımız mektubu kamuoyunun bilgisine sunarken, gerek mektupta yer alan iddialar gerekse kamuoyunda gündeme gelen tartışmalara istinaden 'Özel Karatekin Hastanesi' cevap hakkını kullanmak isterse kendilerine bu fırsatı vereceğimizi bilmelerini isteriz.
Şimdi sizlere; Uzun yıllar hastanede çalışan ancak son alınan kararla iş akdi feshedilen 'emekçi' kardeşimizin Haber Merkezimize ulaşan mektubunu sunalım, sonra da 'mektuptaki iddialarla ilgili' düşüncelerimizi sizlere aktaralım: (Mektupta yazanın kimliği 'deşifre' olmaması açısından üç noktalı bölümlerde çıkartmalar yapılmıştır/Editör)
"Selamlar abi... Rahatsiz ediyorsam da özür dilerim... ... Karatekin Hastahanesi çalışanıyım... Yaklaşık ... yıldır ... çalışanıyım... Sesimizi duyurduğunuz için teşekkür ederim... Hem yorumları okuyor hem de sinirleniyorum. Yorum yazanlar bir türlü kabullenmiyorlar. Cebimizde bir tl kalmadı abi. Bu ay maaşları yarım yatırdılar! İyi de abi yarım maaş napayım? Ödemeler, kira ve geçim... Bunların kendine bağlı cemaat personeli 'Allah büyük elimizden geleni yaparız. Destek oluyoruz' diyorlar ama hepsinin durumu zaten iyi... Anadan-babadan yada iki eş çalışmayla. Maddi durumları olanlar, maalesef tutkunluk yok abi. 'Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın' misali kimse kimsenin yanında olmadı! Hiç bir evrağa imza atmadım abi.
Bugüne kadar gençliğimi aldınız... ... Kovidli günlerde yoğun bir şekilde çalıştık! ... Asla ve asla asgari ücretten fazla vermediler abi. Devletin ödediği geçim, kira, yakıt gibi yardımları 'zam' diye verdiler.
Bu külhanbeyi geldiğinde (Abdullah Özkan'dan söz ediyor) 'Herşey güzel olacak' dedi! Gelir gelmez pvc değişimleri, dış-iç cephe falan! Beyefendi üç bayan sekreter değiştirdi! Lakin hiç birini beğenmedi! İlginç olan hastanede hiçbir erkekle muhatap olmadı! İşi gücü bayanlar! Bizlere 'oğlum sen kimsin nesin?' demez ama bayan görse divane olur!
Geçtiğimiz günlerde hastane yönetiminden uzaklaştırılan Abdullah Özkan...
Geride bıraktığımız Ocak ayında asgari ücrete zam geldi, bize de doğal olarak zam verilmesi lazım. Bu arkadaş bizleri topladı tüm çalışanları kafeteryaya! Çaylar, simitler... Ooo şaşa harika abi! Yalakaları yanında ön masalarda, garipler arkada... Başladı konuşmaya: 'Sevgili çalışanlarım; Kıdemli sağlık ve de diğer çalışanlarımızla beraber hepinize zam verdim! Hayırlı olsun' dedi... Maaş yatacağı gün hastane içine kendi cemaati muhasebeci Fahrettin geldi ve kısa bir süre sonra hastane içinde genel mesaj yayınlandı: Zam yok! Verilen zamlar geri alındı! Millet şok... Zaten maaş promosyonu vermediniz bir de sözünüzde durmadınız... Personel hemen dilek-öneri kutularını doldurdu! 'Ayıptır günahtır' diye!! Siz misiniz yazan? Ve akabinde tehditler başladı: 'İşten kovarım! Bunu yazanlar gelsin pılısını pırtısını toplasın gitsin!'
Abi nerede görülmüş verilen zamların geri alındığı?
Maalesef yapmış oldukları yalnız politika! İş bilmeyen adam... Başta, hastane kafeteryasında akşama kadar oturuyor. Buna bağlı Baş Hemşire, yardımcıları hastahane kurtarıyorlar ama hiç bir yorumda yoklar! Ağlıyorlar! Görseniz takla atmak için 'hastanemize birşey olmasın' diye efendilerine! Kendileri anlatamıyor abi adamın kadın düşkünü olduğunu söyleyemiyorlar!
Bunca sene biz kemik kadro sağlıkçılara asla destek olmadılar. Hiç bir zaman para kazanmamızı istemediler! 45 falan, EYT'lisi var. Herkese 'Temmuz-Ağustos'da gelin' denildi.
25 kişiye çıkış verildi bunların bir çoğu şu an avukatlarla görüşüyor. Onlara da giderken 'Temmuz-Ağustos'ta gelin' denilmiş!
Abi en acısı giden personeller nasıl ağladılar... Hiç birisi cemaate bağlı değil. Yazık. Cebimizde bu ay para yok abi. Yönetiminden baş hemşiresine, yardımcısına kadar bunlar suçludur abi... Dediğin gibi Matruşka'nın bebeleri bitmiyor abi hiç. Rahatsız ettim, özür dilerim."
YÖNETİMİ HATALARININ FATURASINI HASTANE ÇALIŞANI MI ÖDÜYOR?
Mektubun satır aralarına bakıldığında hastane yönetiminde yapılan değişiklikle göreve getirilen Abdullah Özkan'ın, görevde kaldığı ve sektör bazında 'kısa süre' olarak değerlendirilebilecek mesaisi içerisinde gerçekleştirilen icraatler (!) sonucu ortaya çıkan 'ekonomik darboğaz'ın faturasının hastane çalışanına (!) çıkartıldığı gün gibi aşikâr...
Az biraz 'işletme mantığı' bilgisine sahip olan her okuyucunun ulaşabileceği bu sonucun gerek Çalışma Bakanlığı gerekse Maliye Bakanlığı denetçileri tarafından ortaya çıkartılması işten bile değil.
Ayrıntılar geliyor...