Eski milletvekillerimizden Sn. İdris Şahin'in Çankırı Bülteni'nde "İdris Şahin'den Çankırı gündemine dair bomba açıklamalar" başlıklı haberde 2015-2018 yıllarında Çankırı’daki siyasi gündemi değerlendirirken bakın neler söylemiş;
Geçmişten ders çıkartarak önümüze bakmanın daha faydalı olacağının altını çizen Şahin, “... Ama geçmişten ders çıkartmadan yola revan olacaksak. Bu sağlıklı bir yol değil. Geçmişte Çankırı enerjisini kaybetti. Birbirleri ile çekişme yüzünden 2. Ligdeki takımız amatör kümeye düştü." demiş.
Aslında cevap vermeye gerek yoktu. Lakin mahallenin altın çocuğu, partinin ağır abisi, Çankırılı'nın derdinin sanal ilacı, birilerinin bitmeyen her daim taze kalan sevdası Sn.Şahin kulaklarınızı ve gözlerinizi iyi açın, zira siz bu gerçekleri biliyorsunuz ama günümüzün moda hastalığı 'Mitamoni' sizi de tehdit ediyor olmalı ki; gerçekleri kendinize göre senaryolaştırıp, anlatıp, inandırıyor ve ortaya çıkan sonuca kendiniz de inanıyorsunuz!
Ben bu sayfadan sadece 2.Lig'deki Çankırıspor güzellemenize cevap vereceğim. Diğer konulara hakim olmadığım için onları 'es' geçiyorum sanmayın...
Herkes kendi adına konuşmayı öğrenmedikçe Çankırı’nın kurtuluşu yok.
1) 2009'daki yerel seçimlerde ekonomik olarak çöken belediyenin kamburunu devir alıp, Çankırı’ya en büyük hizmeti yapan bir Çankırılı 'iş insanı' olarak; iş bilmezliği nedeniyle göbeğinden herkese bağlı malum belediye başkanı, eski futbolcularla sahte evraklar üretip, bağış çeklerini kendi zimmetine kullanarak organize işler çevirmiş eski kulüp başkanının (!) türlü oyunlarıyla maddi manevi mücadele etmenin adı 'çekişme' değil 'meşru müdafaa'dır.
2) Ne hikmetse Gençlik Spor İl Müdürlüğü'nden tutun, yıllarca geliri kulübe verilen düğün salonlarının yakıt borçları bile sizin avukatlık büronuzca icra yoluyla benim şirketlerimden tahsil edildi.
Ve yine ne gariptir ki yıllardır bekleyen borçları siz icra kanalıyla tahsil ettikten sonra “Belediye meclis kararıyla” gelir getiren “düğün salonlarının" tahsisi İPTAL edildi.
10 yıllık kirası ödenmiş, yatırımı yapılmış antrenman sahasının su boruları Belediyie'nin kepçeleriyle söküldü ve saha kurumaya mahkum edildi. Sonra da bir hayırlı kişiye arsa olarak PEŞKEŞ çekildi.
Siz yine o şehirde ve aktif siyasetin baş rolündeydiniz!
Yani sizin deyiminizle meşhur FETRET devrinden önce.
Sanıyorum o günlerde gündeminiz hayli farklıydı!
Yapılan haksızlıklar, engellenen hizmetler, devleti zarara uğratan keyfi uygulamalar, Çankırıspor'a yapılan bugün sizin desteklediğiniz 1074 Çankırıspor kurucularının tribündeki KÜFÜR sabotajlarıyla aldırdığı yüklü para cezaları vs vs o zamanlar gündeminizde değildi.
Kanlı bıçaklı olduğunuz İrfan Dinç beyle hiç bir şeyde anlaşamadığınızı, ne söylerseniz tersini yaptığını söyleyip duruyordunuz şahsıma.
Aradan yıllar geçti; Dünün düşmanıyla bugün dost olundu.
Ve ne hikmetse ne düşmanken ne dostken “Şehrin ihtiyacı olan MEYDAN'ı yapmak için YIKIM kararı hazır olan Şahinler Simit Sarayı hiç zarar görmedi. Bizim gibi samimi insanlar Çankırı için cebinden milyonlar harcarken hep karalandık. Arkamızdan konuşmalar, destek olmak isteyenlere verilen gözdağları, maça gelen işçileri işten çıkarmalar da dahil neler yaşandı neler.
Birileri davalardan, icralardan, imarlardan kesesini doldururken beraberinde itibar küpünüz de doldu.
Sonuç; Biz İrfan Dinç'le aramızı bulacak bir imam aramadık, imamın da bizimle bir menfaati olmadığı için o da bizi bulamadı!
Ama birileri ve tayfası iş görecek imamı da buldu, tombalacıyı da buldu, işine geldiği gibi medyayı kullandı, yazdırdı çizdirdi, olmadı yazıyı çiziyi kaldırttı! Hatta stadyumun kabulü gecikti diye ben feryad edince o dönem birlikte vekil, şu an kanlı bıçaklı olduğunuz Sn. Hüseyin Filiz'le birlikte bana karşı ortak basın açıklaması bile yaptınız.
Ne için? Ne istiyordum ben? Derdim neydi?
O gün için gayet masumane olarak “Kupa maçı yeni stadda oynansın ve tüm Türkiye’ye canlı yayınla stadyumun yenilendiğini gösterelim.” diyordum...
Çok ayıp ettiğimi şimdi anlıyorum. Kusura bakmayın.
3) Gıgıdıya devam.
Fetret Devri'ni bilmem ama ben Çankırıspor için çırpındıkça birilerinin nasıl keyifle göbeğini kaşıyıp, bıyık altından güldüğünü çok iyi biliyorum. Burada istediğiniz sansürü uyguladınız da mahşer sineması kurulunca malum bütün filimler sansürsüz yayınlanacak. İşte o gün Ediz Hun görünümündekilerin Erol Taş olduğu gerçeğini cümle alem görecek!
Ve tüm Çankırılı da oturup seyredecek.
Bu dünyada üniversite tercihinde bile sondan üçüncü olmayı başaran memleketim mahşerde başrolünü muhteşem ekibin paylaşacağı “Tüm zamanların en fantastik Çankırı gerçekleri” filmiyle seyirci rekorları kırıp BİRİNCİ olacağı aşikar! Tüm bunlarla birlikte harcadığım zaman, para, emek, yaşanan onca hayal kırıklığı, şahsıma yapılan her türlü çirkin karalamalara kısaca her türlü ödediğim ve ödemeye devam ettiğim BEDELE rağmen...
Bugün olsa yine MEŞRU MÜDAFAAMI yapar hakkımı ararım...
Bizde hakkını aramak NAMUSUNA ve AKLINA sahip çıkmak gibidir.
Nacizane tavsiyem beni ve benimle ilgili konuları meşhur, objektif değerlendirmelerinizin içine dahil etmeyin. Yoksa ayarlarım bozulup orantısız akıl uygulamaları, dil becerisiyle ağır bir MEŞRU MÜDAFAA yapabilirim.
Ve meşru müdafaa yaparken sizi kırıp, döküp incitebilirim. Gerçeklerin altını çizerek, vurgu yaparak Çankırı gündemini gereksizce meşgul edip, gündem yaratabilirim.
Daha sonra herhangi bir çıkar doğrultusunda birleşecek paydamız olmayacağı için birbirimizi onarma ve dünün düşmanı bu günün dostu olma ihtimalimiz olmayabilir.
Sevgiyle kalın.
Ama sadece kendinizi severek değil Sn.Şahin.
Mümkünse kalbi olan herkesi, hatta benzinliği bile olsa sevin...