Samsun’da 42 gündür kayıp olan 35 yaşındaki 2 çocuk annesi Arzu Aygün’ün cesedi erkek arkadaşı Muharrem Coşkun’un itirafı üzerine çuval içinde naylona sarılmış ve çürümüş halde Terme ilçesindeki ormanlık alanda bulundu. Coşkun, Sulh Ceza Hâkimliği’nce, ‘Tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Atakum’da 17 Aralık’ta evden çıkan Aygün, bir daha geri dönmedi. Aygün’ün yakınları Denizevleri Polis Merkezi’ne giderek kayıp başvurusunda bulundu. Kayıp Büro Amirliği, Aygün’ü bulmak için çalışma başlattı. Aygün’ün ailesi ise uzaktan akrabaları olan Muharrem Coşkun’un “eşimden ayrıldım” diyerek kızlarını kandırdığını belirtti. Polis ekipleri, Aygün ile bir süre birlikteliği bulunduğu öne sürülen Coşkun dahil, 5 kişinin ifadesine başvurdu. Coşkun ifadesinde, “En son Atakum’da görüştük sonra bir daha görmedim. Telefonunu ve bir flash bellek verip yanımdan ayrıldı” dediği öğrenildi.
İTİRAF ETTİ
Polis ekiplerince ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılan Muharrem Coşkun, savcılığa giderek Aygün’ü tabanca ile vurarak öldürdüğünü ve cesedinin Kozluk Mahallesi’nde olduğunu söyledi. Coşkun, ifadesinde “Olay günü beraber Terme sahiline gezmeye gittik. Aramızda kıskançlık yüzünden tartışma çıktı. Arabadan indik, o sıra tartışmamız alevlendi. Ben de üzerimdeki tabancayla ateş ettim. Kaç el ateş ettiğimi bilmiyorum. Sonra yere düştü. Ben de panik oldum. Öldüğünden emin olunca da gurbetçilerin yazlıklarının olduğu alana çuvala koyup attım. Böyle olmasını istemezdim. Pişmanım” dedi.
Bunun üzerine bölgeye sevk edilen ekipler, Aygün’ün cansız bedenine ulaştı. Coşkun, ifadesinin ardından tutuklanarak cezaevine gönderildi. Ölümünün ardından Aygün’ün kızının “Yine bir kadın cinayeti ama bu sefer benim annem” yazarak paylaşım yapması sosyal medyanın gündemine oturdu. Samsun’da bir programa katılan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk da “Katilin en ağır cezayı alması için bakanlık olarak bütün hukuki süreci takip edeceğiz” dedi.
Aygün ile katil zanlısı Coşkun’un olay günü kavgalarına tanık olan Sündüz Bayrak Kul o anları anlattı. Kul, “Biz kızımla birlikte kavga ederlerken gördük, sonra arabanın içinde gördük. Sürekli buraya geliyorlardı, biz sivil polis zannediyorduk, meğerse katilmiş” dedi.