CHP İstanbul milletvekili Kadir Gökmen Öğüt, Çankırı ile ilgili sorunları TBMM'de gündeme getirmeye devam ediyor. Milletvekili Öğüt, son olarak Bayramören'de yapılması planlanan HES projesi ile ilgili olarak TBMM Başkanlığına yazılı olarak verdiği soru önergesi ile Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu'nu konuyla ilgili açıklama yapmasını istedi.
CHP Milletvekili Öğüt'ün yazılı soru önergesi şöyle:
"TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA
Aşağıdaki sorularımın Orman ve Su İşleri Bakanı Sayın Veysel Eroğlu tarafından yazılı olarak yanıtlanması için, gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim.
Kadir Gökmen ÖĞÜT
İstanbul Milletvekili
Çankırı'nın Bayramören İlçesi'nde yapılması planlanan hidroelektrik santrali, kamuoyunda büyük tepkiye yol açtı. Özellikle bölge halkının tepkisi medya organlarında da geniş yer buldu. Söz konusu HES ile ilgili Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu(ÇED) da tamamlandı. Raporda HES'in yapımının bölgeye türlü zararlar vereceği açıkça yer alıyor. Proje için 8 bin civarında ağaç kesilmesi gerektiği ÇED raporunda yer alan bilgiler arasında. Ayrıca bölgede yer alan Filyos nehri ve dağ gölünde çeşitli balıklar ile su samurlarının yaşadığı, civardın ise ayı, kurt, vaşak, ceylan, tavşan, keklik gibi pek çok hayvan barındığı biliniyor. Santralin yapımı halinde doğal yaşam etkilenecektir. Bunun dışında santralin proje alanı, 1. derece deprem kuşağı olan Kuzey Anadolu Fay Hattı'nda yer almaktadır. ÇED raporunda bu bilgi de yer almaktadır. Ayrıca söz konusu bölgede tarihte 7 civarlarında depremler meydana gelmiş ve binlerce insan da yaşamını yitirmiştir. Üstelik uzmanların yakın zamanda deprem beklediği yerler arasında söz konusu bölgenin de ismi geçmektedir. Bayramören İlçesi, son 3 yıldır yamaç paraşütünde dünyanın en önemli uçuş parkurlarından biri haline gelmiştir. HES ile birlikte dere de kuruyacak ve böylece paraşütlerin yükselişi olumsuz etkileneceği için bu spor da zaman içinde bitecektir. Doğal olarak bu durumdan sadece ilçe ekonomisi değil, ülkemiz de zarar görecektir. Melen Çayı üzerine kurulacak santral, güzergahta ekim ve organik tarım yapılan 1 milyon 199 bin metrekarelik tarım alanını tamamen öldürecektir. 62 km’lik alanda 25 yerleşim yeri, 1 ilçe ve 1 nahiye susuz kalacaktır. Yapılan ölçüm ve hesaplamalara göre regülatörden bırakılacak can suyu 2 damacanayı geçmeyeceği gibi, Düzce’de yapımı planlanan başka bir proje suyu zaten önceden kesecektir.
Bu doğrultuda,
1) ÇED Raporu sürecinde sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınmış mıdır?
2) Raporda da santralin çevreye vereceği zararlar belirtilmiş olmasına rağmen, projeye hangi gerekçe ile "olumlu" raporu verilmiştir?
3) Yapılması planlanan HES’in üretim kapasitesi ne kadar olacaktır? Üretilecek elektrik yukarıda belirttiğimiz zararlara değecek büyüklükte midir?
4) Projeyle ne kadar istihdam sağlanması hedeflenmektedir?
5) Proje ile birlikte 260 bin 825 ton hafriyat çıkacağı ÇED raporunda belirtilmiştir. Bu kadar hafriyatın nasıl ve nereye boşaltılması planlanmaktadır?
6) Yapılması planlanan HES ile ilgili yöre halkının tepkisi kamuoyuna yansımıştır. Projeye "olumlu" raporu çıkmasına rağmen halkın tepkileri göz ardı edilerek inşaata izin verilecek midir?
7) Proje gerçekleştiği taktirde çevrenin ve doğanın göreceği zararlara ilişkin ne gibi önlemler alınmıştır?"