Öcalan 2015'te aramızda olacak

KCK ana davasından dün tahliye edilen kapatılan DEP’in eski milletvekili Hatip Dicle, çözüm süreciyle ilgili olarak konuştu ve...

Cezaevinde 4.5 yıl tutuklu kaldıktan sonra dün tahliye edilen Hatip Dicle, BDP Diyarbakır il binasında basın toplantısı düzenledi. Dicle, uzun yıllardır dürüst mücadele verdiklerini, taviz içinde olmadıklarını belirterek, "Biz Kürt siyasetçilerin, Kürt halkının siyasi öncülerinin ta Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan beri siyasi soykırım adı verilen operasyonlara hep tabi tutulduğunu biliyoruz" dedi. Bu günün Şeyh Sait’in idamının yıl dönümü olduğunu hatırlatan Hatip Dicle,  Kürtlerin sürgünlere uğradığını, hiçbir suç bulunmayanlara da suçlar yaratıldığını öne sürdü. Hatip Dicle, şunları söyledi:

"Aradan yıllar geçti o ölü toprağına serpilen ya da burada Kürdistan medfundur denilen topraklarda insanlar yeniden ayağa kalktılar özgürlükleri için. 90’lı yılarda mücadele edenler bilirler o dönem faili meçhul cinayetler başladı. 17 bin insanın tümü, siyasi öncülerdi, katledildi. Yani yine bir siyasi soykırım operasyonu. Özü değişmiyor aslında. Birinde darağacı, diğerinde kafasına kurşun sıkma. Yıllar geçti 2008’den itibaren bu sefer kendilerini ileri demokrasi vaadiyle Kürtlere tanıtan bir iktidar ve koalisyon ortakları tarafından yeni soykırım operasyonu cezaevlerine atarak başladı. Bu üç dönemde de 1925’lerde de 1990’larda da 2000’lerde de özü değişmiyor. Öncü siyasi güçlerini budamak yok etmek imha etmek."

"OYA HANIM GÜNAH KEÇİSİ YAPILDI"
Hatip Dicle, son seçimde kazandığı halde milletvekilliği iptal edilerek yerine milletvekili yapılan AK Partili Oya Eronat’a hakkı helal edip etmediği ile ilgili bir soru üzerine şunları söyledi:

"2011’de yapılan haksızlık benden ziyade halka yapılandır. Seçmen iradesine yapılan bir müdahaleydi. Buradan hareket edersek ilk günden itibaren Oya hanımın günah keçisi yapılmasını doğru bulmadım. Sonuçta o tezgahı kuran bir parti gücü vardı, ben öyle değerlendiriyorum." 

"BİSİKLET ARTIK DURMAMALI"
Hükümetin Meclis’e sunduğu çözüm süreciyle ilgili 6 maddelik yasa tasarısını olumlu bulduğunu söyleyen Hatip Dicle, "Tabi ki olumlu değerlendiriyoruz. Umarım hükümet bu diyalog aşamasındaki ağırdan alan, olayın çözümünü zamana yayan, günü kurtarmaya çalışan politikalarından tamamen vazgeçer, Ortadoğu’nun da yangınını dikkate alarak Türkiye’yi hep birlikte el ele halkların kardeşliği temelinde bir huzur adasına çevirebiliriz" dedi. 

Öcalan’ın isteği üzerine düzenlenen Demokratik İslam Kongresi’nin kararlarında çıktığı gibi bir demokratik uzlaşı beklediğini kaydeden Dicle, "Bisiklet artık durmamalı. Bundan en çok halklarımız yararlanacak. Bütün inançtan insanlarımız Demokratik İslam Kongresi’nin kararlarında çıktığı gibi bir demokratik uzlaşıyı yaratırlar. Büyük düşünmek zorundayız. Muhataplarımız da üzerine düşeni yaparlarsa hiç olmazsa çocuklarımız daha güzel bir Kürdistan daha özgürlük kokan bir Türkiye’de birlikte yaşarlar" diye konuştu.

"KAZAN KAZAN POLİTİKASI"
Siyasete devam edip etmeyeceği sorulunca, kendisinin bir dava adamı olduğunu, makam ve mevki düşünmediğini söyleyen Hatip Dicle,  cezaevinde en çok neyi özlediği sorusuna da "Bizim bıraktığımız yerden boşluğu arkadaşlarımız halkımız mücadelesiyle doldurdu. Bunun için hiçbir şeye hasret değildim. Eğer o bayrak taşınıyorsa devrimci mutludur" dedi. 

Hatip Dicle, 20’nci yüzyılın başında dört parçaya ayrılan Kürtlerin, kendilerine biçilen kefeni 21’inci yüzyılın başında yırttığını belirtti ve çözüm sürecinin seyriyle ilgili de şöyle dedi:

"Türkiye’yi yönetenler, devlet ve hükümet bazında söylüyorum; Ortadoğu’daki durumu doğru tahlil ederek Kürt halkının geldiği aşamayı doğru tahlil ederek kardeşlik temelinde yürüyecekler. Bisikleti hızlandırmak gerekiyor. Bugüne kadar gittiği gibi giderse eyvah halimize. Muhatabımız olan siyasi kesimlerle son çerçeve yasasını da dikkate alarak söylüyorum. Onları daha çok teşvik etmek istiyoruz. Eleştirilerimiz yapıcıdır. Ve kazan kazan politikasına yöneliktir. Çözüm istikametinde ne kadar doğru adım adarsak Türkiye toplumunun yararına olacak. Bir ülkede iç istikrar barış varsa, herkes yararlanır. Dilerim aklı selim egemen olur bugüne kadar halkımızı üzen oyalama politikalarına da son verilir."

"ÖCALAN, CEZAEVLERİ BOŞALINCA ÇIKMAK İSTER"
Abdullah Öcalan’ın serbest kalıp 2015 yılı nevruz kutlamalarına katılıp katılamayacağına ilişkin soru üzerine de Hatip Dicle, şunları söyledi:

"Başkan Apo her zaman şunu söylemiştir. ’Burada beni tutsak olarak görmeyin özgürüm. Halkımla yüreğim birlikte atıyor.’ Yanlış tanımamışsam Sayın Öcalan’ı, o önce bütün cezaevlerinin boşalmasını ve dağdaki yoldaşlarının demokratik siyasete katılmaları için, dönmeleriyle birlikte Kürt halkının bütün haklarının tanınması için bir demokratik anayasanın olduğu bir Türkiye’ye çıkmak ister, öyle bir Kürdistan’a çıkmak ister. Mücadelede ne kadar kararlı olursak birliğimizi kurarsak Başkan Apo’nun aramıza katılması o kadar kısa olur."

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.

Türkiye Gündemi Haberleri