Çankırılı hayranlarıyla buluşacak.
“Genç Oluşum” sivil platformu tarafından organize edilen etkinliğin oldukça yoğun ilgi görmesi bekleniyor.
Nihat Genç kimdir?
Nihat Genç, 1956 yılında Trabzon’da doğdu. 20 yaşında Ankara’ya yerleşti. Sağlık Bakanlığı ve Kültür Bakanlığında 9 yıl memurluk yaptı. Gençlik yıllarında gazete ve dergilerde teknik eleman olarak çalıştı. Gençlik yıllarından bugüne, siyasi dergiler, edebi dergiler ve son olarak Leman dergisinde yazmayı sürdürüyor. Bir ara Akşam gazetesinde yazdı.
•Amerikan Köpekleri (2004)
•Arkası Karanlık Ağaçlar (2001)
•Bu Çağın Soylusu (1991)
•Dün Korkusu (1989)
•Edebiyat Dersleri (2004)
•Hattı Müdaafa (2005)
•İhtiyar Kemancı (2002)
•Karanlığa Okunan Ezanlar (2006)
•Kompile Hikayeler
•Köpekleşmenin Tarihi (1998)
•Memleket Hikayeleri
•Modern Çağın Canileri (2000)
•Nöbetçi Yazılar (2004)
•Ofli Hoca / Şeriatta Ayıp Yoktur
•Soğuk Sabun
Meraklısına Not:
Yazarımız İbrahim Zencirci 5 Kasım 2006 tarihinde yazar Nihat Genç'i Çankırı'ya davet etmişti! Zencirci'nin "davet" gerekçesi, Nihat Genç'in İletişim Yayınlarından çıkan "Köpekleşmenin Tarihi" adlı kitabında "Sonuç Olarak: Çankırı Özlem Seyahat" başlıklı bölümle ilgiliydi.
İsterseniz gelin, Genç'in kaleme aldığı yazıdan bir bölümü sizlerle paylaşalım:
"...
Anadolu’nun nalları altından yağız atlarla fethedilip eşeklere terk edilmesini ancak sağcı, muhafazakâr zihniyetle açıklayabiliriz. Çankırı “baş eğmenin” simgesi olmuş. At: Başkaldırı. Eşek: Baş eğme, kendi halinde, bana dokunmayan yılan…
Çankırı, tarih boyu hiçbir isyan, savaş görmemiş, arada kalmış, merak etmemiş, acı çekmemiş, birilerinin yakasına yapışmamış, baş eğme Orta Anadolu’nun “karakteri” olmuş.
Zır cahil bilgilerde var, mesela Ankara Keçiören’de oturan Çankırılıların çıkardığı bir gazetede Çankırı adının Çankırı’yı fetheden Karatekin’in “kırın şu çanları” demesi üzerine, “Çan-kırı” olduğunu yazıyorlar, oysa Çankırı adı, “gangr” gibi tarih öncesinden geliyor, bu bilgi her yerde yazıyor ama onlar yine yalan söylüyor, çünkü tarihleriyle övünmek istiyorlar. Mesela Karatekin’in türbedarı türbenin bakımsızlığından ağlıyor ve herkes bu ağlamayı dile getiriyor, oysa, uçsuz bucaksız sefilliği, göbeğinde yaşadıkları monotonluğu gören yok.
Övünmek için daha neler arıyorlar, neler, mesela Isparta’ya gülü Çankırılıların götürdüklerini söylüyorlar.
Ve en çok da, Ankara Ulus’ta genç cumhuriyetin en önemli caddelerinden Çankırı Caddesi’nin adının değiştirilmesini istiyorlar, çünkü bu caddede, üç-dört tane pavyon var, leke aldıklarını düşünüyorlar!.."
Yazının tamamı için http://www.cansaati.org/topluluk/forum_posts.asp?TID=1053