Maltepe Camii, birçok devlet adamımızın cenazesinin kaldırıldığı Ankara’daki 3 merkez camiden birisi.
Cami avlusundaki müstakil binada faaliyet gösteren Ankara Maltepe Camii Çölgören Hizmet Vakfı, çalışmalarını sosyal medyaya açarak bir de internet sitesi kurmuş. (http://www.maltepecamisi.org) Bu sitede caminin arsası ile ilgili şu bilgilere yer verilmiş:
"Caminin ilk kurulması düşünülen ve Belediyenin derneğe ilk tahsis ettiği yer; şu anda Maltepe'de Çankaya Belediyesi'nin birimlerinin bulunduğu caminin mevcut yerinin karşı tarafındaki arsa idi. Daha sonra kullanım ve şehrin yerleşimi açısından şu anda Maltepe Cami'nin bulunduğu 5553 ada ve 20 parseldeki 7019 m2 büyüklüğündeki arsa belediye tarafından 99 yıllığına kullanım hakkı olarak cami yaptırmak üzere derneğe tahsis edildi."
1950’de kurulan Derneğin öncülüğünde 16.05.1954 tarihinde Maltepe Camii'nin temeli atılmış ve 03.08.1959'da inşaatı bitirilerek ibadete açılmıştır. Mimar Recai Akçay'ın tasarladığı planı, kalfa olarak yönetim kurulu üyesi Mehmet Varlıer uygulamıştır.
Bizim tespitimiz, sitede yer almayan gerçek bilgi ise şöyle:
Ankara’nın Maltepe semtiyle aynı adı taşıyan Maltepe Camii’nin arsasını Mustafa Abdülhalik Renda Bey bağışlamış. Arsayı bağışlarken; 2 istekte bulunan Renda Bey, arsa üzerine bir cami ve bir de okul yapılmasını istemiştir. Mustafa Abdülhalik Bey, caminin ibadete açıldığını göremeden 1 Ekim 1957'de vefat etmiştir.
Mustafa Abdülhalik Renda Bey, Maltepe Camii’nin arsasını bağışlayan hayırsever olmasına rağmen; adı ne caminin herhangi bir yerinde, ne de vakfın internet sitesinde hiçbir şekilde zikredilmiyor!
Ankara Maltepe Camii dernek başkanı ve vakıf yönetim kurulu üyesi, Ilgaz Yerkuyu köylü Sadık Ağaç Hocamızla bir araya geldik. Sadık Hocam baba dostu, sayılan sevilen; bir din adamı. Sadık Hocamız rahmetli Seyfullah Kotanoğlu’nun Çankırı Müftülüğüne atanması üzerine vaazlık görevine getirildiğini, Çankırı’dan sonra uzun müddet Ankara’da hizmette bulunduğunu anlatarak başlıyor söze… Çankırı’da göreve başladığı 1951 senesinden itibaren, Astarlızade Hilmi Efendi’yle sık sık görüşüp duasını almış. Maltepe Camii’nde tam 35 sene imamlık yaptıktan sonra emekli olmuş ama camiyle bağlantısı hep sürmüş. “Mustafa Abdülhalik Renda’nın Maltepe Camii’nin arsasını veren hayırsever olmasına rağmen; adının ne camide, ne de vakfın internet sitesinde hiçbir şekilde zikredilmemesinden duyduğum üzüntüyü…” ilettim Sadık Hocama. O da, “malumatı dâhilindekileri” anlatıyor:
"Renda Bey’in bağışladığı arsa, 1952 senesinde Ankara Belediyesine intikal etmiş. Belediyenin aldığı Meclis kararıyla söz konusu arsa camiye tahsis edilmiş. Belediyenin, bağışlanan cami arsası üzerinde benzinlik kurup kiraya vermesi üzerine, konu mahkemeye intikal etmiş. Kızları Nerime (Anaydın) ve Nezihe (Sayarı) vasıtasıyla 30. Sulh Ceza Mahkemesine 1993/56 dosya numarasıyla dava açılmış... Benzinlik yeri, metro istasyonuna çevrilince mahkeme de düşmüş."
Konunun detayları var fakat uzun uzun yazmaya gerek yok. Açık ve net olan gerçek şudur: Çankırılı devlet adamımız Mustafa Abdülhalik Renda Bey, sağlığında mülkiyeti kendisine ve eşi Saadet hanıma ait ne kadar gayrimenkulü varsa neredeyse tamamına yakınını bağışlamış; buna rağmen yaptığı bağışların bilinmemesine özen göstermiştir. Maltepe Camiinde Mustafa Abdülhalik Renda beyin adının hiç bir şekilde anılmaması ahde vefasızlıktır! Çok mu zor, bir levhaya “Cami arsası Mustafa Abdülhalik Renda Bey tarafından bağışlanmıştır.” Yazıp, asmak?
Konuyla ilgili bilgisine başvurduğum, Mustafa Abdülhalik Renda beyin torunu Prof. Sabri Sayarı beyefendiye teşekkür ediyorum.