Çankırı CHP Milletvekili aday adayı Murat Berat Atalay'ın çözüm süreci kapsamında AKP ve HDP'nin ortaklaşa yaptıkları 10 madde ile ilgili olarak yazılı açıklamada bulundu. Atalay "Emekli bir TSK mensubu olarak ülkemizde yaşanan bölücü terör olaylarının çok acı sonuçlarını bilakis yaşadım. Fidan gibi delikanlılarımızın yanımda şehit düşmelerine şahit oldum. Allah acı günleri bir daha yaşatmasın." dedi. Atalay sözlerini şöyle sürdürdü:
"CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun dediği gibi CHP olarak bu sürecin gerçekten bir barış ve kardeşlikle son bulmasını, artık ülke evlatlarının ölmesini istemiyoruz.
AKP ve HDP tarafından 10 madde olarak açıklanan çözüm sürecinin geldiği noktada terörle mücadele etmiş bir TSK mensubu olarak tehlikeli bir gidişi dile getirmek istiyorum. Öncelikle şu 10 madde değil Öcalan tarafından istenen 10 emire bakalım:
1 - Demokratik siyasetinin içeriği tartışılmalı.
2 - Demokratik çözümün ulusal ve yerel boyutlarını tartışmalıyız.
3 - Özgür vatandaşlığın yasal ve demokratik güvenceleri.
4 - Demokratik siyasetin devlet ve toplumla ilişkisi ve bunun kurumsallaşmasına ilişkin başlıklar.
5 - Çözüm sürecinin sosyo ekonomik boyutları.
6 - Çözüm sürecinin yol açacağı yeni güvenlik yapısı.
7 - Kadın, kültür ve ekolojik sorunların yasal güvenceleri neler olabilir?
8 - Kimlik tanımı, kavramına ilişkin eşit mekanizmaların geliştirilmesi.
9 - Demokratik cumhuriyet, ortak vatan, milletin demokratik ölçülerle tanımlanması.
10 - Bütün bu demokratik hamleleri içselleştirmeye yarayan yeni anayasa.
İşte 10 emir bu. Halkın anlamaması için böyle gizemli ifadeler kullanılmış.
Bu 10 emirden anladığımız kadarıyla;
-Dağdaki PKK-KCK'lılar artık siyasi kişilik olarak karşımıza çıkacak.
-Örgüt silah bırakmayacak bilakis dağdaki silahlı teröristler şehirde güvenlik birimi adı altında silahları ile görev yapacak.
-Anayasa ile demokratik özerklik kurulacak.
-Şimdilik iç işlerinde bağımsız dış işlerinde Türkiye'ye bağlı özerk bir yapı oluşturulacak.
-TC vatandaşına tanınan haklar özerk bölge kimliği taşıyanlara da eşit şekilde tanınacak.
-Dağda inen teröristlere ev-iş gibi yardımlar devlet tarafından yapılacak.
-Asker ve Polis bu bölgeden çekilerek yerini PKK'ya bırakacak.
Son söylenmeyen 11. Madde ise teröristbaşı Abdullah Öcalan serbest bırakılıp bu özerk yapının başına geçirilecek. Yani bu çözüm süreci bir bölünme sürecinin açık-seçik tamamlanmasıdır.
AKP bu süreci öyle güzel anlatmaktadır ki tıpkı, Süleyman Şah'ta toprağı terkedip kaçmanın adını 'zafer' koydukları gibi.
Aslında süreç iki taraf için de tehlikeli bir şekilde yürütülmektedir. Bu maddelerin çözüm yerinin Meclis olduğu işaret edilmesine rağmen 7 Haziran seçimleri için baraj düşürülmüyor dolaysıyla çözümün bir tarafı Meclis dışına itilmektedir. İlginçtir ki; HDP de baraj konusunu gündeme getirmemektedir. Yani, yeni bir kaos ortamı oluşturularak insanımız birbirine kırdırılmaya çalışılmaktadır.
Ülke resmen bölünürken muhalif basın susturuluyor, itiraz edenler içeri atılıyor. Bu çözüm süreci değil bölünme sürecidir diyenler; gençlerin şehit düşmesini isteyen vatan hainleri olarak sunuluyor.
Bölücü teröre en çok şehit veren Çankırımız ise adeta uyutuluyor. Bu sürecin ne olduğunu Çankırı'nın vekilleri bilmiyor. Çankırı'nın vekilleri bu hadiseleri konuşamıyor.
Sayın İdris Şahin; Sıkıyönetim yasalarını televizyon televizyon dolaşıp vatandaşın lehineymişcesine anlattığınız gibi şimdi de bu 10 maddelik sözde çözüm paketini 'Hz. Musa'nın Tur Dağı'nda Cenab'ı Allah'tan aldığı kutsal 10 emir' gibi anlatmayı düşünüyor musunuz?
Sayın Şahin ve sayın Filiz; ülkenin bölünmesine yaptığınız katkılar nedeniyle gün gelecek Çankırı halkının yüzüne bakamayacaksınız! Sokaklarında dolaşamayacaksınız!
Şehit aileleri sizi nefretle anacaktır!"