Milletvekili aday adaylığı başlamadan çok önce bazı insanların kart bastırdıklarını, afişler hazırlatıp şehrin merkezi yerlerine astırıp propaganda yaptıklarını, kendilerini tanıttıklarını görüyoruz.
Henüz aday adaylığı süreci bile başlamamışken böyle bir propagandanın amacı ne olabilir?
Genelde bunun tek amacı vardır; bu şahıs zaten listeye dahi giremeyecektir, onun için kendini olabildiğince tanıtarak “çıkarları” doğrultusunda hedefine adım atmak istemektedir.
Aday adaylığı süreci başladıktan sonra da tablo değişmemektedir; aday adayı olmak için herhangi bir şey gerekmemekte, ilgili partinin belirlediği ücreti yatırıp belgelerinizi verdiğiniz zaman herkes aday adayı olabiliyor.
Genelde partiler kendilerine başvuran herkesi “yolunacak kaz” gibi gördükleri için kim olduğuna bakmadan “nasılsa bize çalışıyor” düşüncesi ile sahaya sürerler. Aday adayının şöhreti, hırsızlığı, arsızlığı veya kim olduğu “aslında kime çalıştığı” onları pek ilgilendirmez. Oysa şahıs toplumda nefret edilen biri de olabilir veya çok kötü şöhret sahibi de…
Hepsinden daha da önemlisi rakip partiye bile çalışıyor olabilir. Siyasi hayatımızda bunun birçok örneğini gördük. Şahıs A partisinin adayı; fakat aslında rakibi olan B partisine hizmet etmekte. Olur mu? Demeyin, çok oluyor. Hem de öyle çok ki…
Dikkat edin aday adayı demiyorum, adayı!
Her şeyden önce siyasi partiler aday listelerini açıklayana kadar (ön seçimde parti üyelerine yapılan propaganda hariç) hiç kimse aday adaylığı propagandası yapmamalı, bunun hem kanunen hem de parti bazında önüne geçilmeli. Siyasi partiler aday adaylarını yolunacak kaz gibi görmekten vazgeçerek sahaya sürmekten vazgeçmeli; çünkü bu kendilerine daha pahalıya mal olmaktadır. Aslında beş para etmeyen insanlar sahada kendilerini aday gibi tanıtıp o parti hakkında seçmenlerin olumsuz düşüncelere sahip olmasına yol açmaktalar.
Düşünün, şu anda bir partiden aday adayı diye tonla para harcayıp, yollara dökülerek o partinin dolaylı yoldan aleyhine çalışmanız mümkün. Bunun birçok yolu ve örneği var. Zaten son 12 yıldır siyasi tablonun pek değişmemesinin temel nedeni de bu…