İşte İsmet Büyükataman’ın o açıklaması;
"24 Haziran 2018 Milletvekili Genel Seçimlerinden önce kurulan CHP, HDP, İP, SP ittifakının sadece bir seçim ortaklığı olmadığını defaatle ifade ettik. Muhatapları bu gerçeği genellikle inkâr etse de HDP'lilerin CHP'yi ve İP'i yerin dibine sokan sözlerine ne CHP ne de İP çıt çıkarabilmiştir. Meclis'teki yerini HDP'ye ve CHP'ye borçlu olanların sineye çektiği hakaretleri ise taş yese çatlardı.
*Zillet ittifakı bir yandan bu derece sağlam bir bağ ile birbirine bağlı iken diğer yandan ise birbirlerini satmak için fırsat kollamaktadırlar. Memleket faydasına taş üstüne taş koymadıkları hâlde avantalarını aldıkları takdirde her türlü dönüşü yapabileceklerini de göstermektedirler. Biri ihanet sürecine dönüldüğü, öteki birkaç Bakanlık verildiği takdirde tarafını değiştireceğini beyan etmektedir. Çorabını değiştirmekten aciz olan diğeri ise ne dediğini kendi dahi bilmemektedir.
*Kuklacıları bunları her savruluşlarında bir araya getirmekte, ortak bir gayeye yönlendirip birbirlerine zincirlemektedir. Bu partilerin farklı grup toplantıları yapmalarına dahi gerek bulunmamaktadır. Bazen virgül atlasalar da birinin söylediği, diğerinin söylediği ile birebir aynıdır. HDP grubunda duymaya alışık olduğumuz çirkinliği İP'in, CHP'nin genel başkanlarının ağzından duymak sıradanlaşmış bulunmaktadır. İçerisinde bulundukları söylem birliği, tek merkezden yönlendirildiklerinin de ispatıdır.
*Daha önce ortak Anayasa hevesine kapılan zillet mensupları, ortak Anayasa çalışmaları kamuoyu tarafından duyulunca çil yavrusu gibi dağılmıştır. Ardından Cumhurbaşkanı'nın bazı bakanları görevden alması yönünde ortak gündem çalışması yürütmüşlerdir. Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli'nin ortaya koyduğu irade ile bu söylemleri de bıraktılar.
*Bugünlerde ise erken seçim söylentileriyle Türkiye'de sanal bir gündem oluşturma gayretindedirler. Türkiye, Suriye sınırını güvene alıp Suriyeli geçici sığınmacıları ülkelerine göndermenin mücadelesini verirken bunlar içeriden bir cephe daha açmaktadırlar. Açtıkları bu cephe ile Türk milletine hizmet etmedikleri malumdur. Kime hizmet ettikleri ise ayan beyan ortadadır.
*Doğu Akdeniz'de Türkiye'yi haksız bulanların, S-400'lerin gereksiz olduğunu savunanların, Suriye sınırımız boyunca gerçekleştirdiğimiz harekâtlara karşı çıkanların erken seçimden muratları nedir? Bunlar zannetmekte midir ki büyük Türk milleti bunca kepazeliğe pirim verecek, ülkesini bir müstemleke gibi yönetmek isteyenlere müsaade edecektir.
*Sandıktan çıkan sonucu hazmedemeyenlerin sandık sevdası kendileri seçilene kadar devam edecektir. Öyle bir ihtimal ise gözükmemektedir. Bu sebeple bunlar bu pazar bir seçim olsa ertesi pazar bir daha seçim isteyecek kadar demokrasiden uzaktır.
*Türk milletinin bir erken seçime ihtiyacı yoktur. Türk milletinin millî birliğe, Millî Mücadele ruhuyla hareket ederek Türkiye'yi dünyada sözü dinlenen ülkeler safına çıkartacak onurlu duruşu göstermeye, mücadeleyi vermeye ihtiyacı vardır. Bu mücadeleyi vermekte olduğumuz bugünlerde düşmanla fingirdeşenlerin güzel İzmir işgal edildiğinde Yunan'la kırıştıran bazı kendini bilmezlerden farkı yoktur. Temiz Türk milleti ise o gün olduğu gibi bugün de duracağı yeri bilmektedir."